Torbacı e imzayla başkomiser mi oldu? EGM den yanıt geldi
Halktv sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, “sahte diploma çetesi” iddianamesine ilişkin skandal bir iddiayı gündeme taşıdı. Ağırel ve Soykan’a göre, uyuşturucu satıcılığı (torbacılık) suçlamasıyla hakkında arama kararı bulunan Mıhyeddin Yakışır, sahte elektronik imza ile kamu sistemlerine erişim sağlanarak Narkotik Başkomiseri yapılmış.
İddia, Onlar TV’de canlı yayında kamuoyuna açıklandı. Murat Ağırel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “ÖSYM’nin sistemine girip puanları yükseltmişler. İddianamede açık açık yazıyor, sanık sistemsel müdahaleyi itiraf ediyor” ifadelerini kullandı.
197 GÖZALTI, 37 TUTUKLAMAİçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sahte diploma ve sürücü belgesi düzenleyen örgütlere yönelik yürütülen iki büyük operasyonda 197 kişinin gözaltına alındığını, 37'sinin tutuklandığını duyurdu.
Ankara merkezli 23 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda, sahte belgelerle e-imza üretildiği ve bu e-imzalarla kamu kurumlarının sistemlerine yetkisiz erişim sağlandığı tespit edildi.
Soruşturmada, TÜRKTRUST ve E-İMZATR isimli elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul’daki bayi ve ofisleri üzerinden sahte T.C. kimlik kartları ve sürücü belgeleri ile bazı kamu personeli adına e-imza üretildiği tespit edildi. Bu e-imzalarla kamu kurumlarının sistemlerine yetkisiz şekilde erişildiği ve çeşitli usulsüz işlemler gerçekleştirildiği belirlendi.
EGM: E-İMZA İLE İŞLEM YAPILMADIİddiaların ardından bir açıklama yapan Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), başkomiser adına sahte e-imza üretildiğini ancak bu e-imza ile herhangi bir işlem yapılmadığını savundu. Açıklamada bu ifadeler kullanıldı:
"Emniyet Genel Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılan e-imza, sadece kurum tarafından verilmekte ve sertifikasyon işlemleri yine kurum içerisinde yapılmakta olup harici e-imza kullanımı kesinlikle söz konusu değildir. Kurum tarafından üretilen bu e-imza, sadece Elektronik Belge Yönetim Sistemi Üzerinde kullanılmaktadır. Dolayısıyla, bahsedildiği gibi e-imza aracılığı ile giriş yapılabilecek herhangi bir narkotik sistemi bulunmamaktadır. Narkotik sistemlerinin kullanıcı yetkilendirme ve kimlik doğrulama işlemlerine, çok katmanlı farklı güvenlik sistemleri ve kapalı ağ üzerinden erişim sağlanmaktadır. Dış bağlantıya kapalıdır ve narkotik sistemlerine, sistemin doğası gereği e-imza ile giriş yapılabilmesini mümkün değildir."
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>
İDDİANAME: 270 SAHTE E-İMZA, 400 BİN LİRAYA SAHTE BELGE"İlgili elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluşun bir ilimizdeki bayi/ofisi üzerinden sahte kimlik kartı ve personel adına sahte evrak ile personele ait olmayan farklı telefon ve mail adresi kullanılarak, personelin bilgisi dışında üretildiği anlaşılmış ve iptal ettirilmiştir. Ayrıca sahte e-imza kullanılarak herhangi bir işlem gerçekleştirildiğine dair bulgu da tespit edilmemiştir. Elektronik imzayı üreten ve üretilmesine aracılık edenler hakkında, müşteki durumunda olan başkomiser tarafından 30 Haziran 2025 tarihinde şikayetçi olunmuştur. Öte yandan adli kontrol kararları ile ilgili iş ve işlemler de adli makamlarca yapılmakta, emniyet personelinin böyle bir yetkisi kesinlikle bulunmamaktadır”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, suç örgütünün elektronik imza sağlayıcıları üzerinden 270 sahte e-imza ürettiği, bu belgelerle diploma ve sürücü belgesi düzenlediği belirtildi. Sahte belgeler karşılığında 400 bin liraya kadar para alındığı kaydedildi.
SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİ ZİYA KADİROĞLU: 13 KEZ YARGILANDI, YİNE SAHNEDESoruşturmanın merkezinde, daha önce de benzer suçlardan yargılanan ve 2016’da sahte diploma şebekesi kurduğu gerekçesiyle tutuklanan Ziya Kadiroğlu yer alıyor. Kadiroğlu’nun geçmişte 13 kez yargılandığı ve 5 yıl hapis cezası aldığı öğrenildi.
İddianamede, Kadiroğlu'nun yanında çalışanların çeşitli kamu kurumlarının sistemlerine sızarak usulsüz işlemler yaptığı, bazı kişilerin yerine sınavlara “joker” adaylar soktuğu ve çok sayıda doçent ile profesörün bu yolla atandığı ileri sürüldü.


