.tr gündeme getirmişti! Diploma skandalı büyüyor: Yüzlerce şüpheli hakkında iddianame hazırlandı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen sahte diploma ve sahte e-imza soruşturmasında yüzlerce şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.
Gazeteci Murat Ağırel, internet üzerinde başvuranlara istediği üniversite ve bölümden, çaldıkları sahte e-imzalarla üniversite kaydı oluşturan, not düzenlemeleri yapan ve sahte diplomalar hazırlayan çeteyi ilk olarak 3 Eylül 2024 tarihinde Halk TV'de yayınlanan "Kayda Geçsin" programında duyurmuştu.
Sahte diploma skandalında yeni perde! Kimlerin diploması sahte? Murat Ağırel'den şok iddia!
Başsavcılık tarafından hazırlanan 65 sanıklı iddianamede, kamu sistemlerine sızmak amacıyla kurulan organize yapının dikkat çeken detayları ortaya çıktı.
Bir şikayet sayfasında, sahte diploma almak için başvuran ve ücretini ödeyen çok sayıda şüphelinin şikayetini siteye yazmasıyla gün yüzüne çıkan skandallar zincirinde, diplomaların 250 bin TL’den başlayıp 2.5 milyon TL’ye kadar alıcı bulduğu, bazı ödemelerin kripto para ile yapıldığı ve yazışmalarda “Hocam sistem aktif”, “Mezuniyet sorguda çıkıyor” gibi ifadelerin yer aldığı tespit edildi. Yüzlerce kişinin e-devlet ve YÖK sistemine sahte mezun olarak kaydedildiği belirlendi.
ÜNİVERSİTE MEZUNU OLMADAN MEMUR, MÜHENDİS OLMUŞLARBazı isimler hiç üniversiteye gitmeden öğretmen, mühendis, akademisyen ve danışman gibi kritik görevlerde istihdam edildi. Sanıklardan bazılarının, BTK Başkanı, YÖK yetkilileri ve üniversite yöneticileri adına sahte e-imzalar üreterek sistemlere izinsiz erişim sağladığı tespit edildi.
Ağın parçası olan yazılımcı ve operatörlerin, depremde hayatını kaybeden kişilerin YÖK kayıtlarını silerek boşta kalan diplomaları başkalarına tahsis ettiği, sahte mezunların not ortalamalarının da keyfi olarak yükseltildiği öğrenildi.
ABDULHAMİD'İN TORUNU DA ŞÜPHELİLER ARASINDATürkiye'nin bu soruşturmaya dair ilk defa halktv.com.tr'den duyduğu bir diğer isim ise Abdulhamid'in torunu, sosyal medyada kendini şehzade olarak tanıtan Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu’nun da adı da iddianamede yer alıyor.
Osmanoğlu'nun İnönü Üniversitesi Tarih Bölümü'nden sahte mezuniyet aldığı ancak üniversite kayıtlarında hiçbir bilgi bulunmadığı bildirildi. Dosyası ayrı tutulan Osmanoğlu hakkında soruşturma halen sürüyor.
BİYOGRAFİSİNDE "YALAN TARİH"TEN ŞİKAYET ETMİŞTİ
Tarih bölümünden kendisine sahte diploma çıkarmaya çalışan Osmanoğlu'nun kendine ait internet sitesinde ise "İlköğretim, Ortaöğretim ve Lise yıllarında yanlış anlatılmak amacı ile yazılan yalan tarihin üzücü yanını en çok yaşayan Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu ne acıdır ki! Tarih öğretmenleri tarafından yalan tarihi benimsemediği için kötü notlarla cezalandırılmak istenmiştir" ifadelerine yer vermesi dikkat çekti.

İddianamedeki yüzlerce şüpheli arasında dikkat çeken bir diğer isim ise Nizam-ı Cedid Derneği Genel Başkanı olarak görev yapan Nizam Perk oldu.
İddianameye göre Perk adına Atatürk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden yasadışı mezuniyet kayıtlarının oluşturularak YÖK sistemlerine eklendi.
YÖK Başkanlığı tarafından Başsavcılığa gönderilen yazıda ise Perk'in herhangi bir mezuniyet yahut öğrenci kaydının bulunmadığı ifade edildi. Öte yandan Perk'in kendine ait mobil hat üzerinden defalarca Yükseköğretim mezun belgesi sorgulaması yaptığı tespit edildi.
14 TANE KURUMDAN SAHTE İMZALAR VARSahte e-imzaların Anadolu, Yıldız Teknik, Atatürk, ÇOMÜ, Mersin, Erciyes, Uludağ ve İnönü üniversiteleri gibi 14 kurumun yöneticileri adına üretildiği, BTK, MEB, Göç İdaresi ve ÖSYM sistemlerine de izinsiz girişler yapıldığı belirlendi.
Yüzlerce sahte mezunun kamuya yerleştirildiği sistemde, bazılarının birden fazla üniversiteden diplomaya sahip gibi gösterildiği, notlarının artırıldığı, bazı kişilerin ise mezun olmadan doçent yapıldığı tespit edildi. Hatta bazı kişiler, hem lisans hem de yüksek lisans diplomalarını aynı anda sistemde sorgulatabildi.
ŞÜPHELİLERİN 50 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYORSanıklar hakkında; resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemlerine izinsiz erişim, kişisel verileri hukuka aykırı elde etme, suç örgütü kurma, ÖSYM kanununa muhalefet ve nitelikli dolandırıcılık gibi suçlardan 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Yargılamalar Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlayacak.
Bu iddianame, dijital devletin güvenlik kalkanının nasıl delindiğini ve akademik sistemin ne kadar kolay manipüle edilebildiğini ortaya koyuyor. Uzmanlara göre, bu süreç yalnızca bir yolsuzluk davası değil; kamusal güvenlik ve eğitim sisteminin çürümesine karşı bir uyarı niteliğinde.


