Tayyar a göre Bahçeli nin önerisi ülkeyi böler!
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
22 Ekim tarihinde başlayan süreç ile beraber en son 11 Temmuz tarihinde PKK silahlarını sembolik olarak yaktı. Bundan sonra gözler atılacak diğer adımlara kilitlendi. Süreç devam ederken Bahçeli’nin siyasi gündemdeki çıkışları sıkı biçimde takip edilirken, halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz ülke gündemini belirleyen bir yazı kaleme aldı.
Bahçeli: Cumhurbaşkanı’nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun
Bahçeli’nin daha önce de Cemevlerinin ibadethane olduğunu ifade ettiğini hatırlatan Saymaz, MHP liderinin “Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun; biri Kürt, diğeri Alevi olsun.” dediğini aktardı.
Saymaz, yazısında şunları ifade etti:
Geçen 22 Ekim’de ‘Terörsüz Türkiye’ için DEM’e elini uzatan Bahçeli, birkaç ay önce MHP’li milletvekilleriyle gerçekleştirdiği kapalı toplantıda, sözü milli bütünlüğe ve kardeşlik hukukunun pekiştirilmesine getirdi. Kürtler ve Alevilerin bürokrasiden dışlanamayacağını vurgulamak için şöyle dedi: “Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun, bir Kürt, diğeri Alevi olsun.”
AKP'Lİ TAYYAR BAHÇELİ'YE SERT ÇIKTI: ÜLKEYİ BÖLER, İSTİKRARSIZLAŞTIRIR!Bahçeli'nin bu sözleri ülke gündemine otururken tepkileri de beraberinde getirdi. AKP'de milletvekilliği de yapmış olan ve zaman zaman parti içerisine eleştirilerini sunan Şamil Tayyar bu defa Bahçeli'nin sözlerine sert çıktı.
Söz konusu formülün Lübnan'ı istikrarsızlaştırdığını, Türkiye için bu formülün bölücü nitelikte olduğunu ifade eden Tayyar şunları dedi:
Gazeteci İsmail Saymaz yazdı, MHP yalanlamadı.
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>MHP lideri Bahçeli:‘Cumhurbaşkanının bir yardımcısı Kürt, bir yardımcısı Alevi olsun.’
Bu ifade, Türkiye’nin birleşme yerlerini kanatacak çok mahsurlu ve tehlikeli bir öneridir.
Cumhurbaşkanının Hristiyan, Başbakanın Sünni, Meclis Başkanının Şii, vekillerin cemaatlere bölündüğü Lübnan’ı hatırlatan bu model, Türkiye’yi ayrıştırır, parçalara böler ve istikrarsızlaştırır.
İnanç ve etnisite üzerinden yapılacak görev dağılımı, aynı zamanda demokratik bir tutum da değildir.
Türklere de Kürtlere de Alevilere de haksızlıktır.
Bu ülke hepimizin.
Liyakatla, gayretle, performansla, çoğulcu demokratik anlayışla herkes her yerde olabilir.
Aslolan, bu mekanizmayı kurmak.
Bir Kürt veya Alevi, bırakın yardımcılığı Cumhurbaşkanı da olabilir. Kılıçdaroğlu kazansaydı, Alevi Cumhurbaşkanı olacaktı.
Ama o makama Alevi olduğu için değil toplumsal mutabakatla sandıktan çıktığı için oturacaktı.
İnönü veya Özal gibi (farklı görüşler de var) Kürt kökenli Cumhurbaşkanları da oldu.
Hatta Orgeneralliğe kadar yükselmiş, 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sonrası Cumhurbaşkanı olmuş Cemal Gürsel de Erzurum Hınıslı Kürt Alevidir.
Ama kimse onları kökenleri üzerinden okumadı. Mevcut Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz, Zaza’dır.
Ama onu o makama taşıyan etnik kökeni değil birikimidir, tecrübesidir.
100 yıl önce parçaları birleştirerek oluşturulan yeni ve güçlü toplumsal dokuyu yeniden ayrıştırmaya çalışmak, bu ülkeye büyük haksızlık olur.
Eksikliklerimizi gidermeye çalışalım ama yıkmadan, kırmadan, dökmeden.



