Terörsüz Türkiye ile zincirleri kıracağız Gündem Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Avrupa Siyasi Topluluğu'nun Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen 6’ncı Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda zirveye dair önemli değerlen-dirmelerde bulundu. Zirvede Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliği, refahı ve istikrarı için kilit rolünün altını çizdiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa'nın geleceği için vazgeçilmez olduğunu, aksi halde Avrupa'nın çok ihtiyaç duyduğu dönüşümü yakalamasının mümkün olmayacağını, rekabet gücünün azalacağını vurguladı. Rusya-Ukrayna barışının tesisi için yürütülen sürece Avrupa Birliği dahil ilgili tüm tarafların desteğini beklediklerini ifade eden Erdoğan, Gazze'deki insanlık dramı ve Batı Şeria'ya yönelik saldırılar karşısında da Avrupa'nın sessiz kalma lüksü olmadığını kaydetti. Erdoğan, uçakta beraberindeki gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.

MHP lideri Devlet Bahçeli ile birlikte 50 yıllık kâbusu bitirdiniz. Bu aslında Nobel Barış Ödülü gerektiren bir devrim. Çünkü PKK, tarihinde ilk kez fesih kararı ile silah bıraktığını açıkladı. Bundan sonra ne olacak?
Terörsüz Türkiye'nin nihai hedefi bellidir. Silahları gömmek. Terör örgütünün silahlarını tamamen bırakması, fesih kararının eksiksiz biçimde uygulanması, illegalitenin terk edilmesi şart. Alınan kararların tatbikini çok yakından takip edeceğiz. Şehitlerimizin manevi hatırasına, şehit yakını ve gazilerimizin haklarına halel getirmeden Terörsüz Türkiye’ye kavuşacağız. Terörün, Türkiye’nin gündeminden tamamen çıkmasıyla yepyeni bir dönemin kapısı aralanacak. Terör belası yıllarca bu ülkenin ayağına vurulmuş bir prangaydı. Hızımızı azaltan, ayaklarımızı bağlayan zincirleri kırmaya başladık. Terör örgütünün, bulunduğu bölgeleri terk etmesiyle Güneydoğu'da, Doğu’da halaylar niye çekildi? Huzur geldi diye. Bu huzuru, refahı Tayyip Erdoğan kendi için değil, ülkesi, bölgesi için istiyor. Ekonomik ayağa kalkış, bu huzur iklimiyle beraber olacak. Birkaç cılız ses çıkıyor, vatandaşımız sürece sahip çıktıkça bu sesler de kesilecek. Beklentimiz, terör defterinin bir daha açılmamak üzere kapanmasıdır.
Sürecin devamı için Suriye'de Şam yönetimi ile yapılan anlaşmanın sonuçlarına mı bakılacak? Bağdat ve Erbil yönetimlerinin süreçteki rolü ne olacak?
Bundan sonra örgütün feshi ve silahların teslimi ile ilgili çalışmaların nasıl yapılacağı, devletimizin güvenlik birimlerinin takibindedir. Sınırlarımız dışındaki teröristlerin silahlarını ne şekilde teslim edeceği ile ilgili görüşmeler yürütülüyor. Bağdat ve Erbil yönetiminin bu süreçte nasıl yer alacağına ilişkin planlamalar var. Bu adım, Irak ve Suriye’nin de huzuruna, kalkınmasına, istikrarına hizmet edecek. Halihazırda Suriye yönetimi ile çok iyi ilişkilere sahibiz. Dışişleri Bakanımız, İstihbarat Başkanımız ve Savunma Bakanımız görüşmeler yaptı. İnşallah umduklarımıza
vasıl olacağız.
Son grup konuşmanızda Terörsüz Türkiye’de gelinen noktada “86 milyon” vurgusu yaptınız. Bu başarıda milletin ne tür rolü oldu?
