TBMM Başkanı Kurtulmuş: İsrail terör devleti olma özelliğini herkese açıkça gösterdi
Dha sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler (BM) Terörizmle Mücadele Ofisi (UNOCT) tarafından düzenlenen 'Terörle Mücadele ve Şiddete Varan Aşırılığın Önlenmesi Üzerine Küresel Parlamenter Konferansı'na katıldı. 150'den fazla katılımcının yer aldığı toplantıya 52 farklı ülkeden 54 milletvekili, delegasyonlar kapsamında dünyanın her bölgesinde yer alan parlamenter gruplar da katıldı.

'TERÖR ÖRGÜTLERİNE HER TÜRLÜ DESTEĞİ VEREN ÜLKELER BU DESTEKLERİ SONLANDIRMALIDIR'
Terör örgütlerine verilen her türlü desteğin kesilmesi gerektiğini ifade eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bugün terör sadece terör örgütlerinin elindeki silahtan ibaret değildir. Terörün maalesef özellikle son on yıllarda yeni ve farklı türleriyle karşımıza çıktığı aşikardır. Bunlardan iki tanesinin altını çizerek ifade etmek isterim. Maalesef 'Proxy War' diye bir kavram son birkaç on yılda ortaya çıktı. Vekalet savaşları aslında uluslararası ilişkilerde bazı ülkelerin kullandıkları bir uluslararası ilişkiler kartına dönüştürüldü. Terörü bu kadar büyüten, bu kadar destekleyen, terörü bu kadar şımartan önemli sebeplerden birisi, bazı ülkelerin vekalet savaşları adı altında kendi bir takım menfaatlerini sağlamak için Asya'da, Afrika'da, Orta Doğu'da, Latin Amerika'da dünyanın birçok yerinde terör örgütlerini silah vererek desteklemeleri, siyasi destek vererek desteklemeleri, lojistik destek vererek desteklemeleri ve nasıl kendi çıkarına zannettikleri terör örgütlerini silahlandırarak uluslararası alanda mevzi kazanma gayreti içerisinde olmalarıdır. Vekalet savaşları kavramı uluslararası ilişkiler tarihine bir kara leke gibi düşmüştür. Şunu yıllardır söylüyorum bir kere daha burada ifade etmek isterim. Büyük devletler, teröre destek veren, vekil örgütlerini destekleyen devletler, eğer bu vekil örgütlerine destek vermeyi, silah vermeyi, siyasi destek sağlamayı, lojistik destek sağlamayı bıraksınlar, 1 hafta içinde, 10 gün içinde dünyanın hiçbir yerinde terör örgütü kalmaz. Mesele bu kadar açık bir vaziyettedir. Bu uluslararası platformdan açıkça çağrıda bulunuyorum. Ne gerekçeyle olursa olsun, ellerini rahatlatmak için, kendi dış politikalarını desteklemek için, silahlı gruplara silah desteği veren, her türlü desteği veren ülkeler bu destekleri vermeyi sonlandırmalıdır" dedi.

'İSRAİL TERÖR DEVLETİ OLMA ÖZELLİĞİNİ HERKESE AÇIKÇA GÖSTERDİ'
İsrail'in saldırgan hükümetine karşı uluslararası camiada en üst düzeyde mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, "Orta Doğu'da yeni bir Apartheid rejimi insanlığa karşı büyük suçlar işlemeye devam etmektedir. Bugün 2'nci yılını dolduran Gazze'deki İsrail Netanyahu hükümetinin Siyonist rejimin işlediği suçlar insanlık tarihinin en ağır utanç tablosudur. Bu 2 yıl içerisinde 70 bini aşkın sivil, bunların yarısı hayatları idame ettirmekte zorluk çekecek kadar ağır yaralı vaziyettedir. Bu verdiğim rakamlar Birleşmiş Milletler'in (BM) raporlarıdır. Ayrıca 7 bine yakın aile tamamen yok edilmiştir. Bu iki yıllık süre içerisinde okullar, hastaneler, camiler, kiliseler neredeyse tamamen yok edilmiştir. Sürdürülmekte olan bu soykırımın geldiği son nokta ise soykırım kelimesini dahi utandıracak boyuttadır. Artık açlık bile bir ölüm silahı olarak kullanılmaktadır. Böylesine büyük bir katliamın, böylesine büyük bir soykırımın, böylesine büyük bir devlet terörünün en büyük terör olduğunda herhalde şüphe yoktur. Dünyanın bütün terör örgütlerini bir araya getirseniz terörist İsrail rejiminin Orta Doğu'da 2 yıldır Gazze halkına karşı sürdürdüğü bu soykırımdan daha ağır bir insanlık suçu işleyemezlerdi. Ama ne yazık