Sunay Akın o iddiaya ateş püskürdü! Vahdettin önce kendi polisine sahip çıksaymış
Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın Yeni Bir Sabah programına Yazar Sunay Akın konuk oldu.
Akın, Anadolu'yu emperyalist işgalden kurtaran Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a ilk adımı attığı 19 Mayıs'ın yıl dönümü olması vesilesi ile gözleri dolduran tarihi olaylar anlattı.
İŞGAL İSTANBUL'UN ACI ÖRNEĞİ: POLİS CEMİLAkın, dönemin işgal altındaki İstanbul'un iyi anlaşılması gerektiğini söyledi. Akın, işgal altındaki İstanbul'daki Polis Cemil'in hikayesini anlattı.
Akın, Gülhane Parkı'nda işgalci Batılı askerlerin tecavüz etmeye kalkıştığı bir Türk kadını Polis Cemil'in kurtardığını anlattı. Akın, Osmanlı Sarayı'ndan gelen emir ile Polis Cemil'in işgalcilere teslim edilip Fransız mahkemesinde yargılandığını ardından da Fransız zindanlarına gönderildiğini kaydetti.

Atatürk'ün ülkeyi kurtardıktan sonra Polis Cemil'i de Fransa'daki zindandan kurtardığını anlatan Akın, "Herkes diyor efendim Vahdettin mi gönderdi? Ya Vahdettin dediğin kendi polisine sahip çıksın. Cemil'e sahip çıksın. Bırak onu, gözünün önündekilere sahip çıksın.
İstanbul'da kendi polisini kurtaramayan vatanı mı kurtaracak? Siz ciddi misiniz? Kendi yasasını, hakkını, adaletini savunamayan ne Anadolu'su mu kalmış?" dedi.

"Bugün bu makamı işgal eden zat bu millet ve memleket için hain bir adamdır. Müsaade buyurunuz beyim. Hain bir adamdır. Meclisi Âlinizde şimdiye kadar pek büyük ve cidden tarihî cüretler gördük. Maateessüf şimdi makamı hilâfet ve saltanatı işgal eden zat bu millet için hain bir adamdır"
Ayrıca Vahdettin İstanbul'dan İngiliz Savaş gemisi ile kaçmıştı.İMAMOĞLU POLİSLER İÇİN ANIT DİKECEKTİ
Akın, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun Gülhane Parkı'nda işgalcilere direnen Türk polisleri için anıt dikme projesi olduğunu fakat hapse girmesi ile de yarım kaldığını açıkladı.
Akın, yaşanan tarihi olayları bir bir şöyle anlattı:
İşgal İstanbul'unu çok iyi anlamalıyız. Düşünmeliyiz, neler yaşandığını. Bakın, saray ve İstanbul hükümeti teslim olmuş. Bunun acısını yaşayan o kadar insan vardı ki.
Bunlardan biri Polis Cemil. Adı yok bakın ortalıkta. Polis Cemil, Sultanahmet'te, Sirkeci'de, şu emniyet karakolunda memur. Evi Fatih'te, Gülhane Parkı'nı çok seviyor. Her akşam çıkınca Gülhane Parkı'ndan geçerek Sultanahmet kapısından tramvaya biniyor.
Ve bir gün çıkıyor, Gülhane Parkı'nı geçiyor. Sultanahmet kapısından tramvaya binecekken bakıyor, orada bir kalabalık, bir şeyler oluyor.
İşgal güçlerinin askerleri bir Türk kadını kaçırıp tecavüz etmeye yelteniyorlar. Kadın bağırıyor pencereden, "Memur Bey yardım edin!"
İşte işgal İstanbul'u. Kavga, dövüş, iki tane işgal askeri yerde. Cemil'in elinde tabanca. Kadını kurtarıyor. Sonra gidiyor, geri dönüyor, amirine tabancasını teslim ediyor.
İşgal askerleri onu istiyor. Hayır, vermem diyor amir. Siz gidin kaçakları yakalayın, suçlular onlar, bu görevini yaptı. Emir geliyor yukarıdan, saraydan. Teslim edin.
Ve Cemil kendi ülkesinde, kendi kanunlarına göre insanlarını koruduğu için işgal güçlerine teslim ediliyor. Bir ay bir işgal gücünün karakolunun bodrumunda işkence görüyor. İşte sana işgal İstanbul'u. Mahkemeye çıkıyor. Fransız mahkemesi.
Kendi ülkesinin mahkemesi değil. Suçlu bulunuyor. Kimdir suçlu? Ne yapacaktı Cemil? Hapis yatacak. Nerede? Kendi ülkesinde değil, Fransa'da. İşte sana işgal İstanbul'u.
Ekmek, su yok. Günler sonra Marsilya, Fransa'da bir hapishanede kendine geliyor. Bakıyor, orada birileri Türkçe konuşuyor, gidiyor. Türkler. Kimler? Polisler, emniyet görevlileri. Yalnız değil ki. İşgal İstanbul'unda işgal güçleri askerlerine karşı halkını koruyan pek çok polisimiz, memurumuz kendi ülkesinde, işgal güçlerinin karakolunda işkence görmüştür. İşgal mahkemelerinde yargılanmıştır.
Bu koşullarda çıkış ve kurtuluş Anadolu'dadır. Ya bakın... Samsun'da. Herkes diyor efendim Vahdettin mi gönderdi? Ya Vahdettin dediğin kendi polisine sahip çıksın. Cemil'e sahip çıksın. Bırak onu, gözünün önündekilere sahip çıksın.
İstanbul'da kendi polisini kurtaramayan vatanı mı kurtaracak? Siz ciddi misiniz? Kendi yasasını, hakkını, adaletini savunamayan ne Anadolu'su mu kalmış?
12 yıl hapis yatıyor. Nereye gönderiyorlar biliyor musunuz? Şeytan Adası, Fransız Guyanası'na. Hani
Atatürk duyuyor da kurtarıyor onu. Alıyor, geliyor. Şimdi ama bakın bu çok önemli
Nazım'ın iki dizesi var ya, "Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında." Bir anıt dikelim, işgal İstanbul'undaki o güzel emniyet görevlilerimiz için.
Diyelim ki ya koca büyük Nazım ceviz ağacının da farkındayız ama işgal İstanbul'undaki o güzel polislerimizin de farkındayız.
Onu dikecektik. Ekrem aldılar, zindana attılar. Şimdi, yani tam bir trajedi, tam bir trajedi. Bakar mısınız? Şu korkunç görüntüye bakar mısınız?


