TL mevduat faizi 1 puan düştü, kur oynadı Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Merkez Bankası’nın haftaya faiz indireceğine ilişkin yaratılan beklenti, piyasalarda oynaklık yarattı. Bankaların TL mevduat faizlerini indirmeye, dün 1 puanla başladıkları öğrenilirken, dün euro kuru yüzde 1.5, dolar kuru yüzde 0.4 yükseldi. Bu anormal artış piyasanın faiz indirimine tepkisi olarak görülebilir.
Piyasaların Haziran’da Merkez Bankası’nın faiz indireceğine ilişkin, “abartılı bir beklenti” içine girildiği görülüyor. Bu beklenti, bayram sonrasında Merkez’in yüzde 46 olan politika faizinden, piyasalara iki gün üstüste toplam 200 milyar vermesiyle oluştu.
Bankaların bu beklentiye uygun olarak TL mevduat faizlerinde hemen 1 puanlık faiz indirimine başladıklarını öğrendik. Bankacılar müşterilerine, “önümüzdeki hafta Merkez’in faiz indirmesinin beklendiğini, hafta başında TL mevduat faizlerinin 2-3 puan daha inebileceğini” söylüyorlar.
Dün saat 16.30 itibariyle euro kuru yüzde 1.5 artışla 45.70 TL, dolar ise yüzde 0.4 artışla 39.32 TL idi. Dün ABD-İran gerginliği haberleriyle altın fiyatları artarken, Haziran’da faiz indirimi beklentisinin yaygınlaştığı görüldü. Kurlarda 1 günde görülen bu anormal artışın dış gerginlik haberlerinden kaynaklanmış olabileceği konuşuluyor.
Dün euro-dolar paritesi yüzde 0.9 artışla 1.16’nın üzerine çıktı. Gün içinde kurlarda yaşanan oynamaya, akşamüzeri saatlerine kadar Merkez Bankası’nın müdahale etmediği sanılıyor. Akşam bir müdahale ile kurların aşağı çekilebileceği konuşulurken, perşembe döviz rezervinde yaşanacak hareket, ancak bugün açıklanacak bilançoda görülebilecek.
O nedenle faiz indirim beklentisi ile “TL mevduat faizlerinde başlayan indirimin dövize talep yaratıp yaratmadığını” söylemek için erken olabilir. Buna karşılık bazı analistler kurlardaki dünkü hareketin büyük ihtimalle faiz indirim tepkisi olduğunu, bunun boyutlarının daha sonra belli olmasını bekliyorlar.
SANAYİ DÜŞÜŞTE, KGF YETMEYECEK
Bu yaşananlar piyasaların faiz indirim beklentisine erken girdiğini gösteriyor. Merkez fonlama faizini indirse de, bunun politika faizine yansımasının gecikeceği anlaşılıyor. Henüz fonlama faizini de istediği gibi indiremedi.
Belli ki bunun için biraz zaman gerekecek. 19 Haziran’daki faiz toplantısına kadar fonlama faizi yüzde 46 olan politika faizine yakınsasa bile, hemen politika faiz indiriminin riskli olacağı açık.
Faiz indirimi önündeki belirleyici risk, dövize olan talep. Bankacılara sorduğumuzda, “vatandaşın dün itibariyle ek döviz talebi oluşmadığını” söylediler. Ancak kurlarda bir günde bu kadar yüksek artış olması hiç de normal değil. Bu artışın, tek başına, ABD-İran gerginliğine bağlanması da pek inandırıcı gözükmüyor. O nedenle dövizin çok yakından takip edilmesi gerektiği ortada.
Dış gerginlikler yanında içerideki siyasi tansiyonun, biraz yumuşamış görünse de, hala yüksek olduğu gözönüne alınırsa, döviz talebindeki oynamanın faiz indirimlerine engel olma ihtimali yüksek.
Bakan Şimşek ekonominin iç ve dış şoklara artık dayanıklı hale geldiğini söylemiş ancak durumun böyle olmadığı açık. Bununla birlikte devreye konan KGF kredilerinin reel sektörü tatmin etmediği haberleri geliyor.
Dün, aylık bazda nisan ayı sanayi üretiminde yüzde 3.1 gibi, önemli oranda düşüş açıklandı. Bakan Şimşek, şimdi de “2026’da faizlerin yeterli oranda düşeceğini” söylemeye başladı. Ancak sanayici ve halkı buna inandırması çok zor.


