Suriye de 64 yıl sonra ilk özgür seçim heyecanı: Vatan bizi çağırıyor Ortadoğu Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Yıllar süren iç savaş, yıkım ve acıların ardından Suriye halkı, 15-20 Eylül tarihleri arasında 64 yıl aradan sonra ilk kez özgür seçimlere hazırlanıyor. Esad rejiminin devrilmesinin ardından ülke genelinde yaşanan hızlı dönüşüm, siyasi sahnede büyük bir heyecan yaratırken, halk arasında da derin bir umut havası hâkim. Geçiş döneminde yasama yapacak olan Halk Meclisi seçimleri sadece yeni bir yönetimin değil, aynı zamanda yıllar süren bölünmenin ve güvensizliğin ardından yeniden inşa edilen birliğin de sembolü olarak görülüyor.
"VATAN BİZİ ÇAĞIRIYOR" DİYEREK DÖNDÜ
Yeni Şafak, seçim öncesinde Suriye’de halkın nabzını tutmak üzere sahaya indi. Röportaj yaptığımız Lazkiyeli Nusayri Mihyar Seba bu sürecin en canlı tanıklarından biri. Türkiye’de 13 yıl yaşadıktan sonra Şam’a dönen
Seba, “Vatan bizi çağırıyor” diyerek yeniden ülkesine yerleşme kararını anlattı. “İstanbul’u sevdik. Misafir de olduk. Herkes iyi baktı bize,”
diyen Seba, Türkiye’ye duyduğu minnettarlığı gizlemedi. Ancak vatan sevgisinin ağır bastığını şu sözlerle dile getirdi:
“Yeterdi artık. Yani vatan bizi çağırıyor. Geri dönmemek mümkün değildi.”

ÖZGÜR SEÇİM HAYAL BİLE DEĞİLDİ
Şam’da ailesiyle yaşayan Mihyar Seba, Türkiye’den aldığı örnekle şehrin merkezi noktalarından birine dondurma dükkânı açtı. Geleceğe yönelik umutlarının yüksek olduğunu belirten Seba,
“İnşallah her şey daha iyi olacak. Savaş 14 sene sürdü. Kolay değil. Ama şimdi çok şükür bitti. Hayat yavaş yavaş düzeliyor. Yuvamız düzeliyor. Seçimler olacak ve bu ilk kez özgürce yapılacak. Bu hayal bile değildi”
dedi. Seba’ya göre, asıl değişim Esad rejiminin devrilmesinden sonra başladı. O güne kadar ülkesiyle güçlü bir bağ kuramadığını anlatan Seba,
“Eskiden sadece ailemi görmek için gelmek isterdim ama burada yaşamak istemezdim. Suriye’yi bir ülke olarak sevmiyordum. Ta ki o gün, 8 Aralık gelene kadar”
diye konuştu.
SURİYE SAĞ, TÜRKİYE SOL GÖZÜM
8 Aralık'tan sonra memleketi Şam'a dönen Nur
Mücahid, “Yıllarca Türkiye’de yaşadık ve şimdi ülkemize dönme fırsatı bulduk. Döndüğümüzde ülkemiz bıraktığımız gibi değildi daha da kötüydü. Şimdi ise neredeyse her ay yeni gelişmelere şahit oluyoruz” dedi.
Seçimleri sadece bir oylama değil aynı zamanda onurlu bir vatandaş olma yolunda atılmış büyük bir adım olarak gördüğünü belirten Mücahid,
“Türkiye’de çok seçim gördük. Demokrasi nedir gördük. Şimdi sıra bizde. Ülkemizde tam birlik sağlanmamış olabilir ama halk olarak hep biriz. Seçim, bizim için yeni bir başlangıç olacak”
şeklinde konuştu.
Suriye’de yıllarca bastırılan kimliklerin, taleplerin ve umutların şimdi açığa çıktığı bir dönem yaşanırken Mücahid, özellikle Türkiye'de geçirdiği yılların kendisine bir yurttaş olma bilinci kazandırdığını ifade etti. Türkiye'de insanların ülkesine, sokaklarına ve liderlerine çok bağlı olduğunu vurgulayan Mücahit,
"Bunu gördüm ve hayran kaldım. Şimdi biz de bunu öğreniyoruz. Esad düştükten sonra, ülke bize geri döndü. Suriye artık bizim oldu. Burası artık çocuklarımın da ülkesi. Suriye benim sağ gözüm oldu, Türkiye sol gözüm”
ifadelerini kullandı.

