Telefon titriyor sanıyorsanız Phantom Vibration mağduru olabilirsiniz
Haberturk sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Gün içinde telefonunuzun titreştiğini hissedip heyecanla cihaza uzanıyorsanız ama ekranda hiçbir şey yoksa, bunun bilimsel bir açıklaması olabilir. Teknolojinin zihnimizde yarattığı bu yanılsamaya Phantom Vibration Syndrome, yani Hayalet Titreşim Sendromu adı veriliyor. İşte detaylar!

Gün içinde cebimizde ya da elimizde taşıdığımız telefonun titreştiğini zannedip kontrol ettiğimiz ama ortada hiçbir çağrı ya da bildirim olmadığını fark ettiğimiz anlar artık birçok kişi için sıradan hale geldi.
Bu durumun bir ismi var: Phantom Vibration Syndrome, yani Hayalet Titreşim Sendromu. Araştırmalar, özellikle akıllı telefon kullanımının artmasıyla bu sendromun giderek yaygınlaştığını ortaya koyuyor.

Hayalet Titreşim Sendromu, kişinin cep telefonu titreşimleri gibi algıladığı ama gerçekte olmayan hisleri yaşaması durumudur. Bu algı, özellikle pantolon cebinde ya da elde telefon taşınırken ortaya çıkar. Beyin, bazı alışkanlıkları öylesine sık deneyimler ki, artık bu deneyimi otomatik olarak üretmeye başlar. Kısacası, titreşim yoktur ama zihin titreşimi "varmış gibi" algılar.
BU SENDROM NEDEN ORTAYA ÇIKIYOR?
Uzmanlara göre bu durumun arkasında psikolojik ve nörolojik birçok faktör yatıyor. En yaygın nedenlerden biri, telefonla kurulan yoğun ve sürekli bağlantı. Bildirimlere koşullu bir şekilde dikkat kesilen beyin, bir süre sonra bu sinyalleri var olmasa da üretmeye başlıyor. Buna “algısal beklenti” deniyor. Beyin, bir titreşim bekliyorsa, olmayanı bile varmış gibi hissettirebilir.

2020’lerde yapılan çeşitli araştırmalar, özellikle genç yetişkinlerin yüzde 80’ine yakın bir kısmının hayatında en az bir kez phantom vibration yaşadığını gösteriyor. Bu oran, telefonla daha yoğun vakit geçiren bireylerde çok daha yüksek. Öğrenciler, beyaz yaka çalışanlar ve sosyal medya kullanıcıları bu sendromdan en çok etkilenen gruplar arasında yer alıyor.

Hayalet titreşimler sadece bir nörolojik yanılgı değil; aynı zamanda psikolojik durumun da bir göstergesi olabilir. Özellikle anksiyete bozukluğu yaşayan, stres altında olan ya da sürekli sosyal medya ile meşgul bireylerde bu durum daha sık görülüyor. Uzmanlar, bu tür algıların bir tür “tükenmişlik sinyali” olabileceğini belirtiyor.
FİZYOLOJİK AÇIDAN NASIL AÇIKLANIYOR?
Beynimizin sinir ağları, alışkanlıklar yoluyla şekillenir. Sürekli titreşim hissiyle ilişkilendirilen belirli kas ve sinir bölgeleri, uyarı olmasa da o uyarıyı “beklediği” için sinyal göndermeye başlar. Bu durum nörolojik bir alışkanlık döngüsüdür ve zamanla daha da güçlenebilir.

Telefonu sürekli kontrol etme alışkanlığı, bildirimlere olan bağımlılık ve sosyal medya kullanım süresinin artması bu sendromu tetikliyor. Zihin, telefon titreştiğinde bir ödül geleceğini (mesaj, beğeni, çağrı vs.) düşünerek dopamin salgılıyor. Ancak bu mekanizma, gerçek bir titreşim olmasa bile aktive olabiliyor. Bu da hayalet titreşim hissini doğuruyor.
NE ZAMAN CİDDİYE ALMALIYIZ?Eğer bu hisler günde birçok kez tekrar ediyorsa, kişinin dikkatini dağıtıyor ya da günlük işlevlerini etkiliyorsa bir uzmanla görüşmek gerekebilir. Hayalet titreşimler, başka bir anksiyete ya da dikkat bozukluğunun belirtisi olarak da ortaya çıkabilir. Bu nedenle hafife alınmaması gerekiyor.
Kaynak: Dermnet, Forbes, Science Focus


