Türkiye arıcılıkta dünyada ikinci sırada Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Şahin, arıcılık sektörüne yönelik desteklere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Arıcılığın aileler tarafından gerçekleştirildiğini ve desteklerde kadın-erkek ayrımı yapılmasının doğru olmadığını dile getiren Şahin, desteklerin bu ayrım yapılmadan verilmesi talebinde bulundu.
Şahin, arıcılığın köylerde, şehirlerde ve tarlalarda değil, iller arasındaki uygun alanlarda yapıldığına dikkati çekerek, "Dolayısıyla 15-20 bin kilometre yol kat eden arıcılık sektörüne mutlak suretle 'gezgin arıcı' muamelesi yapılması ve arıcılıkta mazot desteğinin verilmesi lazım." dedi.
Desteklerin, bu sektörün önemi çerçevesinde verilmesi gerektiğini söyleyen Şahin, ayçiçeği, pamuk ve her türlü meyveyi üretebilmek için arıya ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.
Şahin, Türkiye'nin arıcılıkta dünyada ikinci sırada olduğunu vurgulayarak, "Sektörün ihracat gücü bulunuyor, en azından sektöre bu yönüyle destek vermeniz lazım." diye konuştu.
Sektörde bal dışı ürünlere de yöneldiklerini anlatan Şahin, arı sütü, polen ve arı ekmeğinin önemli ürünler arasında olduğunu kaydetti.
Şahin, sektörde bu ürünlere yönelik de destekler oluşturulması gerektiğini belirterek, "Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun projeleri var, bu projeleri arıcılık sektörüne kanalize etmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
SON YILLARDA ARI ZEHRİ DE ÖN PLANDAKatma değerli arı ürünleri arasında son yıllarda arı zehrinin de ön plana çıktığının altını çizen Şahin, şu ifadeleri kullandı:
"Arı zehri gibi bazı katma değerli ürünlerin üretimi, saklanması ve nakliyesi gibi prosedürlere ilişkin üreticilere yol gösterecek düzenleme bekliyoruz. Arıcıların önündeki en büyük engellerden bir tanesi de bu. Arı zehrini üretsem nasıl pazarlayacağım? Bir üretim tebliğinin olması lazım. Arı zehri üretiyoruz, bu, üretilmesi gereken önemli bir ürün. Dünyadaki arı ırk ve ekotiplerinden 7'si bizde. Tek ırkla yapmıyoruz ama bazı şeylerde arıcılığın önünü açmamız lazım. Şu anda firmalar arı zehri almıyor, sadece arı sütü ve ekmeği alıyor. Devletimizin, Bakanlığımızın, gerekse de Sağlık Bakanlığının bu konuda ciddi tedbirler alıp önünü açması lazım. Polen satılıyor ama katma değerli ürünlerde önümüz çok açık değil."
Şahin, arıcılık turizminin de önemli olduğunu dile getirerek, ülkenin değişik yerlerinde arıcılıkla ilgili yapılan çalışmaların tanıtılmasının önemli olduğunu söyledi.
Muğla'da 5 bin, Ordu'da 3 bin, Adana ve Mersin'de 2 bin 800 arıcının bulunduğunu, arıcılık turizminde bu şehirlerin ön plana çıkarılabileceğini anlatan Şahin, Antalya'dan Çanakkale'ye kadar çam balı üretim yerlerinin tanıtılabileceğini bildirdi.
Şahin, TÜBİTAK desteğiyle Antalya Üniversitesi ile ortak yapılan "varroa destructor" akarına karşı dirençli bal arısı geliştirmeyi amaçlayan Gen Susturma Projesi üzerine çalıştıklarının bilgisini vererek, şunları kaydetti:
"Bu proje bizim için, ülke için, dünya için önemli. Gelecek yıl projenin sonucuna bakılacak. Ama bu konuların daha fazla desteklenmesi lazım. Böyle ıslah merkezi kuran birliklerde Bakanlığın bir danışman, bir ziraat mühendisi ve bir tarım teknikerinin istihdamını sağlaması lazım."


