Trump duyurdu: ABD ordusu resmen savaşa girdi Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Başkan Donald Trump yönetimi, ABD'nin resmen savaşta olduğunu açıkladı. ABD Başkanı, 11 Eylül'den sonra El-Kaide'ye karşı kullanılan yasa kapsamında kartellere savaş açtı.
Kartellere ait olduğu iddia edilen gemilere saldırmak için meşruiyet veren bu bildiri sayesinde Trump, karayiplerde kartellere ait olduğunu düşündüğü gemileri hedef alacak.
Yönetim bu saldırıların cinayet değil, uluslararası hukuk kapsamında meşru askeri operasyonlar olduğunu vurguladı.
FÜZEYİ ATAN, KILIFINI HAZIRLADITrump’ın kartelleri birer terör örgütü olarak tanımlayıp bunlara karşı bir savaş yürüttüğünü ilan etmesi, hukukçulara göre başkana olağanüstü yetkiler tanıyan savaş hukuku kapsamına giriyor.
Böyle bir durumda ABD devleti,, tehdit oluşturmayan kişileri dahi öldürme, süresiz yargısız gözaltı ve askeri mahkemelerde yargılama yetkisine sahip oluyor.
Ancak uzmanlar uyuşturucu satmanın silahlı saldırı anlamına gelmediğini, bu adımın büyük bir hukuki çizginin aşılması olduğunu belirtiyor.
Emekli askeri hukuk danışmanı Geoffrey Corn, “Bu yasaları zorlamak değil, parçalamaktır” diyerek kararın hukuk dışı olduğunu vurguladı.
Beyaz Saray ise başkanın “ülkeyi kıyılarımıza ölümcül zehirleri taşımaya çalışanlardan korumak için uluslararası silahlı çatışma hukukuna uygun hareket ettiğini” savundu.
TRUMP KENDİNE DÜŞMAN ARIYORYönetim, Venezuela’dan çıkan tekneleri hedef alarak bu saldırıları meşru müdafaa kapsamında değerlendirdi.
Kongre’ye gönderilen bildiride saldırılar “devam eden bir çatışmanın parçası” olarak tanımlandı ve kartellerin ABD'ye karşı “silahlı saldırı” düzenleyen gayri nizami gruplar olduğu vurgulandı.
Demokrat senatör Jack Reed, başkanın “kendi düşmanını ilan ederek gizli savaşlar yürüttüğünü” ve hiçbir yasal dayanak sunmadığını söyledi.
Eski Dışişleri Bakanlığı avukatı Brian Finucane ise kartellerin uluslararası hukukta “silahlı örgüt” kabul edilmesi için gereken kriterleri karşılamadığını savundu.
Finucane, özellikle Venezuela kökenli Tren de Aragua grubunun gevşek şekilde örgütlenmiş hücrelerden ibaret olduğunu ve bir savaş tarafı sayılacak ölçüde bütünleşmiş olmadığını belirtti.


