‘Terörsüz Türkiye’ mesajları... Yeni bir safhaya geçtik
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
AK Parti’nin TBMM’deki grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, özetle şunları söyledi:
“Bölücü örgütün kendini fesih ve silahları teslim kararı aldığını açıklamasıyla ‘Terörsüz Türkiye’ çabalarımızda yeni bir safhaya geçmiş bulunmaktayız. Bu safha birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı, aynı ortak geleceğe doğru yürüyüşümüzü güçlendirme safhasıdır. Bu safha 86 milyonun arasına örülen terör duvarını kalıcı olarak ortadan kaldırma safhasıdır. Bu safha demokrasimizin serpilmesine ket vuran büyük bir engelden kurtulma safhasıdır
ÖZAL’DAN BERİ PEK ÇOK GİRİŞİM
Şunu burada gururla ifade etmek isterim: Türkiye Cumhuriyeti, kendi meselesini kendi devletinin, kendi siyasi kurumlarının, kendi vatandaşlarının iradesiyle çözebilme kabiliyetine sahip olduğunu, dosta-düşmana göstermiştir. İttifak ortağımız MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin geçen ekim ayında ortaya koyduğu kapsayıcı, kuşatıcı, kolaylaştırıcı duruş, şüphesiz bugüne uzanan hayırlı sürecin dibacesi olmuştur. Esasen, rahmetli Özal’dan beri bu doğrultuda başlatılmış pek çok iyi niyetli girişim vardır. Bu girişimlerin tamamı da içerideki ve dışarıdaki birtakım odakların farklı hesapları sebebiyle akamete uğramıştır.
HİÇBİR SİYASETÇİNİN ALMADIĞI RİSKİ ALDIK
On binlerce vatan evladının hayatı pahasına süren terör iklimini bitirmek için biz de Başbakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığımız dönemlerinde hep bir arayış içerisinde olduk. Hatta bu uğurda, hiçbir siyasetçinin almadığı riskleri aldık, çok ağır yüklerin altına girdik. Maalesef bu hasbi arayışlarımız da karanlık ve kanlı hesapların mahsulü saldırılarla sabote edildi.
Terör sadece milletimizin canını yakmamış; ekonomimize de ağır darbe vurmuştur. Türkiye, vatandaşlarının refahı için kullanması gereken trilyon dolarla ifade edilen devasa bir kaynağı, doğrudan terörle mücadele veya dolaylı olarak terörün yol açtığı ekonomik ve sosyal sorunların çözümü için harcamıştır. Bizimle aynı kulvardaki kimi ülkeler gelişmişlik liginin en üstüne çıkarken, biz yolumuza döşenen mayınları temizlemekle çok vakit kaybettik.
Terörün, silahın, şiddetin, illegalitenin devri artık kapanmıştır. Meşru ve makbul yollar varken başka yol aramak sadece akıl dışı değil zamanın ruhuna da aykırıdır. Bunun aksini hiç kimse iddia edemez.
SURİYE VE AVRUPA KOLLARI DA KATILMALI
Örgüt aldığı kararla, bizim milletimizle zaten yaptığımız ortak yaşam ve ortak gelecek mutabakatına uygun bir adım atmıştır. Örgütün Suriye ve Avrupa kollarının da bu gerçekleri görüp, fesih ve silah bırakma sürecine katılmaları hayati öneme sahiptir. Avrupa’daki ve dünyanın diğer yerlerindeki örgüte müzahir lobileri, artık Türkiye karşıtı faaliyetler yerine, ülkemizin yanında görmek istiyoruz. Türkiye’nin adının terörle değil; teknolojiyle, kültürle, sanatla, demokratik ve insani gelişim standartlarının yükselişiyle anılmasını arzu ediyoruz.
BAHÇELİ, ÖZEL, DEM VE ÖNDER’E TEŞEKKÜR
Şayet gelinen nokta, önemli bir başarı ise bunun sahibi 86 milyonun tamamıdır. Bu vesileyle, Terörsüz Türkiye gayretimizin bugüne gelmesindeki emeğini ve fedakârlığını yakinen bildiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Bahçeli’ye hassaten şükranlarımızı ifade ediyoruz. Yine, DEM Partisi içerisinde sürece büyük destek veren rahmetli Sırrı Süreyya Önder başta olmak üzere sorumluluk bilinciyle hareket eden tüm isimlere, eşbaşkanlara, tüm siyasetçilere teşekkür ediyoruz. Sağduyulu söylemlerin önümüzdeki dönemde de aynen sürdürülmesini bekliyoruz.
