Türkiye ve İsrail arasında savaş mı çıkacaktı? Beş Türk milletvekili rehin alacaklardı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
44’ten fazla ülkenin desteğiyle kurulan Küresel Sumud Filosu, İsrail'in işgali altındaki Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla 20 tekne ve 300’den fazla katılımcıyla 14 Eylül'de Tunus’tan hareket etti.
Filoda İspanya, İtalya, Yunanistan ve Tunus’tan gelen aktivistler, doktorlar, gazeteciler, sanatçılar ve siyasetçiler yer aldı. Türkiye’den de Gelecek Partisi Milletvekili Sema Silkin Ün, Saadet Partisi milletvekilleri Necmettin Çalışkan ve Mehmet Atmaca ile Hüda-Par Milletvekili Faruk Dinç katılım gösterdi. Türk heyeti, Necmettin Erbakan Özgürlük Filosu adıyla yaklaşık 50 kişiyle destek verdi.
Son dakika| İsrail Gazze'ye kara harekatı başlattı
Organizatörlere göre, başlangıçta 80’in üzerinde geminin katılması planlanan filo, İsrail’in engelleme girişimleri nedeniyle 50 gemiyle yola çıktı. İsrail’in hem denizden hem karadan yaklaşık 5 bin askerle müdahale hazırlığında olduğu belirtildi.
TÜRK VEKİLLERİ TAKAS İÇİN KULLANCAKLARDIFilo listesinde yer alan beş Türk milletvekili, son anda organizasyondan çıkarıldı. Bu kararda güvenlik endişelerinin etkili olduğu ifade edildi. Vekiller Türkiye Gazetesi'ne yaptıkları açıklamada, İsrail'in kendilerini kaçıracağını ifade etti. Vekiller, şu değerlendirmeyi yaptı:
"TÜRK MAKAMLARI BİZLE TEMASTA OLMADI"“İsrail işgal rejiminin bazı karanlık hesaplar içerisinde olduğu duyumlarını aldık. Türkiye ile yaşanan gerilimi bizim üzerimizden daha da tırmandırma niyetleri vardı. Ayrıca Türk milletvekillerini Hamas’ın elinde tuttuğu rehinelere karşı bizi kullanma hazırlıkları yaptığı öne sürüldü. Onlara bu imkânı vermemek adına alınan karara uyduk.”
Listeden çıkarılan Hüda-Par Milletvekili Faruk Dinç, İsrail’in farklı planlar içinde olabileceğine dikkat çekti:
"DEVLET AKLI ÖNLEM ALMIŞSA..."“Arka planda birtakım karanlık planların yapıldığını biliyoruz. Elbette ki bizim gemilerdeki diğer duyarlı insanlardan hiçbir farkımız yok. Çok istediğimiz hâlde o gemilerde yer alamadık. İsrail, Türk milletvekilleri üzerinden birtakım hesaplar içerisine girebilir. Türk makamlardan bizimle doğrudan resmî bir temas olmadı. Organizasyon heyeti ile görüşülmüş olabilir, bilmiyorum.”
Saadet Partili Necmettin Çalışkan da benzer görüşleri dile getirdi:
“Devletimiz bazı tehditler görmüşse bize düşen pozitif davranmak olmalıdır. Bizler milletvekiliyiz. İsrail bunu biliyor. Siyonistlerin Türk vekilleri Hamas’ın elindeki İsrailli esirlerle takasta kullanabileceğine dair duyumlar var. İşgal rejimi son dönem Türkiye ile gerilimi zaten bilinçli ve sistematik olarak yükseltiyor. Devlet aklı şayet önlem almışsa bizim nünün zıddına hareket etmemiz zaten mümkün değil.”
