Tarihi Eser Suçlamasıyla 20 Yıl! Mahmut Adam yıllardır Suudi cezaevinde: Savunulmasına bile izin verilmiyor...

Özel haber / halktv.com.tr

2019 yılının Ekim ayında Bingöl’den Bolu’ya çalışmak için yola çıkan Mahmut Adam’dan, ailesi yaklaşık 15 gün boyunca haber alamadı. Başvurular üzerine savcılık kararıyla arama başlatıldı. Güvenlik birimlerinin yaptığı araştırmalar sonucunda Mahmut Adam’ın, umre vizesiyle Suudi Arabistan’a giriş yaptığı belirlendi. Ailesi, onun kimlerle ve ne amaçla gittiğini halen bilmiyor.

Mahmut Adam'ın Suudi Arabistan’da tutuklandığı bilgisi, bir Suriye vatandaşının İstanbul’daki ailesini arayıp “Mahmut’un ailesine haber verin” demesiyle ortaya çıktı. İlk 5-6 ay boyunca haftada bir kez telefon görüşmesine izin verilen Mahmut, bir süre sonra tamamen sessizliğe gömüldü. Mahmut Adam, Cidde’deki cezaevinden Suudi Arabistan’ın güneyindeki Abha şehrinde yer alan ve “siyasi bölüm” olarak bilinen yüksek güvenlikli bir hapishaneye nakledildi.

Aile, CİMER üzerinden onlarca dilekçe ile Dışişleri Bakanlığı’na başvurdu. Uzun süre ses çıkmadı. Cidde Konsolosluğu yalnızca tek bir resmi yazı gönderdi. O yazıda Mahmut Adam’ın “Kabe Müzesi'ne girerek tarihi eser çalmakla” suçlandığı belirtiliyordu. Ancak yazı, tutukluluğun üçüncü yılında gönderilmişti.

Cidde Konsolosluğu, aileye “nota verdik, elimizden geleni yapıyoruz” yanıtını verirken, Mahmut Adam’ın ailesi iki yıl boyunca resmi makamlardan sağlıklı bilgi alamadı. Suçlama ise hiçbir somut delille desteklenmedi.

2024 yılında Mahmut’un babası, kendi imkanlarıyla Suudi Arabistan’a giderek oğluyla görüştü. Mahmut, her görüşmede “Benim hiçbir suçum yok. Gözümü açtım, bana ‘burası Suudi Arabistan hapishanesi’ dediler” ifadelerini kullandı. Ne zaman ve nasıl gittiğini dahi hatırlamıyordu. Ailesine göre, Mahmut’un akli melekeleri o dönem yerindeydi.

2025 yılının Şubat ayında, bu kez Mahmut’un annesi, babası ve ablası birlikte Suudi Arabistan’a giderek kendisini ziyaret etti. Ancak bu kez daha sarsıcı bir tabloyla karşılaştılar. Mahmut, ailesini tanımadı. “Anne ve babam öldü. Ben İngiliz vatandaşıyım” dedi. Aile, oğullarının hem fiziksel hem de ruhsal sağlığının ciddi şekilde bozulduğunu ifade etti.

Mahmut Adam’ın iddiaları, Suudi Arabistan’daki cezaevi koşullarına dair korkunç iddiaları da içeriyor. Adam'ın ailesine aktardığına göre, Abha’daki tutuklulara ilaçlarla sistematik şekilde kendilerini yavaş yavaş öldüren ilaçlar veriliyor. Hastalandığında revirde kendisine “serum yerine damarına hava pompalandığını” söyleyen Mahmut, bu açıklamaları nedeniyle başına bir şey gelmesinden korktuğunu da dile getirdi.

Ailesi, Mahmut’un sağlık durumunun kötüleşmesine rağmen halen en ağır şartlarda tutulduğunu ifade ediyor. Konsolosluğun yönlendirmesiyle avukat tutmak istediklerinde ise bu da mümkün olmadı. Zira konsolosluk, “gizlilik” gerekçesiyle dosya numarasını paylaşmadı ve savunma hakkı kullanılamadı.

Mahmut Adam’a, iddia edilen suç –Kabe Müzesi'nde hırsızlık ve tahrifat– nedeniyle 20 yıl hapis cezası verildi. Ancak bugüne kadar ortada bir delil sunulmuş değil. Aileye göre Mahmut Adam, 6 yıldır suçsuz yere, insan haklarından yoksun bir şekilde, akli sağlığını kaybetmiş halde bir hapishanede tutuluyor.

Mahmut Adam’ın ailesi, seslerini duyurabildikleri kadar yetkililere sesleniyor: “Altı yıldır bir suç işlediğine dair tek bir kanıt yok. Savunma hakkı verilmedi, insan haklarına aykırı şekilde mahkum edildi. Ailemizin çığlığı artık duyulsun.”

Mahmut Adam'ın kendisine isnat edilen suçlamanın ardından gözaltına alınması Suudi medyasında da geniş yankı buldu. Söz konusu haberlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'nin saltanat ve hilafet sanrıları gördüğü, Suudi topraklarından tarihi eserleri kaçırarak Osmanlıyı takip ettiği yönünde çirkin ifadeler de yer alıyor.