TÜİK Başkanı Çetinkaya nın kardeşi delil yetersizliğinden beraat etti Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Adana 8.Ağır Ceza Mahkemesi’nde kısa süre önce yapılan duruşmaya tutuksuz sanık Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cihan Çetinkaya, müşteki Faruk Güneş ile tarafların avukatları katıldı.
‘Kamu Görevlileri ile İlişkisi Olduğundan Bahisle Bir İşin Gördürüleceği Vaadiyle Dolandırıcılık’ suçu ile suçlanan Prof.Dr.Çetinkaya, savunmasında suçlamayı kabul etmedi.
Daha önceki savunmalarını tekrarladığını belirten Prof.Dr.Çetinkaya, 6 Şubat depreminde Malatya’daki evlerinin hasar gördüğünü yenisini yaptırmak için bir müteahhitle anlaştıklarını bu yüzden otomobilini satıp yeni otomobil almak isterken sazan sarmalı sistemle dolandırıldığını söyledi.
Kendisini dolandıranlardan şikayetçi olduğunu ifade eden Prof.Dr. Çetinkaya, savunmasında şunları söyledi:
‘SUÇSUZUM’“Dolandırılmamla ilgili dava devam ediyor. Sanığın ağabeyi beni arayıp zararı gidermek istediğini söyledi. Ben de tamam dedim. 10 ay sonra zararımı ödediler. Müşteki tekrar arayıp kardeşi ile ilgili şikayetimi geri çekmemi istedi. Ben de ‘cezasını çeksin’ diyerek şikayetçi olacağımı söyledim. Sürekli arayıp uzlaşmak istedi.
Kendisine şikayetten vazgeçmem halinde bile tahliyesinin mümkün olmayabileceğini söyledim. Para konusunda anlaştık. Müşteki banka kullanmadığını nakit ödemek istediğini söyledi. Bankanın adresini söyleyip makam şoförümle birlikte gittik. Bankaya girmedi, aracın bagajından para verdi. Parayı alıp bankaya girdiğimde polislerle karşılaştım. İçinde bir milyon 400 bin lira olan çanta elimde idi. Kesinlikle dolandırıcılık kastıyla hareket etmedim. Görüşmelerimizde ne başsavcı ne de herhangi bir savcı ve hakim, kamu görevlisinin ismini kullanmadım. Bunun tamamıyla bürokrat ailem ve benim yıpratılmamla alakalı olduğunu düşünüyorum. Suçsuzum” diyerek beraatini istedi.
Müşteki Faruk Güneş ise sanıktan şikayetçi olmadığını söyledi.
Bu olayın yargılama konusu olduğunu düşünmediğini ifade eden Güneş, “Süreç her iki tarafa da zarar verdiği düşüncesindeyim. Ben bir ağabey olarak kardeşi ile ilgili bir şeyler yapma gayretiyle kendisine ulaştım. Sanıkla görüşmemizde hiçbir şekilde başsavcı ya da bir savcı ismi söylemedi. Sürecin bu aşamaya geleceğini tahmin etmezdim, ben de şu anda rahatsızım. Şikayetçi değilim, davanın bitirilmesini istiyorum” dedi.
Mahkeme Savcısı, davada araştırılacak başka husus kalmaması üzerine esas hakkındaki mütalaasını verdi.
Savcı, sanığın yargılamaya konu eylemleri mağdur sıfatıyla tarafı olduğu dosyada meydana gelen zararını karşılamak amacıyla hareket ettiğine dikkat çekip, “Kanunda unsur olarak bahsedilen hileli davranışını kamu görevlileri ile ilişkisi olduğu, hatrının sayıldığı, normalde yapması ya da yapmaması konusunda yetkili olduğu işler haricinde herhangi bir işin görülebileceğine yönelik herhangi bir tahahüt ya da bu hususta yanıltmaya yeterli hiçbir eylemi olmadığı sabit görüldüğünden” diyerek sanık Prof.Dr. Çetinkaya’nın beraatine karar verilmesini talep etti..
Mahkeme heyeti, sanık Prof.Dr. Cihan Çetinkaya’nın ‘atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı’ delil elde edilemediğinden beraatine karar verdi.


