Terörsüz Türkiye Komisyonu tartışmaları Turgay Yerlikaya

Ekim ayından bu yana farklı kurumların eş güdümü ile ilerleyen Terörsüz Türkiye süreci yeni bir aşamaya geçmek üzere. Bugüne kadarki kısmında güvenlik ve istihbarat bürokrasisinin dışında Adalet Bakanlığı üzerinden yürüyen trafik, bugün itibarıyla siyasetin sahasına taşınmış durumda. Uzunca bir süredir gündemde olan ve fonksiyonuna ilişkin ciddi bir kafa karışıklığının olduğu komisyonla ilgili tartışmaları rasyonel bir zemine oturtmak gerekiyor. Hiç kuşkusuz komisyon, herhangi bir kanun yapma yetkisine

Ekim ayından bu yana farklı kurumların eş güdümü ile ilerleyen Terörsüz Türkiye süreci yeni bir aşamaya geçmek üzere. Bugüne kadarki kısmında güvenlik ve istihbarat bürokrasisinin dışında Adalet Bakanlığı üzerinden yürüyen trafik, bugün itibarıyla siyasetin sahasına taşınmış durumda. Uzunca bir süredir gündemde olan ve fonksiyonuna ilişkin ciddi bir kafa karışıklığının olduğu komisyonla ilgili tartışmaları rasyonel bir zemine oturtmak gerekiyor. Hiç kuşkusuz komisyon, herhangi bir kanun yapma yetkisine sahip olmadığı gibi sürecin sonucunu da mutlak biçimde belirleme fonksiyonuna sahip değil.

USUL VE YOL HARİTASI

Yarın ilk toplantısını yapacak olan komisyonun ilk aşamada, isim belirleyeceği ve hemen ardından çalışma usul ve esaslarına dair bir yol haritası oluşturacağı öngörülmektedir. Komisyonla ilgili kafa karışıklıklarını giderme adına en önemli müzakere temalarından biri de komisyonun amacının net biçimde ortaya koyulması olacaktır. Ekim ayında Bahçeli’nin Öcalan nezdinde terör örgütüne yönelik yaptığı çağrının hemen akabinde Öcalan’ın deklarasyonunda yer alan toplumsal bütünleşme ve entegrasyon konusu, komisyonun tartışacağı diğer önemli bir husus. Nitekim, silahların bırakılmasının devamında sürecin nasıl ilerleyeceği ve örgüt üyeleriyle ilgili nasıl bir prosedür işleyeceği komisyonun asli görevlerinden biri olarak karşımıza çıkacaktır.

Bu bağlamda mevcut mevzuat entegrasyon koşulları üzerine düşünülecek ve ihtiyaç duyulması halinde yeni düzenlemeler söz konusu edilecektir. Cari koşullarda “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun” ile ilgili revizyon talebi söz konusu olması durumunda, yeni bir kanuni düzenlemenin çerçevesi belirlenecektir. Bu açıdan komisyon, kanun yapma yetkisine sahip olmamakla birlikte yeni kanuni düzenlemelerin ne olacağına dair tavsiye kararı almak suretiyle Ekim ayında parlamentoya bu tavsiyeleri taşıyacak ve sürecin yasal bağlamı teşekkül ettirilecektir.

KAPSAMA ALANININ GENİŞLEMESİ VE TOPLUMSAL DESTEK

Komisyonun nitelikli çoğunlukla karar alacak olması, siyaset zemininin kapsama alanını genişleteceği gibi politik aktörlerin hitap ettiği toplumsal kesimlerin desteğini de yukarıya taşıyacaktır.

Bir diğer yandan parlamentoda grubu bulunmayan partilerin de temsil edilecek olması, meşruiyeti tahkim eden çoğulcu bir yaklaşımın sergilendiğini göstermektedir. Bu nedenle komisyonun ana amaçlarından biri de kamusal düzlemde var olan desteği olabildiğince artırmak ve sürece ilişkin tedirginlik ve korkuları izale etmektir. Bu nedenle nitelikli çoğunluk uygulamasını, komisyona farklı konuları taşımak ve süreci çeşitli şartlara bağlamak suretiyle istismar etmemek elzemdir. Bu nedenle konusu ve yol haritası net biçimde çizilmiş bir süreç takibi yapmak komisyonla ilgili en temel beklenti olarak karşımızda durmaktadır.

Terörsüz Türkiye’nin siyaset sahasındaki patikasını teşkil eden bu komisyonun CHP ile birlikte kapsama alanını genişletmesi hiç kuşkusuz önemli. Toplumun farklı kesimlerini Cumhuriyetin ikinci yüzyılında ortak bir paydada buluşturma motivasyonu oldukça kritik. Etnik, dini ya da mezhebi kimlik fark etmeksizin herkesin kendisini ait hissettiği bir Cumhuriyet fikri, komisyon üzerinden tahkim edilmeli ve ortak payda vurgusu her an gündemde tutulmalıdır.

Bölgesel istikrar adına ciddi risk ve meydan okumaların olduğu şu dönemde, Terörsüz Türkiye’nin yaratacağı dinamizm, bölgedeki denklem açısından oldukça kritik. İstikrarlaştırıcı bir güç olarak temayüz eden Türkiye’nin, bir adım sonrasında bölgeyi terörsüzleştirmesi, geleceğin nasıl ve ne yönde şekilleneceğini de belirleyecektir.

Netameli ve bir o kadar da meydan okumalara açık olan bu sürecin başarılı bir biçimde nihayete erdirilmesi, Türk demokrasi tarihi açısından paradigma değiştirici bir etki yaratacaktır.