Türkiye 8 ülkeye fark attı: Sıkı ekonomi politikası meyvesini verdi
Halktv sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu TÜİK'in açıkladığı işsizlik verilerini değerlendirdi.
TÜİK verilerinin dahi işgücü piyasasında yaşanan derin krizi daha gözler önüne serdiğine işaret eden Vehbi Bakırlıoğlu, "Nisan 2025, 2014 Ocak’tan bu yana en yüksek seviye olarak kayıtlara geçti" dedi.
SIKI EKONOMİ POLİTİKASI MEYVESİNİ VERDİHazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Nas etkisini üzerinde atmaya çalışan Türk ekonomisine sıkı politikalarla çare bulmaya çalışırken rakamlar ekonomi yönetiminin çözüm bulmakta zorlandığını ortaya koydu.

Bakırlıoğlu, işsizlik sorununu ortaya koyan TÜİK verilerindeki asıl vahim durumun ‘geniş tanımlı işsizlik’ olarak bilinen atıl işgücü oranında olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“TÜİK’in yayımladığı verilere göre işsiz sayısı bir ayda 316 bin kişi artarak 2 milyon 860 binden 3 milyon 63 bine yükseldi. İşsizlik oranı da yüzde 8’den yüzde 8.6’ya ulaştı. Ancak işgücü piyasasındaki asıl vahim tablo ‘geniş tanımlı işsizlik’ olarak bilinen atıl işgücü oranında ortaya çıktı. Atıl işgücü oranı Mart 2025’te yüzde 28.8 iken, Nisan 2025’te yüzde 32.2’ye çıktı. Bu oran 2014 Ocak’tan bu yana en yüksek seviye olarak kayıtlara geçti. Geçen yılın aynı döneminde ise bu oran yüzde 27.4’tü.”
"KADINLAR İŞ HAYATINDAN ÇEKİLDİ"Bakırlıoğlu, kadınlar açısından tablonun daha da vahim olduğuna dikkat çekti. Kadınlarda atıl işgücü oranının yüzde 40’a dayandığına işaret eden Bakırlıoğlu, “Kadınların iş hayatından çekilmesinde en büyük etkenlerden biri, son dönemde fahiş şekilde artan kreş ve anaokulu fiyatlarıdır. Okul öncesi eğitim kurumlarının talep ettiği yüksek ücretler nedeniyle birçok kadın çalışmaktan vazgeçip çocuklarına kendisi bakmayı tercih etmek zorunda kalıyor” dedi.
Bakırlıoğlu, işgücüne dahil olmayan nüfusun da arttığını, Mart 2025’te 30 milyon 710 bin olan işgücüne katılmayan kişi sayısının, Nisan 2025’te 30 milyon 866 bine yükseldiğini vurguladı.
Eurostat verilerine göre Avrupa Birliği’nde işsizlik oranı yüzde 5.8 iken, AB ortalaması baz alındığında işsizlik oranı yüzde 11.6 civarında seyrediyor. Türkiye ise atıl işgücü oranı yüzde 32.2 ile Avrupa’dan ciddi şekilde ayrışıyor.

Türkiye’de işsizlikte rekor artış yaşanırken, AB’de 2024 yılı işsizlik oranı yüzde 5.9 ile 2015 yılından bu yana en düşük seviyede gerçekleştiğine dikkat çeken Bakırlıoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye, sadece ekonomik göstergelerde değil, işsizlikte de Avrupa’dan koptu. Atıl işsizlik Nisan 2025 itibarıyla 13 milyona ulaştı. Bu, son 136 ayın en yüksek seviyesi. Bugün Yunanistan, Sırbistan, Azerbaycan, İsveç, Portekiz, İsviçre, BAE ve Avusturya gibi ülkelerin nüfusu 13 milyonun altında. Yani ülkemizde, birkaç sene önce derin ekonomik kriz ile boğuşan Yunanistan’ın nüfusundan bile fazla işsiz var. Türkiye’deki işsizler, Türkiye’nin en fazla seyirci kapasitesine sahip stadyumu olan Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nu 170 kere doldurabiliyor. Bir yıl önce ise bu rakam 10.8 milyondu. Sadece son bir ayda 1 milyon 240 bin kişi daha atıl işgücü arasına katıldı.”

Bakırlıoğlu, işsizlik ödeneğinden yararlananların oranına da dikkat çekti. Resmi işsizlerin yüzde 85’inin işsizlik ödeneğinden yararlanamadıklarını dile getiren Bakırlıoğlu, “Yani devlet, işsiz kalanın arkasında da durmuyor. Bu şartlar altında işsizlikle mücadele etmek, sosyal devlet anlayışını yaşatmak mümkün değil” değerlendirmesini yaptı. Bakırlıoğlu, iktidarı işsizlik verilerini “makyajlamak” yerine sorunun kaynağıyla yüzleşmeye ve çözüm üretmeye çağırarak, “Her alanda olduğu gibi iş gücü piyasasında da ülkemiz yıllar öncesine dönmüş durumda. Türkiye, bu yanlış politikalarla bir adım ileri değil, üç adım geri gidiyor” dedi.


