Türkiye ye döneceği iddia ediliyordu: Sedat Peker in önündeki engel ne?

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, sosyal medya hesabından Sedat Peker'i paylaştı. Bu paylaşım ilk değildi. Yönter geçen şubat ayında da Peker'le ilgili sosyal medya hesabında bir paylaşım yapmıştı. MHP'li üst düzey ismin yaptığı paylaşımlar, Peker'in Türkiye'ye dönüş hazırlığı yaptığı iddialarını gündeme getirdi.

2020 yılında Türkiye'den ayrılan, önce Balkanlar daha sonra da Kuzey Afrika'ya giden Peker'in son durağı Birleşik Arap Emirlikleri oldu. 2021 yılının mayıs ayında yayınlamaya başladığı videolarla çok konuşulan Peker, yaklaşık 5 yıldır Türkiye'ye gelemiyor.

Peker'in MHP lideri Devlet Bahçeli'yle şubat ve mayıs ayları arasında yaşadığı hastalık sürecinde telefonla ve görüntülü konuştuğu da kamuoyuna yansıyan iddialar arasındaydı. Bir başka iddiaya göre ise, Peker 2025 yılının başında da MHP lideriyle görüntülü bir görüşme gerçekleştirdi.

Yayınladığı videoların ardından yargılandığı 2 davada hakkında kırmızı bülten kararı çıkartılan Peker'in şu anda Türkiye'ye dönmesi, hakkındaki yakalama kararının derhal uygulanması anlamına geliyor. Çünkü, Peker'in yargılandığı İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 'organize suç örgütü' davasında hakkında hem yakalama kararı hem de kırmızı bülteni bulunuyor. Davanın 20 Aralık 2024'te görülen son duruşmasında, Peker'in yakalama kararının ve kırmızı bültenin kaldırılması talebi, mahkeme tarafından reddedildi. Bu davanın bir sonraki duruşması 16 Mayıs'ta görülecek.

Peker'in kamuoyunda 'Köfteci Yusuf' davası olarak bilinen 'örgüt lideri' sıfatıyla yargılandığı davada da hakkında kırmızı bülten kararı bulunuyor. Bu davanın son duruşması ise 10 Nisan'da yani MHP'li Yönter'in Peker paylaşımlarından sonra görüldü. Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son duruşmasında Peker hakkındaki kırmızı bülten kararının kaldırılmasını talep etti. Bursa'daki mahkeme de, tıpkı Anadolu Adliyesi'ndeki mahkeme gibi Peker'in talebini reddetti.

Hakkında iki kırmızı bülten ve yakalama kararı olmasına rağmen Türkiye'ye döneceğine yönelik iddiaların ardından Peker, konuyla ilgili yapılan bir paylaşımı retweetledi. Peker'in yeniden paylaştığı gönderide kendi ağzından şu ifadeler yer alıyordu:

"Benim Türkiye’ye dönmek için affa ihtiyacım yok. Af, suç işleyenler için yapılır. Ben suç işlemedim. Bu yargılandığım suçlamalar uydurma, bunlardan zaten beraat edeceğim."

Halktv.com.tr'ye konuşan Peker'in avukatı Ersan Barkın da, hem İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hem de Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen örgüt dosyalarını hatırlattı. "Her iki dosyada, Sedat Peker'in yayınladığı videolardan sonra dosyaya eklenen olaylarla birlikte toplam 24 olay var. Hiçbirinde Sedat Peker'in doğrudan eylemlerin içinde olduğu dahi iddia edilmiyor." diyen Barkın, şunları da söyledi:

"Müvekkilim, Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinin 5. fıkrası gereğince eylemlerden sorumlu tutuluyor ancak hiçbirinde Sedat Peker'in doğrudan eylemlerin içinde olduğu dahi iddia edilmiyor."

Peker'in örgüt lideri olarak yargılandığı davalarda asıl fail olduğu belirtilen kişilerin bile 3. duruşmadan sonra tahliye edildiğini ifade eden Barkın, tahliyelerin Sedat Peker'e yönelik baskıların en yoğun olduğu dönemde yaşandığını ifade etti ve "O dönemde bile tutukluluk hukuksuz bulundu" dedi.

Avukat Barkın, doğrudan eylemi işlediği iddia edilen kişilerin bile tutuksuz yargılandığı dosyalarda Peker'in hakkındaki kırmızı bültenin kaldırılmadığını ve taleplerinin reddedildiğine dikkati çekiyor:

"Doğrudan eylemi işlediği iddia edilenlerin tutuksuz yargılandığı dosyalarda, eylem içinde olmayan bir kişinin tutuklanma içerikli bir kırmızı bültene maruz kalmasının hukuki olmadığı açık. Celselerdir haklı gerekçelerle kırmızı bültenin kaldırılmasını talep ediyoruz ancak kabul edilmiyor."

Barkın'ın Sedat Peker'in Türkiye'ye dönüşüyle ilgili değerlendirmesi ise şöyle:

"Sedat Peker'in hakkındaki davalarda kırmızı bültenin kaldırılması için siyasi bir destek gereksinimi yok. İsnat edilen eylemler ve yargılama konusu davaların niteliği zaten Türkiye'ye geldiğinde ifadesinin alınıp salıverilmesini ve tutuksuz yargılamasını gerektiriyor. Ancak mevcut hukuki koşullarda bir dönüş olasılığı, kendisinin de çok istemesine karşın ülkeye dönüş planının olmadığını biliyorum."