ESAD DÜŞTÜĞÜNDE HER MEZHEP BİRBİRİNİ TEBRİK ETTİ
Suriye'nin yeniden inşası sürecinde en büyük tehditlerden biri olarak görülen mezhepsel ve etnik bölünme tartışmalarına karşı halk, net bir tavır sergiliyor. Özellikle Dürzi ve Kürt gruplar üzerinden yürütülen ayrılık senaryolarına karşı Nur Mücahid’in cevabı çok açık:
“Bizde ayrılmak yok. Ben Sünniyim, komşum Sünni, diğer komşum Kürt. Birlikte yaşıyoruz. Dürziler de kardeşimiz. Hepimiz kardeşiz.” Medyanın bu bölünmeyi abarttığını düşünen Nur, gerçeğin sokakta farklı olduğunu belirtiyor: “Televizyon başka şey gösteriyor ama gerçek öyle değil. Biz hâlâ birlikte yemek yiyoruz, birlikte kutluyoruz. Esad düştüğünde birbirimize ‘mübarek olsun’ dedik. Bu halk bir ve bütün.”
BİR ULUSUN YENİDEN DOĞUŞU
Suriye’de yeni yönetimin devlet politikaları artık mezhep ya da etnik kimlik üzerine değil, vatandaşlık temelinde şekilleniyor. Yeni hükümet, “Dürzi, Alevi, Sünni fark etmez, herkes Suriyelidir” anlayışını benimsiyor. Şam’da yaşayan siyasi danışman Hasan Muhtar,
“Devletin hedefi halkı bir araya getirmek. Ayrılık isteyen sesler var, ama bunlar azınlıkta. İsrail gibi dış güçler, Dürzileri kendi çıkarları için kullanmaya çalışıyor ama bu destek geçici.Dürziler bu ülkenin temel taşı”
diye konuştu.
Suriye'nin şu anda yeniden yazılan bir hikâyenin eşiğinde olduğunu ifade eden Muhtar,
"Seçimler, sadece oy pusulalarına işaret basmakla sınırlı değil. Halk, ilk kez kendi kaderine yön verme hakkına kavuşmanın heyecanını yaşıyor. Bu ülke artık bizim. Gelecek çocuklarımız için olacak. Artık imkânsız diye bir şey yok. Ne istersek olabilir”
ifadelerini kullandı.

İSRAİL KİRLİ SUDA BALIK AVLIYOR
Şam’da bulunan Emevi Camii’nin arkasındaki Bab Tuma’da bir restoran işleten Haldun Şihavi ise Suriye'nin çok kültürlü ve çok mezhepli yapısına rağmen halkın barış içinde yaşamak istediğini anlattı. Suriye'de bölücülük yapmak isteyenlerin ülkeyi işgal etmek istediğini söyleyen
Şihavi, "Bazı gruplar dışarıdan destekleniyor, bu yüzden iç karışıklık çıkıyor. Ama bu halk onlara destek vermez." dedi.

Baas rejiminden kalan enkaz nedeniyle insanların hayat pahalılığı, enflasyon ve işsizlikten şikayet ettiklerini anlayan Şihavi, halkın yeni hükümetten umutlu olduğunu ifade etti. Seçimlerin onlar için ayrı bir heyecan olduğunu dile getiren Şihavi,
“Temennimiz, herkesin bir masada toplanması ve ülkenin yeniden inşa edilmesi”
değerlendirmesi yaptı.
TEMİZ SİCİL ÖNCELİK
Suriye yönetiminde kritik rol üstlenen Halk Meclisi üyelerini seçmek için Esed rejiminin devrilmesinden bu yana ilk kez dolaylı seçim yapılacak. 15-20 Eylül tarihleri arasındaki seçim sonrası komite üyeleri göreve başlayacak. Halk Meclisi seçimleri Şam, Halep (kuzey), İdlib (kuzeybatı), Humus, Hama (merkez), Deyri Zor (doğu), Dera, Kuneytra (güney), Tartus ve Lazkiye (batı) illerinde gerçekleştirilecek. Halk Meclisi'ne girmek isteyenlerin özellikle Suriye halkına karşı temiz bir sicile sahip olması isteniyor. Seçimlerin ardından belirlenecek komitelerin ülke içinde çeşitli sorumlulukları var. Halk Meclisi'nin temel sorumlulukları arasında, geçiş döneminde yasama işlerini denetlemek ve nüfusun çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir ülkede ekonomik toparlanmayı teşvik etmek yer alıyor. Öte yandan 210 sandalyeden oluşacak Halk Meclisi üyelerinin üçte birini Suriye geçici lideri Ahmed Şara atayacak. Geri kalan üçte ikisi ise yerel seçim kurulları tarafından belirlenecek. 210 sandalyeden 140'ı, bölge bazlı bir seçim kurulu sistemiyle doldurulacak ve milletvekilleri, uzmanlardan ve toplum figürlerinden oluşan yerel komiteler tarafından seçilecek.


