TSB Genel Sekreteri Obalı: Elim olaylardan sonra sigortaya teveccüh arttı fakat hemen sönümlendi

TBMM Kartalkaya'da Bir Otelde Meydana Gelen Yangını Araştırma Komisyonu, AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok başkanlığında toplandı. Komisyon toplantısının açılışında konuşan Altınok, "Önümüzdeki hafta yapacağımız toplantıda komisyon üyeleri ve uzman arkadaşlarımızla birlikte son değerlendirme toplantısını yapacağız. Bundan sonra bu acı olayların bir daha yaşanmaması için hangi tedbirlerin alınması gerektiği ile ilgili 4 aydır çok yoğun bir emek ortaya koyduk. Bu emeklerin sonucunda önerileri dile getireceğiz. Uzman arkadaşlarımız ve komisyon üyesi arkadaşlarımız ile irtibat halinde raporumuzu yazmaya başlayacağız. Ön hazırlıkları, teknik hazırlıkları yaptık. Arzumuz en kısa süre içerisinde çalışmalarımızı tamamlayıp hem yüce Meclis'in huzuruna hem de yürütmenin huzuruna sunacağız. Yürütmeyi ve yasamayı ilgilendiren hususlarla ilgili tekliflerimizi, önerilerimizi bildirmiş olacağız. Araştırma Komisyonu olarak adli yargılanma süreçlerini takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.

TSB GENEL SEKRETERİ OBALI, SUNUM YAPTI

Komisyon Başkanı Altınok'un açılış konuşmasının ardından TSB Sekreteri Özgür Obalı milletvekillerine sunum yaptı. Obalı, "Hala Türkiye'nin en büyük kurumsal yatırımcısı rolüyle 1,9 trilyon lira ekonomiye fon sağlamaktayız. 2,3 trilyon lira da aktif büyüklüğü var. Sektörün toplam prim üretimi geçen yıl 838 milyar TL'yle sonuçlandı. Bu seneki beklentimiz 1,2 trilyon. Bireysel emeklilik tarafında da aşağı yukarı 2 trilyon hedefiyle bu seneyi tamamlamayı hedefliyoruz. Bireysel emeklilik ve otomatik katılımda 1,2 trilyon liralık bir fon büyüklüğüne ulaşmış durumdayız. 18 yaş altı da bu kapsam içerisinde ve 35 milyar liralık bir fon büyüklüğüne ulaşmış durumdayız. Türkiye Sigorta Birliği yaklaşık 71 senelik, kanunla kurulmuş bir yarı kamu niteliğinde meslek örgütüdür. Daha önceki dönemde de kökleri 100 yıl geriye gidiyor. Şu anda Türkiye'de resmi bir düzenlemeyle kurulduğu için de 68 tane üyesi olan ve tüm sigorta işi yapan şirketlerin zorunlu olarak üye olması gereken bir meslek örgütü statüsündeyiz" diye konuştu.

'RİSKLİ GÖRÜLEN DURUMLARDA POLİÇELE DÜZENLENMEYEBİLİYOR'

Obalı, sigorta sürecinde poliçeleşme aşamasının en temel meselelerden biri olduğunu kaydederek, "Bizim zaten 2 tane temel fonksiyonumuz var; biri hasar, biri de poliçeleşme. Özellikle riski değerlendirirken sigorta ettirenin beyanı bizim en esas aldığımız perspektif. Öte yandan şirketlerin risk mühendisliği yapıları var. Bunlar farklı mühendislik alanlarından yetkin kişiler. Bunlar gerek gördüklerinde özellikle büyük veya sınai risklerde yerinde denetim ve inceleme veya uyum perspektifinde sigorta şirketi lehine birtakım gözlemleri de yapıyorlar. Yapıyla ilgili yangın güvenliği sistemlerine ilişkin belge ve bilgileri talep edebiliyorlar; yangın algılama sistemleri, sprinkler doğru takılmış mı, tahliye yolları açık mı ve benzeri şeyler. Bir de eksper ve dış uzman görüşlerine de teknik ihtiyaç duyulduğunda başvurabiliyorlar. Sektörümüz sonuçta riskli görülen durumlarda poliçe düzenlemeyebiliyor ve primi daha yüksek tutabiliyor. Aslında burada 2 tane çok önemli kaldıracı ya da disipline edici uygulamayı devreye sokuyor. Bir tanesi prim, ötekisi de sözleşme yapmama serbestisi" dedi.

'EN ÖNEMLİ MİSYONUMUZ SİGORTA FARKINDALIĞINI CANLI TUTABİLMEK'

Sigorta yaptırmayan şirketlerin yasal olarak kredi alabildiklerini vurgulayan Obalı, bankaların yeni dönemde sigorta şartını koşmaya başladığını söyledi. Obalı, Bolu Kartalkaya’daki otelde çıkan yangına ilişkin, "Bu elim olaylardan sonra sigortaya karşı olan teveccüh çok hızlı artıyor fakat çok da hızlı sönümleniyor. Bizim zaten birlik olarak en önemli misyonlarımızdan bir tanesi, buradaki sigorta farkındalığını canlı tutabilmek. Maalesef, bunu bugüne kadar tam olarak başarabildik mi? Hayır. Çünkü çok hızlı unutan bir yapımız var. Dolayısıyla, bunu hep, devamlı canlı tutma amacı ve gayesindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.

'YÖNETMELİKTE YANGIN SİGORTASI YAPMA ZORUNLULUĞU YOK'

TSB Danışmanı Tekin Memiş ise yönetmelikte yangın sigortası yapma zorunluluğunun olmadığını belirterek, "Sigorta şirketleri riziko teftişleri gerçekleştiriyor. Elemanlar gidiyor, orayı görüyor fakat bu sözleşme yapma öncesi beyan yükümlülüğü ve kontrol yükümlülüğü bir fotoğraf çekimi gibidir yani o gün fotoğrafı çekiyorsunuz, o gün alarmı söktürmüş olabiliyor ya da trafo merkezlerini değiştirmiş olabiliyor. Yönetmelikte bir yangın sigortası yapma zorunluluğu yok, ikincisi, sigorta şirketlerinin denetleme yapma hak ve yetkisi o yönetmelikte tanımlanmamış. Türk teşkilat hukukuna göre de özel şirketlere hiçbir zaman o yetki verilmeyecek" ifadelerini kullandı.