Türkiye bu hale nasıl geldi? Genç yaşta uyuşturucu ölümlerinde ilk beşe girdik!
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Türkiye'de ardı ardına uyuşturucu kaçakçıları, baronları ve tacirlerinin yakalandığın dair haberler çıkıyor.
Siyasetçiler özellikle dar gelirli vatandaşların yaşadığı mahallelerin çetelerin hedefi haline geldiğini, uyuşturucuya gençlerin alıştırıldığını ifade ediyor.
Her yıl 26 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü” olarak anılıyor. Türkiye’de ise bu gün, artan madde kullanımı ve genç yaşta yaşanan ölümlerle birlikte daha da dikkat çekici hale geliyor.
3.4 ton uyuşturucunun sevkiyatını yapan 4 büyük baron yakalandı!
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kültegin Ögel, Türkiye’nin 25 yaş altı bireylerde uyuşturucuya bağlı ölümler açısından dünyada ilk 5 ülke arasında yer aldığını söyledi. Gençler arasındaki kullanımın ciddi boyutlara ulaştığını belirten Ögel, 2017'de ölüm oranlarının zirve yaptığını, son yıllarda kısmi bir düşüş olsa da durumun hâlâ kritik seviyede olduğunu vurguladı.
Türk armatöre ait gemide yakalanan 9 ton uyuşturucunun sahipleri ortaya çıktı
Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin 2024 raporuna göre, Türkiye genç yaş grubunda madde kullanımına bağlı ölümler açısından yüksek riskli ülkeler arasında yer alıyor.
Uyuşturucu kullanımına dair sahada yeterli veri bulunmadığını belirten Ögel, atık su analizlerinin önemli bulgular sunduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bu tablo, önleme çalışmalarının artırılması ve daha etkili bir tedavi sisteminin kurulması gerektiğini gösteriyor."
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>
Kullanım alışkanlıklarının hızla değiştiğine dikkat çeken Ögel, sentetik kannabinoid ve gabapentinoid maddelere yönelimin arttığını ifade etti. "En iyi savunma, kapsamlı ve düzenli veri toplamaktır" diyen Ögel, tüm kurumların bu değişime hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.
Uyuşturucunun yalnızca fiziksel ya da ruhsal sağlık sorunlarına değil, bireylerin eğitim ve ekonomik geleceğine de zarar verdiğini hatırlatan Ögel, "Uyuşturucu, yaşamdan kaybedilen sağlıklı yıllar açısından ilk 5 neden arasında yer alıyor. Bu da bağımlılığın çok yönlü bir tehdit olduğunu gösteriyor" dedi.
'Uyuşturucu baronu' denilmişti: O savcı gözaltına alındı
Bağımlı bireylerin tedaviye başvurmakta tereddüt ettiğini ifade eden Ögel, bu durumu sosyal ve hukuki korkulara bağladı:
"Tıbbi kayıtların gizliliğine olan güvensizlik, insanların yardım almasını engelliyor. Gelecekte bu sürecin önlerine çıkmasından korkuyorlar"
Psikolog Mert Kaya ise madde bağımlılığının çoğu zaman çözülmemiş psikolojik sorunlardan kaynaklandığını belirtti. Bağımlılığı bir “beyin hastalığı” olarak ele almanın önemine değinen Kaya, sürecin hem fiziksel hem psikolojik temellere dayandığını söyledi.
Uluslararası araştırmalara göre, bağımlı bireylerin büyük kısmında travma, depresyon, anksiyete bozukluğu ve erken dönem ihmal gibi psikolojik sorunların bulunduğunu ifade eden Kaya, özellikle ergenlerde duygu düzenleme zorlukları, kimlik karmaşası ve aile sorunlarının madde kullanımını tetiklediğini belirtti.


