Trump’ın sandığı kadar kolay değil: NATO Rus uçaklarını vurabilir mi?
Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO üyesi ülkelere “hava ihlali yapan Rus uçaklarını düşürmeleri” çağrısı kimi NATO üyelerini cesaretlendirdi doğrusu. Hem AB’nin hem de NATO’nun en tutucu, en saldırgan üyesi Polonya “hava sahasına giren tüm düşman nesneleri yok edeceğini” duyurdu gecikmeden. Komşusu Litvanya’dan da benzeri bir açıklama geldi. Daha geçen yıl NATO üyesi olan İsveç de hava sahasını savunacağını söyleyerek koroya katıldı.
Ama hem sözkonusu ülkelerin liderleri hem de Trump ne derlerse desinler bu pek de kolay bir iş değil. Çünkü mevcut angajman kurallarının NATO savaş uçaklarının Rus savaş uçaklarını düşürmesine izin verip vermediği, verecekse de hangi koşullarda izin verdiği belli değil. Bunun netleşmesi için bu kuralların değişmesi gerekiyor. Mevcut kurallar da, eklenecek yenileri de Kuzey Atlantik Konseyi (KAK) tarafından onaylanmak zorunda ama öncesinde önerilen her kural için üye ülkeler arasında bir “uzlaşma” gerekli.
NATO'nun angajman kuralları gizlidir bu arada. Ama şunları biliyoruz; bu kurallar, herhangi bir durumda ordunun yapabileceklerinin parametrelerini tanımlar, yani görev veya operasyona göre çok farklılık gösterir. Ayrıca çatışma kuralları ittifakın siyasi kılavuzuyla uyumlu olmak zorundadır. Düpedüz saldırgan bir savaş makinesi olduğu halde NATO kendisini “saldırganlığı caydırmak, herhangi bir çatışmayı önlemek amacıyla kurulmuş bir savunma ittifakı” olarak tanımlıyor madem ona uygun davranmak zorunda. Hava sahalarını ihlal eden ülkenin uçağını düşürme opsiyonu ilk akla gelmemeli bu durumda.
Rus uçağı vurma kararı NATO’nun ortak kararını gerektiren durumlar için böyle tabii. Yoksa devlet bazında Rus uçakları düşürülebilir. Bunun bir örneğini, aslında tek örneğini Türkiye oluşturuyor. Sadece 17 saniyelik bir hava sahası ihlali yaptığı için Türkiye 2015’de bir Rus Sukhoi-24M uçağını düşüren tek NATO üyesi olmuştu. Eylem NATO misyonunun bir parçası olmadığı için Trump’ın önerdiğinden farklıydı elbette. Yani NATO'nun angajman kuralları, ulusal komuta altında olan ulusal silahlı kuvvetlerin kendi topraklarında kendi kararlarını almalarını engellemez.
Anımsayalım; geçen hafta üç Rus MiG-31 uçağı 12 dakika boyunca Estonya hava sahasını ihlal etti. NATO’nun Baltık hava polisliği misyonundan İtalyan F-35'ler de dahil olmak üzere NATO savaş uçakları tarafından durduruldular sonradan. Bu ayın başlarında da Rus insansız hava araçları Polonya topraklarına girince Polonya F-16'ları ile Hollanda F-35'leri müdahale ettikten sonra en az üçü düşürüldü.
NATO neden Estonya’da Rus savaş uçaklarını düşürmedi? Bunun hem siyasi hem de askeri olmak üzere birkaç nedeni var. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte “Uçakları vurup vurmamaya ilişkin kararlar her zaman uçağın oluşturduğu tehdit ile ilgili mevcut istihbarata dayalıdır” diyerek Estonya'da “acil bir tehdit” tespit edilmediğini savundu. Estonya Başbakanı Kristen Michal da “güç kullanımı için kesinlikle çeşitli parametreler vardır” demişti.
Yani, Trump “vurun” dese de hiçbir ülke Üçüncü Dünya Savaşı'nı başlatacak bir adım atmayacaktır herhalde. Bakın, Polonya Başbakanı Donald Tusk ne diyor: “Bir ülkenin tek taraflı eylemi gerginliğin tırmanmasına yol açarsa riskler ortaya çıkabilir”.
“Hava sahamız ihlal edilirse vururz” diyen Tusk’ın ciddi bir korkusu var aslında. Son derece belirleyici bir korku bu. Diyor ki; “tüm müttefiklerimizin bu konuyu bizimle aynı şekilde ele alacağından yüzde yüz emin olmalıyım. Çatışma bu kadar şiddetli bir aşamaya geldiğinde, bu konuda yalnız kalmayacağımızdan yüzde yüz emin olmalıyım”.
Çok belli ki NATO üyelerinin kendisini yalnız bırakacağından korkuyor Tusk.
Yani ne mal olduğunu biliyor Kuzey Atlantik İttifakı’nın.
Aferin...
Akıllanıyor demek yavaş yavaş.


