Trump laf kondurdu Çin’de “Üçü Bir Arada”
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Üçüne bir arada her zaman rastlanmaz. Bu yüzden, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un geçtiğimiz Çarşamba günü Çin'in zafer geçit töreninde bir araya geldiklerini gösteren fotoğraf dünyanın ilgisini çekti haliyle. Hem bölgesel hem de küresel olarak önemli bu figürlerin ilk kez böyle bir fotoğraf vermeleri içerdiği mesajlar açısından özellikle, tabii ki ilginç.
Bir araya gelemeyecek kadar düşman ya da birbirlerine kızgın değiller elbette ama bu ilk kez oluyor. Önemi burada. Japonya'nın İkinci Dünya Savaşı'nda yenilgisinin 80. yılının kutlandığı geçit töreninde batılı devlet başkanları yoktu bilindiği gibi. Sadece her ikisi de hem Moskova hem de Pekin’le yakın ilişki içinde olan Slovakya Başbakanı Robert Fico ile Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić yer aldılar zafer töreninde.
Zafer Töreni’nin kendisi aslında başlı başına bir mesaj. Çin medyasında Çin'in Japonya'yı yenilgiye uğratmadaki rolünün küçümsendiği anımsatılarak, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) zaferin kazanılmasındaki katkısının görülmemesini eleştiren yazılar yer almıştı. Ayrıca Şi açısından Putin, Kim, İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan gibi batının yaptırımlarına uğramış liderleri Küresel Güney katılımcılarıyla bir araya getirmesi, bir zaferi anmaktan çok ABD'nin ticaret ile gümrük vergisi önlemlerini artırdığı bir dönemde diplomatik ağırlığını gösterme fırsatı da oldu zafer töreni. Bir diğer mesaj da Çin’in artık kendi etki alanına sahip olduğunu, askeri gücünü, stratejik derinliğini sergilemesiydi. Pekin ayrıca jet avcı uçakları, su altı insansız hava araçları, gemi savar Ying Ji füzeleri, DF-26 “Guam katili” balistik füzesi dahil olmak üzere bir dizi gelişmiş silahı da tanıttı törende.
Fotoğraftan çıkarılan mesajlardan biri ise şu olabilir pekala; Kuzey Kore Lideri Kim, hiç de izole olmadığını gösterdi dosta düşmana karşı. İkincisi de yine Kim’le ilgili. Yerine geçeceği ileri sürülen kızı Kim Ju-ae’yi de beraberinde getirmesi varis iddiasını güçlendirdi doğal olarak. Kim’in bunun özellikle bilinmesini istediği iddiaları var. Yani hanedanlık suçlamalarına aldırmadığını göstermiş de oldu bir bakıma.
Peki bu fotoğrafa bakarak yeni bir ittifakın başladığı ya da oluşturulmak istendiği sonucu çıkar mı? En azından şimdilik pek öyle görülmüyor. Çünkü Şi, Putin ile Kim arasında resmi bir üçlü zirve yapılmadı. Putin ile Kim arasında da özel bir görüşmenin gündemde olduğu söylenmişti ama bu da gerçekleşmedi. Dolayısıyla bir İttifak oluşturulacağına dair iz yok şimdilik.
Her ne kadar askeri geçit törenine katılmasa da Hindistan’ın Pekin’le ilişkilerinin görünür yanları ortaya çıktı tören öncesi ziyarette. Çünkü törenden önce Pekin'de bir hafta süren diplomatik görüşmelerde görünür, stratejik bir rol oynadı Hindistan. Başbakan Narendra Modi, birkaç gün önce Başkan Şi'nin ev sahipliğinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesine katılmış, böylelikle yedi yıl sonra ilk kez Çin'i ziyaret etmişti. O fotoğrafta yer almasa da Modi’nin de ŞİÖ’ye yakınlığı “üçü bir arada”yı daha da güçlü ya da önemli kılıyor.
Hem zafer törenine hem de verilen fotoğrafa batıdan da tepkiler var tabii ama asıl ilginci ABD Başkanı Donald Trump’ınkiydi. Herhalde fotoğrafı da gördüğünden olmalı, sosyal medya hesaplarından Başkan Şi’ye “Kim Jong Un ve Putin'e, ABD'ye karşı komplo kurduğunuz için en içten selamlarımı iletin” mesajını yolladı.
Bir başka mesajında da Trump Şi’nin konuşmasında Amerika'nın İkinci Dünya Savaşı zaferindeki rolünün kabul edildiğini duymayı umduğunu da söyledi ki bu gerçekten büyük bir ikiyüzlülüktü aslında. Hem batılı devletler hem de ABD, 22 miylon yurttaşını kaybetme bahasına İkinci Dünya Savaşı’nda Nazileri durduran, savaşın kazanılmasında büyük katkıları olan Sovyetler Birliği’nden hiç sözetmemişlerdir kutlamalarda. Şimdi Trump, aynı tutumun Çin tarafından katkısı görmezden gelinen ülkesine karşı yapıldığını düşünüyor. Tuhaf.
Hem Çin’in Japonya’nın yenilgisindeki katkısının daha fazla vurgulanmasına yol açması hem de batının/ABD’nin ticari/siyasi hedefi durumundaki üç liderin birlikte fotoğraf vermesi bir ittifakın kurulması değilse de “ortak düşman”a karşı birlikteliğin hatırlatılması açısından hayli önemli.
Önceki günden daha gergin sabahlara uyandığımızı unutmamak lazım.
Sabah hangi “fotoğrafla” karşılaşacağımızı kim bilebilir?


