TUBA KALÇIK Neredesiniz kadın haklarını savunanlar?
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Türkiye'de bazı zihniyetler hiç değişmiyor ne yazık ki. Dünya değişiyor, dönüşüyor ama bir kesim var ki ülkemizde onlar katı ideolojik duruşlarını aynen devam ettiriyor. Son örneğini İstanbul Barosu'nun 'Kadın Hakları Merkezi' Whatsup grubunda yer alan mesajda gördük. İsminin 'Kadın Hakları Merkezi' olduğuna kanmayın sakın. Grupta kadın haklarını ayaklar altına alan ifadeler yer alıyor.
'Başörtülü hakim, savcı, avukat olamaz. Sizin inancınız o mesleği yapmanıza engeldir' sözü ayrımcılığın, kadınlara yaşam hakkı tanımamanın en net ifadesidir. Sene olmuş 2025 ama görüyorsunuz bazıları için 28 Şubat kafası yıllar geçse de değişmiyor. İdeolojik körlük bu ve bunun gibileri öyle bir hale getirmiş ki iş hayatında üreten, çalışan başörtülü kadınları görünce öfke krizine giriyorlar. Bunun yapıldığı yerin İstanbul Barosu'na bağlı bir grupta olması ise çok daha vahim bir tablo. Başörtülü kadınlara çalışma hayatında yer almasını 'hak' görmeyen bir zihniyet, nasıl kadınların haklarını savunacak? Böyle bir rezillik yaşanmasına rağmen KADEM dışındaki kadın derneklerinin tepki göstermemesi ise çok daha vahim bir durum. Başörtülü kadınları alenen aşağılayan, ayrımcılık yapan bu zihniyeti kınamayan kadın dernekleri de bana göre kamuoyu önünde inandırıcılığını ve güvenirliğini kaybetmeye mahkumdur.
DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK!
Geçtiğimiz günlerde oyuncu Deniz Durmaz ve Beren Demirkaya ile tekelleşmeyi konuştuğumuz söyleşi yayınlandıktan sonra genç oyunculardan inanılmaz mesajlar aldım, almaya da devam ediyorum. Çoğu benzer şekilde tekelleşmeden şikayetçi. Mesleklerini de bundan dolayı yapamadıklarını söylüyorlar. Belli menajerlik şirketine bağlı oyuncular sürekli ekrandayken, bunun dışında kalanlar oyunculuk yapabilmek için umutsuzca mücadele ediyor. Ayşe Barım dizi ve film sektöründe tekelleşme iddialarında en önde çıkan isim olmuştu. İddialar gündeme ilk geldiğinde bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda oyuncu tekelleşen sektöre tepki göstermişti. Benim de röportaj yaptığım yönetmen ve yapımcılar, Barım ve benzerlerinin sektörü nasıl domine ettiğini açık açık anlatmıştı.
Tekelleşen sektörün ne kadar çok genç oyuncunun mağduriyetine sebep olduğunu her geçen gün daha net görüyoruz. Dizi ve film sektöründe tekelleşmeden zarar gören, mesleğini yapamayan onlarca oyuncu varken, neden buna karşı oyuncu örgütleri yeterince tepki göstermiyor? Sosyal medyadan iki paylaşım yaparak geçiştirmekle düzelmez bu sistem… Sektörde haksız rekabetten dolayı bunca mağduriyet yaşanırken buna sessiz kalmak tekelleşmeye su taşımaktan başka bir şeye yaramaz….


