Trump bu 2 elementin peşinde Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci dönemi, başta Çin olmak üzere birçok ülke ile nadir element savaşlarıyla geçiyor. Bu savaşta Trump’ın gözünü diktiği yeni rota Eskişehir’in Beylikova ilçesi oldu. Nedeni sadece birkaç maden yatağı değil; dünyanın geleceğini belirleyecek nadir toprak elementlerine sahip olması. Bu bölgede florit ve barit ile 4 nadir
toprak elementinin bulunduğu belirtiliyor. Washington’dan Pekin’e kadar herkes bu gücün peşinde.
ÇİN’İN GÜCÜNÜ KIRABİLİR
Eti Maden’in verilerine göre Beylikova sahasında yaklaşık 694 milyon tonluk bir rezerv bulunuyor. Bu, Çin’den sonra dünyadaki en büyük ikinci nadir toprak elementi yatağı anlamına geliyor. Yani Türkiye, farkında olmadan bir ‘stratejik maden süper gücü’ haline gelmiş durumda. Sahada yalnızca nadir elementler değil, aynı zamanda florit ve barit gibi endüstride kritik öneme sahip mineraller de bulunuyor. Bunlar da ABD’nin ‘kritik mineraller’ listesinde yer alıyor. ABD için nadir toprak elementleri, nükleer başlıklardan F-35 jetlerine kadar her kritik teknolojinin hammaddesi. Ancak dünya üretiminin yüzde 80’inden fazlası Çin’in elinde. Washington bu bağımlılıktan kurtulmak istiyor. Bunun için Avustralya, Kanada ve Afrika ülkeleriyle anlaşmalar yaptı. Şimdi gözler Türkiye’de. Çünkü Beylikova, coğrafi olarak NATO sınırları içinde; hem siyasi hem stratejik olarak Çin’e bağımlılığı azaltacak güvenli bir kaynak olarak görülüyor.
ABD Enerji Bakanlığı’nın listesinde Türkiye açıkça ‘potansiyel tedarik ortağı’ olarak yer alıyor. Amerikan şirketleri, Eti Maden’in kurduğu Nadir Toprak İşleme Tesisi’ne yatırım olasılıklarını araştırıyor.
YENİ BİR MERKEZ OLABİLİR
Washington’daki diplomatik çevrelerde dillendirilen iddia ise net: ‘Beylikova, Çin’in elindeki kritik maden kartını kırabilecek yeni bir merkez olabilir.’
ABD bu ürünleri savunma sanayiinde, elektrikli araçlarda, mikroçip üretiminde, enerji dönüşümünde kullanacak. Kısacası Beylikova’daki her taş, ABD’nin sanayisinin bir dişlisi haline gelebilir.

Beylikova’da çıkarılan florit (fluorspar) ve barit (baryte), ilk bakışta nadir topraklar kadar ‘parlak’ görünmüyor. Oysa ABD için bu mineraller de stratejik. Florit, alüminyum ve çelik üretiminde, aynı zamanda soğutucu gazlar ve teflon gibi florokimyasalların üretiminde kullanılıyor. ABD jeolojik servisine göre florit, ‘enerji güvenliği açısından kritik mineral’ statüsünde. Barit ise petrol ve doğal gaz sondajlarında vazgeçilmez. Sondaj sıvılarında basınç dengelemesi için kullanılıyor. Kısacası ABD’nin Teksas’tan Alaska’ya uzanan enerji hatları, Eskişehir’in toprağından çıkan bu minerale bağımlı olabilir.

ABD ile Çin arasındaki küresel ‘maden rekabeti’, Ankara’ya yeni bir diplomatik alan açıyor. Eğer Türkiye bu kaynakları iyi yönetirse, sadece ihracat geliri değil, stratejik bir pazarlık gücü de elde edecek. Türkiye, Beylikova’nın potansiyelini fark etti. Eti Maden 2024’te pilot üretime geçti, tesisin tam kapasiteye ulaşmasıyla yıllık binlerce ton nadir toprak oksidi üretmek hedefleniyor. Ancak ‘Türkiye, bu mineralleri işleyecek mi yoksa bor madeni örneğinde olduğu gibi, cevheri çıkarıp yabancılara mı gönderecek?’ sorusu sıkça dillendiriliyor. Eğer Ankara bu kaynağı ulusal çıkar doğrultusunda kullanırsa, Beylikova Türkiye ekonomisi için önemli bir hamle olacak.


