Turhan Çömez: Cumhurbaşkanlığı na self determinasyon için başvuruldu
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TBMM Genel Kurulu'nda yerinden söz aldı. Çömez, partisinin İmralı Süreci'ne getirdiği eleştirilere AKP Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül'ün 'polemik yaratma' eleştirisine şu yanıtı verdi:
Eğer kastı bizsek, biz polemik yapmıyoruz. Ama diğer eleştirenlerle ilgili bir değerlendirme yapıyorsa ona dair söyleyecek sözümüz yok. Biz burada millet adına vazife yapıyoruz. Bu yüce çatı millet adına yasama ve denetleme yapma faaliyetleriyle mesul bir çatıdır.Ve gazi bir Meclis'tir. Savaşı yönetmiş, ülke kurmuş bir Meclis'tir. Biz burada bunu konuşmayacağız, tartışmayacağız nerede konuşacağız? Ve istiyorsunuz ki siz ne söylerseniz biz ona inanalım ve ona alkış tutalım. Ve şu sorularımıza cevap vermiyorsunuz. 23 yıldır bu ülkede terörü bitirmek için ne yaptınız?Ekonomik, diplomatik, askeri, istihbari, hukuki, siyasi, ekonomik her şey. Bununla ilgili hangi önlemleri aldınız? Buyurun toparlayın. Bu konuda bir cevap vermiyorsunuz ve 23 yıldır terörlü bir Türkiye mi istiyordunuz da şimdi terörsüz Türkiye diyorsunuz? Niye bugün? Bunun cevabını vermeniz lazım. Öte yandan İmralı'dan gelen, terörist başından gelen bir mesajla bu işin çözüleceği konuşuluyor. Peki bu iş böyle bu kadar kolaydı ve basit bir meseleydi.23 yıldır neden yapmadınız? "Çömez, TUSAŞ'a terör örgütünün saldırısını hatırlatıp şöyle devam etti:
"Pırıl pırıl sivil insanlarımız katledildi. Suriye'nin kuzeyinden PYD-YPG uzantısı militanlar tarafından. Bunların hiçbirisine cevap vermiyorsunuz. Ve terör örgütü sözde bir kongre düzenledi. "SOYLU 86 TERÖRİST KALDI DEMİŞTİÇömez, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 86 PKK'lı kaldı demesine rağmen terör örgütünün feshinde 232 PKK'lı yöneticinin olması hakkında da şu eleştiriyi getirdi:
"Sizin daha bir Bakanınızın birkaç ay önce şurada 86 kişi kaldılar dediği bir dönemin hemen ardından 232 kişiyle bir toplantı yaptı.Yönetici kadrosundan bahsediyorum. Hiç mi hesap sormayacaksınız eski İçişleri Bakanınıza? Ve şunu soruyorum.Yaptıkları sözde açıklamada diyorlar ki, "Biz Lozan'a karşı kurulmuşuz."Öte yandan Kürtlerin imha edildiğini söylüyor. Asimilasyona uğradığını söylüyor. Milyonlarca Kürt sürgüne gönderilmiştir diyor. On binlercesi işkenceden geçirilmiştir diyor. Aslında bir Kürt-Türk savaşı çıkacaktı ama terörist başı Apo bunu engelledi diyor.Lozan Anlaşması'nı reddediyoruz diyor. Üniter yapıyı reddediyoruz. Ulus yapıyı reddediyoruz, diyor ve diyor ki Türkiye Büyük Millet Meclisi terörist başına özgürlük versin ve bu özgürlükle beraber siyaset hakkı ortaya çıksın ve gelsin parlamentoda siyaset yapsın. Meclis kürsüsünde konuşsun diyor. Şimdi bütün bunlara itiraz etmiyorsunuz.Bunlarla ilgili hiçbir yorum yapmıyorsunuz ve biz kaygılarımızı ortaya koyduğumuz zaman da diyorsunuz ki polemik. Şu soruların cevabını vermeniz lazım Sayın Başkan. Cezaevindeki 7000 PKK'lıyı çıkartacak mısınız? Apo'yu, terörist başını İmralı'dan çıkartıp ona bir küçük saraycık yapacak mısınız?Terör unsurlarıyla ilgili hiçbir şey söylemiyorsunuz. Bunlar silah bırakacak mı, bırakmayacak mı? Bırakmayacak olduklarını biz biliyoruz."SELF DETERMİNASYON İDDİASIÇömez, konuşmasının devamın ismini vermediği kişi veya kişilerin Cumhurbaşkanlığı'na gidip "Kuzey Kurdistan'a self determinasyon (kendi kaderini tayin hakkı)" talep ettiğini iddia etti. Çömez şöyle konuştu:
Bakın bir başka gelişme daha söyleyeyim size. Meğer geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanlığı'na bir müracaatta bulunulmuş. Denmiş ki: Biz Türkiye'deki Kürtlerin yaşadığı bölge, kendi ifadelerini söylüyorum, Kuzey Kürdistan'a biz self determinasyon hakkı istiyoruz. Bunu söylemişler. Cumhurbaşkanlığı cevap vermeyince Ankara İdare Mahkemesi'ne müracaat edilmiş. O da bunu reddedince Birleşmiş Milletler'e müracaat etmişler ve bu müracaatta deniyor ki: Lozan'ı reddediyoruz. Türkiye'deki, Kuzey Kürdistan dedikleri için söylüyorum kendi ifadeleriyle, yaşayanlar self determinasyon hakkına sahip çıkmaları lazım.Biz mi kaldık Allah aşkına? Siz niye savunmuyorsunuz bu ülkenin birliğini ve bütünlüğünü? Cumhuriyet'in kuruluş değerlerini niye savunamıyorsunuz? Lozan'ı niye savunamıyorsunuz? Ve çiçekle ve böcekle, olmayacak laflarla Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu iş yürüyor diyorsunuz.