Milletin içinde olmadığı, milletin fonksiyonel olmadığı bir zafer düşünülebilir mi? Şu anda benim en Doğu’dan en Batı’ya, en Kuzey’den en Güney’e vatandaşım bu işin içinde. Millet bu işin içinde. Doğu, Güneydoğu halay çekebiliyorsa, Hakkari’ye, Iğdır'a kadar bu halaylar çekiliyorsa, demek ki bu iş onların ciğerlerinden geliyor. Terörle mücadelede elde ettiğimiz başarılar sadece devlet politikalarıyla olmadı, milletimizin kararlılığı ve dayanışmasıyla da oldu. Bu mücadelenin neticesi bizi Terörsüz Türkiye’yi inşa sürecine getirdi. Bu başarıda Doğu ve Güneydoğu’da terör örgütüne karşı devletinin yanında yer alan, Karadeniz’e teröristlerin girmesine engel olan, bazı dönemler hemen her gün şehit cenazelerinin kalktığı İç Anadolu insanımızın payı vardır. Ekonomiye katkısıyla savunma sanayimizin gelişmesini sağlayan Marmara’nın, Ege’nin, Akdeniz’in payı vardır.
PKK fesih açıklamasında Lozan'a vurgu yaptı. Muhalefet kanadından sanki bu açıklamayı iktidar yapmışçasına tepki geldi. Bu dil böyle mi devam edecek?
Ben hiçbir konuşmamda bu gelişmelerin Lozan'la ilişkisinin olup olmadığına dair en ufak bir ifade kullanmadım. Bunlar maalesef duymuyor, uyduruyorlar. Bu gelişmeler karşısında bizim muhatabımız milletimizdir. Bizim gündemimizde, terörün tamamen devre dışı bırakılması var. Bunun sorunsuz gerçekleşmesine odaklanıyoruz. Devletimizin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyiz. Kimsenin tereddüdü olmasın.
CAATSA’da yumuşama var
ABD Türkiye'ye 300 milyon doları aşan havadan havaya füze satışına onay verdi. Bu CAATSA yaptırımlarının aşılması anlamında ilk adım mıdır? Devamı gelir mi? Son gelişmeler, Türkiye-ABD iş birliğinin güçleneceği yeni bir dönemin başlangıcı mı?
CAATSA'da şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, bir yumuşama var. Öyle zannediyorum ki CAATSA sürecini çok daha süratli aşacağız. Bizim iki büyük müttefik NATO üyesi olarak aramızda savunma alanında hiçbir kısıtlama, engel olamaması lazım. Alınan karar, bu bakımdan çok isabetli. Devamının geleceğine de inanıyorum. Dostum Trump’ın göreve gelmesiyle bu konularda daha açık, daha yapıcı, daha samimi bir iletişime kavuştuk. Bölgemizde ve dünyada istikrarın tesisi için Türkiye-ABD ortaklığı hayati öneme sahip.
Silahlar susup diplomasi konuşmalı
Rusya-Ukrayna arasında İstanbul’daki müzakerelerde Putin ve Zelenski’nin bir araya gelememesinin sebebi nedir? Nerede aksaklık yaşandı?
Burada bizden kaynaklı herhangi bir durum söz konusu değil. Bu zirve, gayretlerimizin nihayetinde barışın kapılarını açacak önemli bir adım olarak planlandı. Türkiye olarak sadece “Savaş bitsin” demekle kalmıyor, bunun için yöntem öneriyor, zemin hazırlıyor, çağrılar yapıyoruz. Öncelikle savaşın sona ermesi için silahların susması, diplomasinin konuşması lazım. Barış müzakereleri başlamalı, bu fırsat kaçırılmamalıdır. Barış görüşmelerinden kesin bir sonuç almak en büyük arzumuz. Bunun için arabuluculuk rolümüzü sürdürmeye kararlıyız.
Keşmir'de barış istiyoruz
Türkiye, Hindistan ve Pakistan arasında kronikleşmiş, daha çok defa savaş sebebi olmuş Keşmir meselesinde de arabulucu görevi üstlenecek mi?
