Sümüğünüz bu renkse doktora koşun Sözcü Gazetesi
Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Tıbbın babası Hipokrat, balgam ile birlikte sarı ve siyah safrayı dört "mizacın" parçası olarak tanımlamıştı. Bu sıvılar, kişilik özelliklerini belirleyerek, dengesizlikleri de hastalıklarla neden oluyordu.
Örnek olarak balgamın beyin ve akciğerlerde üretildiği, soğuk ve yağışlı mevsimlerde arttığı bunun da epilepsi krizlerine neden olduğunu öne sürülmüştü. Balgam baskın kişiliğe sahip insanların soğuk ve kederli olduklarına inanılıyordu. Yani sümük hastalıklardan koruyan bir savunma mekanizması konumunda.
ÇOCUKLARDA BU MİKTAR DAHA FAZLASümük, geniz yolumuzu nemlendirir ve bakteri, virüs, polen ile toz gibi yabancı maddeleri tutarak vücudumuzu korur. Yüzlerce mikroskobik kıl (silia) ile işbirliği yaparak dış dünya ile iç dünya arasında bir bariyer oluşturur.
Bir yetişkin günde ortalama 100 ml sümük üretir. Çocuklarda ise bu miktar daha fazladır. Nedeni ise bağışıklık sistemleri çevredeki yeni moleküllerle tanışır.
SÜMÜĞÜNÜZÜN RENGİ HASTALIKLARIN İŞARETİRenksiz: Polen, toz veya alerjenlere karşı savunma.
Beyaz: Vücutta viral bir enfeksiyon varlığı.
Sarı-yeşil: Ölü akyuvar hücrelerinin yoğunluğu.
Kırmızı/pembe: Burun içinde küçük kanamalar ya da tahriş.
Sümük Mikrobiyomu: Yeni Keşfedilen Bir Dünya
Bağırsak mikrobiyomu uzun zamandır bilinse de bilim insanları artık sümüğün de kendine has bir mikrobiyomu olduğunu ortaya koydu. Cinsiyet, yaş, yaşam alanı, beslenme ve hatta elektronik sigara kullanımı bu mikrobiyomu etkileyebiliyor.
Oxford Üniversitesi'nden Prof. Daniela Ferreira, sümük mikrobiyomunun bağışıklık sistemiyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurguluyor. Çalışmaları, gelecekte burun probiyotik spreyleri geliştirilerek bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin mümkün olabileceğini gösteriyor.
Covid-19 aşıları üzerine yapılan araştırmalar, sümük mikrobiyomunun aşının etkinliğini etkileyebildiğini ortaya koydu. Bu da gelecekte daha güçlü aşıların geliştirilmesinde sümüğün rol oynayabileceğini düşündürüyor.
İsveç'te uzmanlar, sağlıklı bireylerden alınan sümük örneklerini kronik burun tıkanıklığı, saman nezlesi ve rinosinüzit hastalarına nakletmeye başladı. İlk denemelerde, hastaların öksürük ve yüz ağrısı gibi belirtilerinde %40'a varan azalma görüldü.
Florida Üniversitesi'nden Dr. Jennifer Mulligan, sümüğün rinosinüzit ve nazal polip hastalıklarının teşhisinde kullanılabileceğini gösterdi. Böylece hem doğru tedaviye daha hızlı ulaşılabileceği hem de pahalı ve uzun süreçlerin kısalabileceği öngörülüyor.
TIPTA SÜMÜĞÜN YERİAraştırmalar, sümüğün sadece burun ve akciğer hastalıklarında değil, astım, akciğer kanseri, Alzheimer, Parkinson gibi birçok hastalığın teşhisinde de kullanılabileceğini gösteriyor. Ayrıca ağır metal ve hava kirliliği gibi çevresel etkilenmelerin ölçümünde de önemli bir biyolojik gösterge olabileceği kanıtlanıyor.
Prof. Mulligan'ın sözleriyle:
"Sümük, kişiselleştirilmiş tıbbın geleceği. Buna tüm kalbimle inanıyorum."