LİDERLERİN YAPICI TUTUMU
CHP Genel Başkanı Sayın Özel’e ve diğer siyasi parti yöneticilerine bu süreçte sergiledikleri yapıcı tutum için takdirlerimizi sunuyoruz. Her ne kadar sürece karşı mesafeli, hatta kimi zaman ciddi manada olumsuz tavır takınmış olsalar da sorumlu siyaset çizgisinden ayrılmayan muhalif parti genel başkanlarına da teşekkürlerimizi iletiyoruz.”
SÖZLERİN TAKİBİNİ MİT YAPACAK
- ERDOĞAN, terör örgütünün feshine ilişkin “Elbette asıl olan uygulamadır” mesajı verdi: “Sözlerin tutulup tutulmadığının takibini Milli İstihbarat Teşkilatımız titizlikle yapacaktır. Örgüt kendi üzerine düşenleri yerine getirdiğinde; artık kalan hususları konuşmak, görüşmek, ilerletmek siyasetin işi haline gelecektir. Dolayısıyla herkesi, uçup kaçmadan, sağduyuyu elden bırakmadan, iyimser, ümitvar ama itidalli bir şekilde gelişmeleri takibe davet ediyoruz.
İnşallah bundan sonra askerlerimiz, vatan savunmasının ve sınır ötesi sorumluluklarının gerektirdiği vazifeleri, artık daha rahat ve güven içerisinde yürütebilecektir. Emniyet teşkilatımız, kaynaklarını ve mesailerini, organize suç şebekeleri başta olmak üzere milletimizi tehdit eden yapılarla mücadeleye daha fazla teksif edebilecektir. Bölge insanımız üzerinden kalkan terör gölgesinin rahatlığı içerisinde yeni yatırımlarla, yeni gelir ve istihdam kaynaklarıyla, inşallah yaşadığı yerin potansiyelini hakkıyla değerlendirebilecektir.”
DOSTUM TRUMP’IN DESTEĞİNE GÜVENİYORUM
Bugün ülkemiz barış diplomasisinin merkezlerinden biri haline gelmiştir. Bölgesel ve küresel krizlerin çözümünde desteği, yardımı, arabuluculuğu aranan ülkelerden biri hiç kuşkusuz Türkiye’dir. Bu sabah Sayın Trump’la, Suudi Arabistan Veliaht Prens ile ve Ahmed Şara ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Bu görüşmemizin altında yatan neydi? Özellikle bölge barışını nasıl daha güçlü hale getirebiliriz? Türkiye, sahip olduğu binlerce yıllık devlet tecrübesi, güçlü siyasi liderliği ve yetişmiş diplomatlarıyla bu alanda istisnai bir konumdadır.
Hepsinden önemlisi bölgesel barış ve istikrar için attığımız adımlarda tüm tarafların güvenine mazhar olabiliyoruz. Rusya-Ukrayna savaşından kardeş Pakistan ile Hindistan arasındaki gerilime...
TRUMP, PRENS SELMAN VE ŞARA’YLA GÖRÜŞTÜK
Son günlerde baş döndürücü bir hal alan diplomasi trafiğimizle işte bunu başarmanın gayreti içindeyiz. Geçen hafta yaptığımız telefon görüşmesini müteakip, dün (önceki gün) Suudi Arabistan’da ‘Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracağını’ açıklayan Amerikan Başkanı Sayın Trump’a teşekkür ediyorum. Gazze’de artık vahşet boyutuna varan insani trajediye son verilmesi amacıyla yürüttüğümüz çabalarda da dostum Trump’ın desteğine güveniyorum. İnşallah Gazze’yle ilgili de yakında yüreklere su serpen müjdeli haberler almayı ümit ediyoruz. Bu sabah (dün sabah) Sayın Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara ile dörtlü bir görüşme yaptık. İnşallah bu görüşmenin yansımalarını yakında göreceğiz.