Bu konuyla ilgili de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Son gelişmelerde Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile görüştük. Ne yapabiliriz? Size nasıl yardımcı olabiliriz? Ona göre adımlarımızı attık. Hamdolsun iş belli bir yere de geldi. Sonunda barıştılar. Sükûnet ortamı neyse ki sağlandı. Gerilimin yeniden tırmanmaması için meselelerin itidalli şekilde ele alınması, tarafları çözüme yaklaştırabilir. Taraflardan talep gelmesi halinde biz tabii ki üzerimize düşeni yaparız. Biz barış istiyoruz, iki komşu arasında gerilim olmasın istiyoruz.
3,5 yıl yetecek yeni gaz müjdesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçelievler'de inşa edilen İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin açılışını gerçekleştirdi. 102 bin 500 metrekare kapalı alana sahip olan hastanede 6'sı yoğun bakım olmak üzere 705 yatak bulunduğu bilgisini veren Erdoğan, “Hastanemizde 88 poliklinik odamız mevcut. 75'i uzman hekim olmak üzere 160 hekimimiz ve 324 hemşiremiz hastanemizde görev yapıyor. Sağlık tesisimizde 3'ü eğitim kliniği olmak üzere toplam 19 klinikte sağlık hizmeti sunulacak. Ayrıca 36 yataklı palyatif bakım ünitesi, engelli spor salonu, GETAP merkezi, robotik rehabilitasyon ünitesi bulunan bu hastanemizde vatandaşlarımız birçok alanda özellikli sağlık hizmeti alacak” dedi. Resmi açılışı yapılan hastanenin İstanbul'a, Türkiye'ye ve millete hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, sağlıkta olduğu gibi Türkiye’yi başarıdan başarıya koşturdukları bir diğer başlığın da enerji olduğunu vurguladı. Erdoğan özetle şunları kaydetti:
TÜRKİYE’NİN ENERJİ POTANSİYELİ AÇIĞA ÇIKIYOR
“Nükleer enerjiden hidroelektriğe, rüzgardan jeotermale, güneş enerjisinden petrol ve doğal gaza kadar her alanda ciddi yatırımlar yaptık. Bu alanda ülkemizin gerçek potansiyelini açığa çıkarma gayreti içerisindeyiz. Çevreci maskesi takan beşinci kol elemanlarının karşı çıkmasına rağmen Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projemizle ülkemizi farklı bir lige taşıdık. Karadeniz ve Gabar'daki keşiflerimiz sayesinde enerjide yeni dönemin kapılarını açtık. Sakarya Gaz Sahası'ndaki keşfimiz, milletimiz için kelimenin tam anlamıyla dönüm noktası oldu.”
75 MİLYAR METREKÜPLÜK YENİ KEŞİF
“Bugüne kadar Akdeniz'de 11, Karadeniz'de 38 sondaj yaptık. 7’nci nesil sondaj gemimiz Abdülhamid Han ile Göktepe-3 Kuyusu'nda 27 Mart'ta başlayan çalışmalarımız tamamlandı.
2 bin 154 metre su derinliğinde açılan 49 günlük sondaj log ve test operasyonları sonucu 3 bin 500 metre derinlikte tamamlanan Göktepe-3 Kuyusu'ndan müjdeli haber aldık. Hamdolsun sahada 75 milyar metreküplük yeni doğal gaz keşfi yaptık. Bu miktarla konutlarımızın ihtiyacını yaklaşık 3,5 yıl boyunca tek başına karşılayacağız. Keşfimizin ekonomik değeri ise 30 milyar dolar. Günlük 9,5 milyon metreküp üretimle 4 milyon hanenin ihtiyacını Karadeniz'den karşılıyoruz. 2026’da ikinci fazla üretimi
2 katına, 2028’de üçüncü fazla 4 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Enerjide tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar yola devam edeceğiz.”
Tokayev’le telefon görüşmesi
Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile telefonda görüştü. Türkiye ile Kazakistan ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel gelişmelerin ele alındığı görüşmede Erdoğan, Türkiye ile Kazakistan'ın iş birliğinin hem ikili düzeyde hem de Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere çok taraflı platformlarda daha da ileriye taşınacağını belirtti. Erdoğan görüşmede Tokayev'in doğum gününü de kutladı.


