TÜİK’in düşük enflasyon makası açılmaya başladı Sözcü Gazetesi
Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu düşük enflasyon açıklaması konusunda, yine devreye girmiş görünüyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları ile diğer enflasyon rakamları arasındaki fark, yeniden açılmaya başladı. İTO mayısta yüzde 2.8’lik rakam açıklarken, aynı yöntemi uygulayan TÜİK’in rakamı, bu oranın neredeyse yarısı kadar açıklandı.
TÜİK mayıs ayı tüketici fiyat artışını yüzde 1.53 olarak açıklarken, yıllık enflasyon rakamı da yüzde 35’e indi. Halbuki piyasa beklentisi yüzde 2’nin üzerinde açıklanması yönündeydi. Sadece aylık kur artışına dayalı enflasyon hesaplaması ise yüzde 2.2 idi.
İTO’nun yüzde 2.8, ENAG’ın yüzde 3.66 açıkladığı göz önüne alındığında, bir ara daralan makasın yeniden açıldığını, rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu arada Merkez Bankası’nın mayıs tahmininin “yüzde 3’ün biraz altında” şeklinde olduğu da bu düşük rakamın ardından, sosyal medyada hatırlatıldı.
Yıllık bakıldığında ise İTO’nun yüzde 46.75, ENAG’ın yüzde 71.23 oranına karşılık TÜİK’in oranı yüzde 35’te kaldı. Son dönem tüketici fiyatları hız kesti ama bu kadar düşük bir oran açıklanması sürpriz oldu.
Ekonomi yönetimi, doğal olarak TÜİK’in açıkladığı düşük enflasyon rakamını kullanarak, enflasyonla mücadelede hedeflere yaklaşıldığı mesajları vermeye başladı. Yıl sonunda hedefin üst sınırı olan yüzde 29’a inilmesi için aylık ortalama yüzde 1.65’lik tüketici fiyat artışlarında kalınması gerekecek.
Yıl sonu hedefinde üst sınır olan yüzde 29’a ulaşılması çok zor görünüyor, çünkü temmuzda yapılacak kamu zamları ve vergi artışı nedeniyle ortaya çıkacak fiyat artışları, aylık oranları artıracak. Ancak son düşük rakamlardan sonra “TÜİK bu gidişle iktidarın enflasyon hedefini gerçekleşmiş gibi bile gösterebilir” türü imalı yorumlar yapılmaya başladı.
ESKİ YÖNTEMLERE Mİ DÖNÜLÜYOR
Berat Albayrak’ın Bakanlığı’nda, enflasyonun yükseldiği dönemlerde, TÜİK’in rakamlarıyla ilgili şüpheler ortaya çıkmış, rakamlara olan güven kaybolmuştu. Artan güvensizlik nedeniyle TÜİK, Kurumun saygınlığını yeniden kazandırmak için, bağımsız akademisyenlerin olacağı Danışma Kurulu oluşturmaya çalışmış ama iktidar buna izin vermemişti. Dönemin TÜİK Başkanı’nı görevden almıştı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten sonra TÜİK’in rakamları nispeten makul bir güveni kazanmaya başladı. Diğer kurumlarla arasındaki rakam farkı da giderek kapanmaya başlamıştı.
Ancak geçen yılın son aylarından başlayarak, TÜİK’in rakamları yeniden tartışmalı hale gelmeye başladı. 19 Mart krizi ardından açıklanan rakamlar ise yeniden şüpheli rakamlar olarak öne çıkıyor.
İTO geçen yılbaşından itibaren TÜİK’in yöntemine tümüyle uyum sağladı ve bu nedenle en azından iki kurum arasındaki farkın iyice azalması gerekiyordu. Son 2-3 ayda İTO ile TÜİK rakamları arasındaki farkın yeniden açıldığı görülüyor.
İTO’nun sadece İstanbul için veri topladığı gözönüne alındığında, TÜİK’in Türkiye için topladığı fiyatla arada küçük farklar olabilir. Ancak İTO’nun mayıs rakamı, TÜİK’in rakamının neredeyse iki katı.
Veriler arasındaki makasın, yeni yıl ve ara zam dönemlerinde iyice açılması da dikkat çekiyor. Makasın açılması, nedense, aynı zamanda enflasyonla ilgili algı yönetimi yapılarak, “ekonomi aslında yolunda gidiyor” görüntüsü istenen dönemlere denk geliyor.


