Tarımda iklim sınavı
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Türkiye’de son yıllarda sağlıklı beslenme trendlerinin yükselişi, sofralara yeni meyveler kazandırdı. Bunların başında ise avokado geliyor. Kahvaltılardan restoran menülerine kadar geniş bir kullanım alanı bulan avokado, hem tüketimde hem de üretimde büyük bir ivme yakaladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de avokado üretimi son 5 yılda sürekli arttı. 2020’de ülke genelinde 5 bin 923 ton olan avokado üretimi 2024’te yüzde 989 artışla 64 bin 500 tona ulaştı. Avokadonun besin değerinin yüksek olması ve son yıllarda hem daha çok tanınması hem de sosyal medyada sıklıkla yer alması bu ürünü popüler hale getirmeye başladı. Artık yerel halk pazarlarında da daha yaygın şekilde tezgahlarda yer alıyor. Ancak iklim şartları ve bazı bölgelerdeki su sıkıntısı, gelecekteki rekolte hedeflerini tehdit ediyor.
ANTALYA BAŞI ÇEKTİ
Avokado, kışları ılık geçen tropik ve subtropik bölgeleri seviyor. Bu nedenle Türkiye’de Akdeniz sahil kuşağında yer alan Mersin, Antalya, Muğla, Hatay gibi illerde avokado yetiştiriciliği yapılabiliyor. Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün paylaştığı bilgiye göre, 2024’te Antalya 35 bin 694 ton avokado üretimi ile birinci sırada yer aldı. Avokadonun özellikle Antalya’nın Alanya ilçesi için ekonomik değeri yüksek bir ürün haline geldiği belirtiliyor. Antalya’nın Alanya ilçesinde 13 yıl önce 250 dekar alanda yetiştirildiği bilinen meyve, geçen yıl 16 bin 500 dekarlık bir alana ulaştı. Üretim ise 5 yılda 1260 tonlardan 17 bin tonlara çıktı.
2024’TE 100 MİLYON ADET ÜRETİM OLDU
Avokadonun Alanya’daki son durumunu Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe ile konuştuk. Bu sene dolu ve don zararından dolayı rekoltede yüzde 50 kayıp oluştuğunu kaydeden Göktepe, “Geçen yıl 100 milyon adet avokado üretim kapasitemiz vardı. Bu sene beklentimiz 150 milyon adetti ancak iklim şartları nedeniyle bu rakamın 60-70 milyon adette kalmasını bekliyoruz” dedi. Gelecek sene bahçelerde verimin yüksek olmasını beklediklerini söyleyen Göktepe, su ihtiyacı açısından bölgede bir sorun olmadığını aktardı. 250 gram üzeri avokadonun üreticiden 45 TL’den çıktığını söyleyen Göktepe, zam oranının geçen yıla göre yüzde 20 civarında olduğunu ekledi. Avokadoya olan ilginin üretime de katkısı olduğunun altını çizen Göktepe, şöyle devam etti: “Temmuz sonundan mart sonuna kadar hasat sürecimiz devam ediyor. Özellikle kozmetik ve sanayi alanında da bu ürün kullanımına talep olması üretimde de bir yönelime yol açtı. Yeni avokado bahçesi tesisi kurmak isteyen üreticiler var ancak şu anda yatırım maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle süreci ağırdan alıyorlar. Ancak fiyatların ve talebin iyi olması, kışın bu üründe işçilik maliyetlerinin sıfıra iniyor olması üreticiyi yönlendiren nedenler arasında.”
BİR DİĞER SORUN SUSUZLUK
Avokado üretiminde öne çıkan bölgelerden biri de Mersin. Erdemli Ziraat Odası Başkanı Rasim Şahin, bölgede 2-3 senedir yoğun bir şekilde avokado üretimi yapıldığını, çiftçinin ilgisinin yüksek olduğunu ancak bu sene su sorunu nedeniyle durma noktasına geldiğini aktardı. Şahin, “İklim değişikliği var kuraklık hakim, toplantılar yaparak ne yapabileceğimizi konuşuyoruz. Susuzluğa dayanıklı bitki ekmemiz gerekiyor ancak avokado çok fazla su istiyor. Bu nedenle şu anda üreticilere ekimini tavsiye etmiyoruz” dedi. Fiyatların cinsine ve gramına göre 40-100 TL arasında değiştiğini söyleyen Şahin, “Bu sene çiçeklenme döneminde esen rüzgar çiçekleri döktü ona rağmen de fiyatlar çok yüksek değil” diye devam etti.
‘TÜKETİCİYE YANSIYACAK’
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, ülke genelinde Antep fıstığı, armut, ayva, badem, ceviz, elma, erik, fındık, kayısı, kiraz, limon, mandalina, portakal, şeftali/ nektarin, üzüm, vişne ürünlerinde zirai don ve kuraklık zararlarının görüldüğünü aktardı. Antep fıstığı, kiraz fındık ve kayısıdaki kayıpların öne çıktığını kaydeden Suiçmez, durumu şöyle özetledi: “Yaşanan iklim olaylarının ardından Malatya’da kayısı rekoltesindeki kayıp yüzde 80, fındıkta Ordu, Giresun gibi yüksek kesimlerde rekolte kaybı yüzde 50’nin üzerinde. Kirazda ise durum daha kötü, kayıp yüzde 100. Mevsimi gelen narenciye de zirai don ve kuraklıktan etkilenen meyveler arasında. Her rekolte kaybı da yüksek fiyat olarak tüketiciye yansıyacak. İhraç ürünlerdeki zarar da ihracat gelirlerini etkileyecek.”


