Süveyda geriliminin şeyhi
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Hikmet el-Hicri, Suriye Dürzilerinin üç mühim şeyhinden biri. 1965’te Venezuela’da doğdu. Dürzilere liderlik yapan köklü bir ‘şeyh’ ailesinden geliyor. Dürzilerde bir çeşit ‘ruhban’ sınıfı var. ‘Şeyh-ül Akl (Aklın Şeyhi) unvanlı şeyhler Dürziler üzerinde hem dini hem siyasi otorite sahibi. Babadan oğula geçebilen bu makam Dürziler için çok önemli. Hicri de şimdi bu makamda. Oğlu Mahmut da onun yolunda.
HUKUK FAKÜLTESİ MEZUNU
Venezuela’da geçen çocukluğunun ardından ailesiyle Suriye’ye döndü. Süveyda’da ailesinin ve dini kimliklerinin merkezi olan Kanavat bölgesinde liseyi bitirdi. Dini eğitim almaya başladı. Şam’daki hukuk fakültesinden 1990’de mezun oldu. Venezuela’ya gidip 8 yıl daha orada kaldı. Diasporayla bağlarını güçlendirdi. 2011’de Suriye iç savaşı başladığında artık Suriye Dürzilerinin nüfuzlu isimlerinden biriydi. ‘Şeyh-ül Akl’ makamında abisi Ahmet el-Hicri oturuyordu.
ABİSİNİN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ
Dürzilerin bir kısmı rejime direnirken Ahmet el-Hicri (en azından) tarafsız kalınmasını istiyor, rejimin desteklenmesini de kabul etmiyordu. Ahmet el-Hicri 24 Mart 2012’de, bugün bazı kesimlerin hâlâ ‘şüpheli’ dediği trafik kazasında öldü. Yerine ise kardeşi Hikmet el-Hicri geçti. Hicri, abisinin taziyesine gelen Beşar Esad’a övgüler diziyordu. Rejime açıktan bir tavır almayacaktı. Şeyh Yusuf Cerbu ve Şeyh Hamud el-Hınnevi liderliğindeki Dürziler ise rejimle mücadeleye başlamışlardı.
‘DEVRİMİN ORTAĞIYIZ’
Hicri, Esad rejimiyle mücadeleye taraftar değildi. Ama Esad ile ilişkileri de inişli çıkışlıydı. 2018’te gerilmeye başlayan ilişkileri 2023’te Hicri’nin Esad’a karşı hareketleri desteklemesiyle sonuçlandı. Esad, 8 Aralık’ta devrilince kutlama yapan Dürziler arasında Hicri de vardı. Bir Türk kanalındaki röportajında “Bu devrimin ortağıyız” diyerek olumlu mesajlar verdi.
ŞARA İLE GÖRÜŞMÜYOR
Şara ile görüşmeyi hiç kabul etmedi. Şubat ayında Şam’a bağlı Ceramana’da Dürzilerle hükümet güçlerinin ilk çatışmasında tavrını daha da açık etti. İlk uluslararası müdahale çağrısını yaptı. Nisan ayındaki çatışmalarda ateşkese yanaşmadı. 13 Temmuz’da başlayan çatışmalarda da ateşi körükleyen, İsrail’den destek isteyen açıklamalarıyla öne çıktı.
DİASPORANIN MERKEZİ VENEZUELA
Venezuela, Dürzi diasporasının neredeyse merkezi. Osmanlı’nın ayrılıp Fransız mandasının başladığı 1920’lerde Dürzilerin bir kısmı Venezuela’ya göç etmiş. Başkent Karakas’ta toplanmışlar, Suriye ve Lübnan ile bağlarını hiç koparmadan kimliklerini muhafaza etmişler. Züveyda’daki Karakas Oteli de bu diasporanın sembolü. Hicri’nin yeğenine ait olan bu yer sadece bir otel değil Dürziler için dini ve kültürel bir merkez niteliğinde.

