Tarihi kırılmanın eşiğindeyiz: Dağ Başı ya da her yer Sinema Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Yapay zeka ile sinemanın nereye vuracağı ABD’de sektörün en önemli tartışma konularından biri. Yasal süreçler devam etmekle birlikte yapay zeka firmalarının değerleri yüz milyarlarca dolara yükseldi ve eskimeye başlayan diğer teknoloji firmaları başta olmak üzere Hollywood’un büyük stüdyoları haklarının korunmadığını düşünüyor.
Tartışmalar devam ededursun, yakın zamanda dijital mecra için yapılmış olan bir film aklıma düştü ve dikkat çekmek istedim. HBO Max yapımı olan ‘Dağ Başı’ (Mountainhead), sosyal medyanın gücünü, yapay zekanın yanı geleceğe etkilerini ve “dünyayı yöneten 5 büyük aile”nin teknoloji devlerini yöneten gençler olduğunda dünyanın nereye gitme ihtimali olduğunu anlatıyor.
ARMSTRONG İMZASI ÇOK ŞEY ANLATIYOR
Yazar ve yönetmen Jesse Armstrong. Kendisini son yıllarda en çok izlenen ve ödüllere doymayan dizi olan Succession dizisinin yazarı olarak tanıyoruz. Dizi de film gibi “Fillerin tepiştiği nokta”da idi. ABD’de medya devlerinin mücadelesini ve bir aile içindeki çekişmeyi ve süreçleri anlatan dizi gibi film de çok tanıdık simalara işaret ediyor. Üstelik sokak olaylarından darbelere kadar her şeyi ediyor. Bu grup elbette gücünü teknolojiden alıyor.
Yapay zeka ve robotlar dünyayı yönetmeden önce acaba bu teknolojiyi yönetenler mi dünyayı idare ediyor? Hükümetler, idareler, kanaatler ve sokak boşuna mı?
Bir saniye, filmin hikayesine dönelim.
Dağ Başı, giderek büyüyen uluslararası bir krizin ortasında bir araya gelen bir grup milyarderin hikayesini konu alıyor. Aslında poker oynamak için bir araya geliyorlar. Özel jetler, iki insan boyundaki yüksek arabalar, özel güvenlikler ve elbette dünyanın geri kalan bütün insanlarından uzak bir yerde, dağın başında bir malikanede…
DÜNYAYI YÖNETENLER ARTIK AİLE DEĞİL GENÇLER
Dört arkadaş toplamda 371 milyar dolarlık serveti yönetiyor. Sadece o gece servetini ikiye katlayan oluyor. Arkadaşların hepsi ‘plütokrat’! Yani, serveti ile siyasi güç elde etmiş kişiler. Ne kadar tanıdık geliyor değil mi? Serveti ile başkan olup dünyayı yönetmeye çalışanların dünyasındayız… Ama hayır, filmde Trump’tan bahsedilmiyor. Çünkü 4 arkadaş da teknoloji devi.
Jason Schwartzman, bir meditasyon uygulamasının sahibi olan Hugo rolünde. Steve Carell, Washington DC’deki bağlantıları sayesinde orduyu ve ülkenin elektrik şebekesini etkileyebilen Randy rolünde. Ramy Youssef, yapay zeka öncüsü Jeff ve herkesin muhtaç olduğu kişi. Cory Michael Smith ise Traan adlı bir sosyal medya uygulamasının sahibi olan Ven’i canlandırıyor. Ven, Jeff Bezos ve Mark Zuckerberg arası biri. Ama daha çok Elon Musk.
Söz konusu Jesse Armstrong olunca anlatılanların sadece kurmaca olmadığına emin oluyoruz. Zira Succession dizisi de kurmaca unsurları barınırsa da gerçek olaylara dayanıyordu. Dağ Başı’nda ise bu 4 arkadaşın bir araya geldiği saatlerde dünyada her yer karışmaya başlıyor. Çünkü sosyal medyada yalan olduğun henüz bilinmeyen görüntüler ve bilgiler dolaşıyor. Paris Belediye Başkanı öldürülüyor. Hindistan’da insanlar sokakta diri diri yakılıyor. Arjantin’de darbe oluyor. Afrika’da katliamlar yaşanıyor. Ve bunların ne kadarı geçek bilmiyoruz. Birkaç yalanın peşine düşen kitleler ‘ayağa kalkıyor’ ve olanlar oluyor.
‘GERÇEK’, KURGULANAN BİR ŞEY Mİ?
4 arkadaş birlikte atıştırmalıkları tartışırken bir yandan da “buna bir son verelim” mi diyorlar. Vermiyorlar. Hepsinin gerekçesi var. ‘Gerçek’, sürekli güncellenen bir olgu ve bunu kendileri yeniden tarif ettikleri için sorumlu hissetmiyorlar. Çünkü yaşananlar gerçek değil ama sonuçları gerçek. Ve tahrif edilmiş, yeniden tanımlanmış, yalanla harmanlanmış gerçek de kendi varlıklarını ve servetlerini arttıran sonuçlara varıyor.
Evet, çok tanıdık geliyor, değil mi? Yine filmlerden edindiğimiz kabullerimiz mi yoksa son 10 yılda bölgemizde ve tüm dünyada yaşananların bıraktığı iz mi tanıdık geliyor?
İRADE KİMDE?
Dağ Başı filminin anlattıkları, ima ettikleri, kurdukları ve belki de işaret ettikleri, sosyal medya hayatımıza girdiğinde beri yaşadığımız süreci 4 kişilik bir oyuncu kadrosu ve biraz telefon ekranı ile anlatıyor. Sosyal medyada gördüğünüz her şeye inanmanız gerektiğinin altını kalın harflerle çiziyor. Çünkü diyor ki, gerçekliğin yapay zeka eliyle yeniden tanımlandığı dünyada iradenin sana ait olup olmadığını teyit etmen gerekiyor. Bilgi olarak sana sunulana teslim olarak iradeni de teslim mi ediyorsun, yoksa savunma kalkanları ile her bilgiye geçit vermeyerek iradenin sende kalmasını sağlamak için mücadele mi ediyorsun?
Yapay zekanın sadece sinemaya değil, gerçekliğe ve çok kısa zamanda dünyada yaşananlara ne kadar etki ettiğini ortaya koyan Dağ Başı filmi, anlattığı meselelerle yaklaşımı ve uyarısı ile uyumlu olarak tek mekanda, sadece 4 kişilik ana oyuncu kadrosu ile basit, net, insani ve 1 gecelik hikaye kurgusu ile çok şey anlatıyor.


