Tolga Şardan gözaltına alınıp serbest bırakılmış! Sebebi son yazısı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Gazeteci Tolga Şardan, geçtiğimiz günlerde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu'nda (BTK), ülke genelinde tüm e-imza kullanıcılarının şifrelerinin saklandığı veri havuzun patlatıldığını, olayla ilgili incelemenin başlatıldığını yazmıştı. Söz konusu yazı ülke gündemine oturunca BTK da jet bir açıklama yayınlayarak iddiaları yalanlamış, haberle ilgili suç duyurusunda bulunduğunu açıklamıştı.
BTK'da tüm e-imza kullanıcılarının şifreleri çalındı! "İşlem yapan hiçbir kullanıcı güvende değil"
Şardan, bu yazısının ardından yapılan suç duyurusunun ardından savcılık talimatı ile iş yerinden sivil polisler tarafından gözaltına alındığını açıkladı.
Bugünkü yazısında, son yazısının ardından başına gelenleri açıklayan Şardan, gözaltı sırasında polisin çekim yaptığını ve 'meraklı' bakışlar arasında önce sağlık kontrolüne ardından da savcılığa götürüldüğünü yazdı. Son yazısında iddia ettiği e-imza şifresi havuzunun patlatıldığı bilgisinin arkasında olduğu ifadesi verdiğini söyleyen Şardan, savcılık tarafından yurt dışına çıkış yasağı ile mahkemeye sevk edildiğini, mahkemenin de bu yönde karar verdiğini açıkladı.
Şardan'ın gözaltına alınıp serbest bırakıldığını açıkladığı yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
Gazetecilerin, uğradıkları haksızlıklar karşısında meslektaşlarının haberlerini yapmadıkları gün kalmadı neredeyse.
Bu satırların yazarı da cuma akşamı mesai sonrasında saatlerini Ankara Adliyesi’nde geçirdi bir kez daha.
Avukatlar ve T24 Ankara Bürosu’ndaki mesai arkadaşlarımla birlikte geç saatlere kadar adliye koridorunda olmamın sebebi, başlatılan yeni bir adli soruşturmaydı.
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>Soruşturmanın konusu, Büyüteç’teki son yazıydı.
Yazıdaki bilgilere karşın BTK, zaten “yazıyı kaleme alan hakkında suç duyurusunda bulunacağını” henüz aynı günün ilk saatlerinde açıklamıştı.
Elbette söz konusu yaklaşımda bir sorun yok. Kurumun doğal hakkı! Sistemin olağan akışı çerçevesinde adliyeye yapılacak suç duyusu sonrasında önümüzdeki günlerde savcılığın yolunu tutmak zorunluydu.
Fakat savcılık, daha önce yaşanan benzerleri gibi yerel polis birimleri üzerinden telefonla davet etmek yerine, Ankara Emniyeti’ne gönderdikleri talimatla “esnek gözaltı uygulaması” olarak bilinen “mevcutlu” biçimde polisçe hazır bulundurulmamı tercih etmişti.
İki yıl öncesinde yaşadığım tecrübeyi hatırlayarak hareket ettim doğal olarak. Mevcutlu almaya gelen sivil polis ekibiyle, T24’ün ofisinin bulunduğu iş merkezinden yine polisin yaptığı kamera kayıtları ve meraklı bakışlar eşliğinde önce sağlık kontrolü için hastaneye, oradan da savcılığa götürüldüm.
Avukatlar gözetiminde savcılık ifadeyi aldı. Avukatlar, görüşlerini tutanağa aktardı. Yeri gelmişken, BTK’nın karşı ve yalanlayıcı açıklamasına karşı bu satırların yazarı olarak Büyüteç’teki bilgilerin doğru olduğu görüşümün arkasında durduğumu belirteyim.
İşlem sonucunda, savcılık dosyayı “yurt dışına çıkış yasağı” talebiyle mahkemeye sevk etti. Mahkemenin savcılık kararına uymasıyla geç saatlerde, “tutuklamanın bir alt hükmü yurt dışına çıkış yasağı” kısıtlamasına sahip bir gazeteci olarak adliyeden ayrıldım.


