Tuncer Bakırhan dan Saray Danışmanına siyasi tutsak yanıtı Neymiş? Siyasi tutsak demeyecekmişiz
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Hükümet ile DEM parti arasında devam eden süreçte Saray ile DEM Parti arasında 'dil' krizi yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum sosyal medya hesabından yeni sürece ilişkin bir paylaşım yaparak, süreçte kullanılacak dil için 'uyarıda' bulunmuştu.
Mehmet Uçum yazdı Feti Yıldız paylaştı: İmralı Süreci'nde 'dil' uyarısı
Cumhurbaşkanı başdanışmanı Mehmet Uçum dünkü sosyal medya paylaşımında "TERÖRSÜZ TÜRKİYE YOLUNDA DİLİ DÜZELTMEK!" başlıklı yazıda DEM Parti'nin Demirtaş ve Yüksekdağ başta olmak üzere partili tutuklulara 'siyasi rehine' ifadesini kullanmasının yanlış olduğunu çünkü Türkiye'de 'siyasi tutsak' olmadığını ifade etmişti.
BAKIRHAN'DAN SERT YANIT GELDİ!Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisince Diyarbakır’da düzenlenen ‘Demokratik Yerel Yönetimler Konferansı’na katıldı.
İki gün sürecek konferansa Bakırhan’ın yanı sıra Ahmet Türk, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Ayşe Serra Bucak Küçük ve Doğan Hatun, DEM Partili belediye eş başkanları ile çok sayıda davetli katıldı.
Parti genel başkanı Bakırhan, buradaki konuşmasında Uçum'a sert ifadeler ile yanıt verdi. Bakırhan'ın yanıtı şu şekilde oldu:
"Allah aşkına akşam çocuklarınız, aileleriniz de arkadaşlarınız da televizyon kanallarını, yorumları izlediğinizde bu ülkede gerçekten 100 yıllık bir mesele çözülüyor çıkarabilir misiniz? Bu ülkede barış tartışılıyor. Son 50 yıllık çatışma ve şiddet ortamı ortadan kaldırılıyor diyebilecek tek bir kişi var mı? Kul var mı? Dile dikkat edilmesi gerekiyor. Demokratik toplum ancak demokratik bir dil üzerinden inşa edilebilir. Barış süreci dille şekillendirilir. İktidarın medyasında kullanılan dil ve söylemler çok rahatsız edicidir. Eminim siz de rahatsız oluyorsunuz. Hatta size oy veren, o onurlu, o vazgeçmeyen, o üç dönem kayyuma rağmen yanımızda duran, önümüzde mücadele eden halkımız da rahatsızdır. Bu dil toplumsal barışı dinamitliyor. Dolayısıyla en başta iktidarı ve ona yakın medya kuruluşlarını dil konusunda bir samimiyete bir ciddiyete davet ettiğimi Diyarbakır’dan belirtmek istiyorum. Siz de izliyorsunuz. Karaktersiz, karakteri küçük kimi insanlar yüzeysel, irrite edici, rahatsız edici dil kullanıyor. Biz bu dili reddediyoruz. Bu küçük karakterli insanlarla Türkiye'nin 100 yıllık toplumsal barışı konuşulur, tartışılır mı? Neymiş? Siyasi tutsak demeyecekmişiz. Ne diyeceğiz? Eşya adıyla çağırılır. Danışmana danışman diyoruz. Selahattin Demirtaş'a Figen Yüksekdağ’a da siyasi tutsak diyoruz. Sanki hukuk var. Sanki insanlar düşüncelerinden inançlarından dolayı içeride değil sanki demokrasi var. Siyasi tutsak demeyecekmişiz. Bir taraftan da haklı aslında. Siyasi rehine mi diyelim o zaman? Bu dilden bir an önce vazgeçilmelidir."
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>


