Staj ve çıraklık sigortasında beklenen son ne zaman?
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi yıllardır köklü değişimlerden geçiyor. Fakat her düzenlemenin ardında mutlaka gözden kaçan, sesini yeterince duyuramayan kesimler kalıyor. İşte o kesimlerden biri de staj ve çıraklık sigortası mağdurları. Uzun zamandır taleplerini duyurmaya çalışıyorlar, fakat ne yazık ki hak ettikleri karşılığı hâlâ bulabilmiş değiller.
Konunun temelinde basit ama etkisi büyük bir mesele yatıyor: Türkiye’de yıllar önce meslek lisesinde staj yapan veya çıraklık sözleşmesiyle çalışmaya başlayan gençlere sigorta numarası verildi. O dönemde devlet, iş kazası ve meslek hastalığı risklerine karşı bu gençleri sistem içine aldı. Ancak burada kritik bir ayrıntı vardı: Yapılan bu sigorta, emeklilik hesabında dikkate alınacak uzun vadeli sigorta başlangıcı sayılmadı. Yani, o gençlerin sigorta sicil numarası var, prim ödemesi yapılmış, resmi kaydı var ama emeklilik hesaplamasına gelince bu başlangıç yok sayılıyor.
Bugün o dönemin stajyer ve çırakları, yıllar süren çalışma hayatlarının ardından emeklilik başvurusu yaparken, ellerindeki eski sicil numarasının bir anlam taşımadığını öğreniyor. Aynı işyerinde aynı işi yaptığı arkadaşından, belki yalnızca birkaç ay sonra uzun vadeli primi yatan biri emekliliğe hak kazanırken, kendisi emeklilik yaşını yıllarca beklemek zorunda kalıyor.
Peki bu adaletsizlik neden hâlâ çözülmedi?
Çünkü sistem, bu durumu yıllar boyunca görmezden gelmeyi tercih etti. Oysa ortada karmaşık bir mesele yok. Çözümü de oldukça açık: Meslek lisesinde ya da çıraklık sözleşmesiyle iş hayatına atılan ve devlet tarafından sigorta sicil numarası verilmiş kişilerin, bu tarihlerinin emeklilik hesabında dikkate alınması. Yani mağdurlar yeni bir hak değil, ellerinden alınan başlangıç tarihlerinin iadesini istiyor.
Bu mesele sadece birkaç bin kişinin değil, yüz binlerce vatandaşın kaderini etkiliyor. Üstelik birçok kişi o yıllarda iş kazası geçirip işyeri sigorta kaydına geçmiş, SGK dosyalarında adı arşivlenmiş durumda. Buna rağmen sistem, iş kazası ve meslek hastalığı primini yatırmış olduğu vatandaşına “senin sigortan başlamadı” diyor.
Bu yaklaşım anayasanın eşitlik ilkesiyle de çelişiyor. Aynı işyerinde, aynı işi, aynı risk altında yapmış iki kişiden biri emekli olabilirken diğerinin emeklilik tarihi yıllarca erteleniyor. Bu, sosyal adalet ilkesine açıkça aykırıdır.
Seçim dönemlerinde sıkça dile getirilen bu mağduriyet, her defasında vaat olarak kalıyor. Oysa yapılması gereken düzenleme son derece açık ve teknik olarak uygulanabilir. Yasal düzenleme ile staj ve çıraklık dönemlerinde alınan sigorta sicil numaralarının, uzun vadeli sigorta başlangıcı olarak tanınması sağlanabilir. Bu yalnızca stajyer ve çırakların değil, sosyal güvenlik sistemine olan güvenin de yeniden tesis edilmesi anlamına gelecektir.
Bugün artık bu mesele ertelenemez. Staj ve çıraklık mağdurları yalnızca kendi emeklilik haklarını değil, devletin vatandaşına olan adalet borcunu da hatırlatıyor. Yıllarca çalışıp prim ödemiş, aynı işyerinde aynı koşullarda emek vermiş, devletin verdiği sigorta numarasıyla kayda geçmiş bu insanların talepleri, insanca yaşama ve eşit sosyal güvenlik hakkının gereğidir.
Toplum olarak daha fazla sessiz kalmamalıyız. Bu haksızlığın düzeltilmesi için hem kamuoyunun hem de yetkililerin artık sorumluluk alması gerekiyor. Çünkü sosyal güvenlik sistemi yalnızca güçlülerin değil, unutulanların ve mağdur edilenlerin de hakkını teslim edebildiği sürece adaletli olabilir.
Bugün seslerini herkese duyuran ancak siyasi iktidar tarafından görmezden gelinen bu kesimin emeklilik hayalleri daha fazla ötelenmemelidir. Onların talebi yeni bir ayrıcalık değil, yalnızca geçmişte devletin verdiği kaydın tanınması. İşte bu yüzden staj ve çıraklık mağdurlarının mücadelesi, aynı zamanda sosyal devletin sınavıdır.
Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi üzerinde birçok mağduriyetler var elbette. Hepsi haktır. Gereği de derhal yerine getirilmelidir. Staj ve çıraklık sigortası mağdurları ise yıllardan beridir hak arama mücadelesinde aktif rol oynuyorlar. Ben bu mağduriyetin yakın gelecek içerisinde çözüleceğine inanıyorum.
Mücadeleye devam…