Yeniden Refah Partisi Milletvekili Ali Yüksel ise şunları söyledi:
"DEVLETİMİZİ ZORA SOKMAYIZ"“Orada kimse kendi hayatı ile ilgili endişe duymuyor. İsrail’in anlamadığı nokta bu. Elbette o gemilerin taşıdığı erzak Gazze’nin bir öğününe bile yetmez. Fakat bu barbarlığın özellikle Batı kamuoyu tarafından bilinmesi gerekiyor. Bir de Gazzelilerin bizim için birileri mücadele ediyor diye düşünmesi bile büyük teselli. Bu vesile ile Siyonist vahşetle doğrudan yüzleşecekler. İsrail tarafı Türk katılımcılar ve özellikle milletvekilleri konusunda bazı özel çalışma yürüttüğü aktarıldı. Bu sebeple gemiler ülkelere, milletlere göre ayrılmadan karma bir konseptle yola çıktı. İnsanlar o gemilere binmek için öyle fedakârlık sergiliyor ki görülmesi gerekir. İsrail filoya sayısız tuzaklar kurdu ancak pes etmedik. Yüreğimiz Akdeniz’de seyreden gönüllülerle birlikte. Tüm insanlık, Türk milleti bu sefere sonuna kadar sahip çıkmalı. Bu girişim insanlığın vicdanını harekete geçirecek sonuçlar doğuracak. Orada ağlayan o kadar çok insan vardı ki İsrail hücumbotları, helikopterleri bu vicdanın önüne set çekemez. Zaten Gazze’de ateşkes olmaz, abluka kırılmazsa dört beş aya kadar nüfusun yüzde 60’ı açlıktan ölecek. Hem de dünyanın en bereketli topraklarında.”
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>
Gelecek Partisi Milletvekili Sema Silkin Ün ise sürece ilişkin kısa bir değerlendirme yaptı:
“Devletimizi zorda bırakacak hiçbir olayın içinde olmayız.”
Küresel Sumud Filosu Hukuk Birimi’nden Abdurrahman Özdemir, özellikle Tunus limanında ciddi sorunlarla karşılaştıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“İsrail’in öncelikli amacı bu seferi engellemekti. Bunu başaramazsa da katılımcı gemi ve aktivist sayısını düşürmek için bütün gücünü seferber etti; ancak başaramadı. Şimdi müdahale senaryoları üzerinde yoğunlaştılar.”İSRAİL GEMİNİN MOTORLARINI BOZDU, YAKIT TANKLARINI DELDİ!Özdemir, sabotaj girişimlerinin sürdüğünü vurgulayarak şöyle devam etti:
“İsrail her kanaldan yürüttüğü faaliyetlere rağmen filonun çıkışını engelleyemedi. Tunus ayağında çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Bir düzine gemi hâlen çıkmayı bekliyor. Açık bir biçimde sabote ediliyoruz. Standardın üzerinde gemiler temin ettik ancak sürekli sıkıntı çıkarılıyor. Motorlar bozuluyor, yakıt tankları deliniyor. Hatta limandaki akaryakıt istasyonlarından mazot temin etmemiz bile engellendi. Buna rağmen kaybettiler. Şimdi de müdahale senaryoları üzerinde çalışıyorlar.”
Olası müdahale planlarına ilişkin Özdemir, şunları söyledi:
“Bazı gemileri batırmak, açık denizde gemilerimize denizden ve havadan çıkarma yapmak, tamamen çevreleyerek çaresiz bırakmak bu senaryolardan bazıları. İnsanları şiddet seçenekleriyle caydırmak için her yolu deniyorlar. Bu tavır aktivistleri daha fazla şartlandırdı. Ama hangi yöntemi denerse denesin kaybettiler. Onlarca gemi rotasını Gazze’ye çevirdi bile. Şimdi İspanya, İtalya, Tunus ve Yunanistan dışında farklı gemiler de açık denizde filoya katılabilir diye bekliyoruz.”
Başlangıçta 150 kişiden oluşan Türk grubunun yaklaşık 100 kişilik bölümü listelerden çıkarıldı. Bu kişilerin büyük çoğunluğunun Türkiye’ye döndüğü öğrenildi. Buna rağmen en az 50 geminin hâlen Gazze yönüne ilerlemekte olduğu bildiriliyor.