ki teröre karşı söz söyleyen bazı ülkelerin İsrail'in ortaya koyduğu devlet terörüne karşı sessiz kalması ise maalesef bir büyük ibret vesilesidir. Şunu da büyük bir sevinçle ortaya koymak gerekir ki dünyanın dört bir yerinde yüz binlerce, milyonlarca insan sokaklara çıkmakta, bu devlet terörünü, bu insanlık ayıbını kınamakta ve buna karşı meydanları, caddeleri, sokakları doldurmaktadır. Diyebiliriz ki bu büyük insanlık suçuna karşı insanlık cephesi harekete geçmiş ve insanlık cephesi inşallah bu büyük ayıbı ortadan kaldıracak güce ulaşmıştır. Akdeniz'de onlarca gemiyle ortaya konulan Sumud insanlık filosudur. Bu filonun insanları maalesef uluslararası sularda, İsrail'in gemileri tarafından alıkonulmuş, gemilere el koyulmuş, insanlar gözaltına alınmış, birkaç gün sonra da deport edilmişlerdir. Bu süre içerisinde dünyanın dört bir tarafından yüzlerce insanın oluşturduğu bu insanlık cephesinin üyesi kahramanlara karşı büyük bir suç işlenmiş, onların gözaltında tutulanlara uygulanması gereken temel insani yaklaşımlar dahi sergilenmemiştir. Dünyanın gözü önünde 147 farklı milletten insanın bir araya geldiği, bu kadar büyük bir insanlık sivil kitleye karşı bile suç işlemekten çekinmeyen bu devletin terör devleti olma özelliğini herkese açıkça gösterdiği açıktır. Dolayısıyla nasıl vekalet savaşlarına karşı mücadele ettiysek, nasıl bir zamanlar uluslararası camia Güney Afrika'daki apartheid rejimine karşı mücadele ettiyse, bugün de artık tamamıyla bir terör devleti olma özelliği kazanmış olan İsrail'in saldırgan hükümetine karşı da uluslararası camia en üst düzeyde mücadelesini sürdürmelidir" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK'
TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Terörle mücadelede Türkiye olarak önemli bir tecrübeyi bugünlerde hayata geçirmek üzereyiz. Bu terör örgütlerinin de bu yıllar içerisinde kimler tarafından desteklendiğini, nasıl silahlandırıldığını, nasıl bazı ülkelerin başkentlerinde kendilerine siyasi ofisler verildiğini de gayet iyi biliyoruz. Bugün Türkiye bu elli yıllık mücadeleyi geride bırakmak üzeredir. Sizlere güzel bir örnek olarak inşallah çok yakında tamamlayarak bütün dünya kamuoyuna sunacağımız Terörü Önlemedeki Türkiye Modelini bugünlerde gerçekleştiriyoruz. Öncelikle terör örgütü İmralı'da tutuklu bulunan hükümlü bulunan lideri vasıtasıyla silahlarını bıraktığını örgütü feshedeceğini açıklamış. Ardından da bendenizin başkanlığında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 11 siyasi partinin katılımıyla yani Türkiye'de oy veren halkımızın yüzde 95'ini temsil eden siyasi partilerin böyle burada olduğu gibi bir masa etrafında bir araya gelmesiyle birlikte görüşmeler başlamıştır. Bu görüşmelerde toplumun farklı kesimleri dinlenmiş, 13 toplantı gerçekleştirilmiş, 14'üncü toplantı da yarın gerçekleştirilecektir. Böylece bu konuyla ilgili toplumun farklı kesimlerinin yaklaşımları, teklifleri ve bundan sonraki sürece ilişkin görüşleri dinlenmeye devam ediyor. Yakında birinci aşama olan dinleme faslını bitireceğiz ve ardından da artık örgütün tamamıyla silahlarını bırakmasıyla birlikte bundan sonraki sürece ilişkin hukuki düzenlemelerin neler olabileceğini Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'na teklif edeceğiz. Şu ana kadar geldiğimiz çalışma açıklıkla ifade etmek gerekirse başka ülkelerin uygulamalarında 5 yılda, 7 yılda, 10 yılda gelen seviyeye biz Türkiye'de 8-9 ay içerisinde geldik. En kısa süre içerisinde terör bütünüyle Türkiye'nin gündeminden kalkacak ve halkımız rahat bir nefes alacaktır. Türkiye terörle mücadele ve aşırıcılıkla mücadele konusunda dünyaya örnek olacak bir çalışmayı da bütün dünya kamuoyuna gösterecektir diye ümit ediyorum" dedi.


