Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu açıkladı! Tapudaki miras düzenlemesi kadınlar için hak kaybı mı?
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Tapu işlemlerinde kolaylık sağlanacağı iddiası ile gidilen değişiklikle mirasın eşit şekilde paylaştırılması zorunluluğunun kaldırılıyor.
Kadın örgütleri ise toplumsal baskı altındaki milyonlarca kadın için bu düzenlemenin büyük bir tehdit olduğuna işaret ediyor.
Düzenlemeye tepki çeken kadın örgütleri, halen erkeklerle fiili olarak eşit haklara sahip olmayan kadınların, çeşitli baskılar altında verdikleri kararın anlaşmalı miras paylaşımı olmayacağına dikkat çekiyor.
"EKONOMİK GÜVENCESİZLİĞE NEDEN OLUR"Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, sosyal medya hesabından düzenlemeye şu eleştirileri getirdi:
BARO ARAŞTIRDI“Miras konusunda tapu işlemlerinde eşit paylaşımdan vazgeçilerek anlaşmalı paylaşıma geçilmesi, özellikle ekonomik, sosyal ve hukuki olarak dezavantajlı konumda bulunan kadınlar ve çocuklar için ciddi hak kayıplarına yol açabilir. Anlaşmalı paylaşım, kadınların baskı altında karar verdiği, ekonomik bağımlılık nedeniyle eşit bir pazarlık gücüne sahip olamadığı koşullarda olabilir. Bu tür düzenlemeler, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirerek kadınların mülkiyet hakkını zayıflatır ve uzun vadede ekonomik güvencesizliğe yol açar."
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ise haberlerde bahsi geçen, aile içi uyuşmazlıklar ile miras paylaşımındaki arabuluculuk süreçlerine ilişkin iddiaların yasal temelini araştırdıklarını ancak bu iddiaları doğrulayacak herhangi bir mevzuat değişikliğine rastlanmadığı açıkladı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“İddiaların, Kasım 2024 tarihli tapu sicilinde arabuluculuk uygulamaları genelgesi ile ortaklığın giderilmesi davalarında arabuluculuk anlaşmalarının resmî senet olmadan tapuda tesciline izin veren düzenlemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bir genelge, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) miras paylarına ilişkin açık hükümlerini değiştiremez.
TMK’daki eşit miras ilkesi yürürlüktedir; alt düzenlemelerle delinmesi hukuken mümkün değildir. Zira uygulamanın başlamasıyla birlikte, özellikle miras kalan taşınmazlar üzerinde kadın mirasçıların hak kayıplarına uğradığına dair başvurular ve somut örnekler dikkate değer biçimde artış göstermektedir.
Aile arabuluculuğu uygulamasının yeniden gündeme getirildiği bu dönemde, mevcut örnekler arabuluculuk mekanizmasının kadınlar açısından ne denli riskli sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Toplumsal eşitsizliklerin belirleyici olduğu aile yapılarında arabuluculuk, hak aramanın değil, haklardan vazgeçmenin zeminine dönüşmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, ekonomik bağımlılık ilişkileri ve güç asimetrileri gözetilmeksizin yürütülen arabuluculuk süreçleri, kadınların haklarından feragat etmeye zorlandığı ya da bu hakları dahi bilmeden imza attığı bir zemin haline gelmektedir.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak; arabuluculuk uygulamalarının kadınlar ve diğer kırılgan gruplar üzerindeki etkilerinin titizlikle değerlendirilmesini, yasal çerçeve ve uygulamanın acilen gözden geçirilmesini kamuoyunun ve yetkili kurumların dikkatine sunarız.”