MENDERES ANMASI
Millet iradesinin hakiki manada tecelli edişinin 75’inci yıldönümünde, başta Şehit Başbakanımız Adnan Menderes olmak üzere, demokrasimizin tüm kahramanlarını bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz. Millet ve memleket sevdalısı o güzel insanları, inşallah hiçbir zaman unutmayacağız. Yine dünya durdukça, uyduruk bahanelerle 14 Mayıs 1950 halk ihtilalinin liderlerini asanları da esefle, öfkeyle, nefretle anmaya devam edeceğiz.
YEREL YÖNETİM MESAJLARI... MERKEZİ İDARE VE BELEDİYENİN YETKİ KARMAŞASI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan konuşmasında yerel yönetimlerle ilgili de önemli mesajlar verdi: “AK Parti iktidarlarının bilhassa ilk iki döneminde, mahalli idareleri güçlendirme, belediyeleri etkin birer hizmet merkezi haline getirme yolunda pek çok reformu hayata geçirdik. Ancak hayatın her alanında karşılaştığımız bir gerçek, burada da karşımıza çıktı.
Merkezi idare kurumlarıyla belediyeler arasında başlayan ve giderek artan yetki tartışmaları, şehre ve insanımıza hizmet gayesinin önüne geçti. Aynı şekilde, eser ve hizmet üretimini hızlandırmak için verilen kimi yetkiler, art niyetli belediye yöneticilerinin elinde gayrimeşru kazançların, çıkarların, hesapların, kariyer planlarının vasıtasına dönüştü.
İSTANBUL’DA AHTAPOTA DÖNÜŞMÜŞ
İstanbul’da yürüyen soruşturma, bu çarpık tablonun en bariz ve belki de Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir suç organizasyonu örneğidir. Öyle ki yapılan işlerin, yolsuzluk ve haraç boyutuyla ilişkili organize suç vasfını aşarak ülke güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı anlaşılıyor. Çünkü bu karanlık organizasyon, İstanbul’la sınırlı kalmamış ülkedeki pek çok belediyeyi, kurumu, kişiyi içine alan, kolları çok farklı yerlere uzanan, hatta uluslararası ayağı da olan bir ahtapota dönüşmüştür. Esasen bu yozlaşmayı, az veya çok, hemen hemen tüm belediyelerde görmek mümkündür. Dolayısıyla bu konudaki yaklaşımımız kesinlikle parti odaklı değil tamamen sistem merkezlidir.”
YEREL YÖNETİME YENİ BİR DÜZEN KAÇINILMAZ
Geldiğimiz noktada, yerel yönetimler ve bu çerçevede belediyeler meselesinin, tüm boyutlarıyla konuşulması, tartışılması ve yeni bir düzene kavuşturulması, kaçınılmaz hale gelmiştir. Büyükşehir belediyelerinde, en azından Ankara, İstanbul ve Kocaeli dışındakilerde karşılaşılan sorunların ilk sırasında, merkeze uzak ilçeler meselesi yer alıyor. Merkeze yüzlerce kilometre uzaktaki bir ilçenin mezarlığından parkına, suyundan temizliğine, mahallinden yürütülmesi gereken hizmetlerini koordine etmek elbette kolay değildir. Bunun için büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki yetki paylaşımının gözden geçirilmesi gerekiyor.
YENİ BİR STATÜ
Mahalle statüsüne dönüşen köylerdeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde su, ahır, yol gibi hususlarda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Büyükşehir olmayan şehirlerimizin mevcut yönetim yapıları sorunların çözümünü, hizmetlerin etkin şekilde yürütülmesini zorlaştırmaktadır. Altyapıdan ulaşıma, atık yönetiminden suya kadar pek çok alanı kapsayan bu sorunların üstesinden gelinmesi için, bu şehirlerimizle ilgili yeni bir belediye yönetimi statüsüne ihtiyaç vardır. Aynı şekilde, bu şehirlerimizdeki il özel idaresi yapılanmasının da gözden geçirilmesi icap ediyor.
KAYYUM İSTİSNA HALİNE GELECEK
Terör örgütünün kendini feshinin ardından siyasetin daha güçlü şekilde devreye girmesiyle, belediyelerdeki kayyum uygulamasının yeniden istisna haline geleceğini düşünüyoruz. Beldesiyle, ilçesiyle, merkez ilçesiyle, il özel idaresiyle, büyükşehriyle yerel yönetim sistemimizin ‘ıslah’ edilmesinde, aksayan yanlarının giderilmesinde, sorunlu alanlara neşter vurulmasında fayda olduğuna inanıyoruz.


