Türkiye Yüzyılı’nın ilk orkestra ve korosu
Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
A Para'da yayınlanan Biz Bize programı bu hafta Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası ve Korosu projesinin mimarları Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Politikaları Kurulu Üyesi Fecir Alptekin, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zafer Kurtaslan ve Devlet Opera ve Balesi Solist Sanatçısı ve Çocuk Korosu Birimi Koordinatörü Hülya Kazan ile Adile filminden Tarık Ündüz ve şarkıcı Beste Açar konuk oldu.
FECİR ALPTEKİN 23 Nisan'da ilk konserimizi yaptık ama çok uzun bir hazırlık süreci geçirdik. Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı ile Güzel Sanatlar olmak üzere 2024 yılının bahar aylarında Cumhurbaşkanlığı çatısı altında bir hayale giriştik. Daha önce hiç yapılmayan bir model olduğu için hazırlık sürecimiz uzun ve titiz sürdü. Ankara İl Milli Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından yapılan duyuruya 138 okuldan 8-13 yaş arası bine yakın başvuru geldi. 28 eğitim üyesi tarafından kapsamlı kriterler sonunda 250 çocuk seçilerek koro ve orkestramızı kurduk.

Bu işin ilk startı aslında Emine Erdoğan Hanımefendi ile verildi. Yetenekli çocukların bulunması, müzik eğitimini herkes için erişilebilir kılmak ve müziğin iyileştirici gücünü kapsayan bir hayali vardı Hanımefendi'nin. Sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımızın da yüksek tensipleriyle hayata geçti bu proje. Onlardan alığımız ilhamla 30 Kasım 2024'te kurslarımız başladı. Geleneksel müziğimizi yaşatmak hedef olduğu için ud, ney, kemençe, kanun, klarnet gibi enstrümanları dâhil ederek, TSM, THM ve popüler müziği kapsayan bir eğitim süreci başlattık. İlk konserimizi 23 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Hanımefendi başta olmak üzere devlet erkânının katıldığı konserde ilk kez sahneye çıktılar. Zengin repertuvarla şahane, başarılı bir konser oldu. Kusursuz ve çok profesyoneldi. Cumhurbaşkanımız ve Hanımefendi de çok beğendiler.
Çocuklardan ve ebeveynlerden de çok büyük ilgi gördü bu proje. Bize 'Yeni seçmeler ne zaman?' diye soruyorlar. Bu sene yeniden seçmeler olacak.
Cumhurbaşkanlığı adıyla bu düzeyde müzikal bir orkestra ve koronun kurulması tarihi önem taşıyan bir durum. O yüzden Türkiye Yüzyılı'nın ilk orkestrası ve korosu diyoruz.
HÜLYA KAZAN
BİR VERİP BİN ALDIK
Çok çabaladık. Büyük gayret gösterdik. Son resmi önceden gördük, oraya adım adım taşımak gerekiyordu. Sesimizin soluğumuzun kısıldığı anlar, bazı akşamlar hüngür hüngür ağladığım oldu. İnsan yorgunluktan ağlar mı, ağladım gerçekten. Başladıkları noktaya son andaki yer arasında büyük fark var. Bir verip bin aldık. Sanatın gücü de burada, çocuklar da bunun farkında. Bir araya gelip sadece şarkı söyleyen çocuklar olarak görmedik onları. Birbirlerini sayıp seven, birlikte hareket edebilen, ekip hissi yaşayan grup oluşturmaktı amaç. Güzel bir bağ kurduk. Şarkı söyleyebilmek için önce samimi sonra cesur olmalısınız. Sahnede durabilmek bile çok önemli. Onların öğrenebilme hızlarına inanamıyorum. Çok hevesliler sadece tecrübeleri eksik. Onlar geleceğimiz, tüm gücümüzle onlara katkı sağlamalıyız.

PROF. DR. ZAFER KURTASLAN
BU ÇOCUKLAR TOPLUMA DEĞER KATACAK
Üniversite olarak sahneye inmemiz gerekiyordu. Fecir Hanım'ın söylediği gibi seçmelerle başladık. Müzikle ilgili geçmişi olanlar da vardı ama çoğunun yoktu. Özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın koruması altındaki çocuklardan almak istedik. Çocukları müzik okulunda öğrenci oluyormuş gibi değil de onları kazanmak üzerine seçimler yaptık. Becerilerini müzik algısını ortaya çıkarmak istedik. Başarılı seçim süreci oldu. Müziksel kazanımların dışında çocukların bir arada olması, sosyalleşmesi, iletişim becerilerinin artması da çok önemli. Birbirini hiç tanımayan farklı noktalardan gelen çocukların dayanışmasını görmek bizi çok mutlu etti. Üniversitemizin bütün imkânlarını seferber ettik. Bu proje için büyük heyecan duyduk. Çocukların yüzündeki mutluluğu görmek her şeye bedel.
BESTE AÇAR
BABAMIN FİLMİNİ YAPACAĞIZ
Kayahan'ın şarkılarını güzel bir konserle sevenleriyle buluşturmayı hep istiyordum. "Yolu sevgiden geçen herkesle bir gün bir yerde buluşuruz" diyen büyük usta Kayahan'ı ölümünün 10. yılında AKM'de anacağız. Gecenin sunuculuğunu Hakan Bilgin üstlenirken, orkestrayı Alper Atakan yönetecek. Konserde; Oğuzhan Koç 'Gönül Sayfam', Betül Demir 'Geceler', Ferhat Göçer 'Yemin Ettim', Murat Dalkılıç 'Odalarda Işıksızım', Gökhan Tepe 'Sabahlar Uzak', Mehmet Erdem 'İlk Değil', Keremcem 'Gözlerinin Hapsindeyim', Erdinç Erişmiş 'Allah'ım Neydi Günahım', Yonca Lodi 'Her Şeyden Çok', Yılmaz Taner ise 'Elmanın Yarısı' gibi büyük ustanın en sevilen eserlerini seslendirecek. Geceye, Cengiz İmren ve Elif Buse Doğan da özgün yorumlarıyla renk katacak. Çok vefalılar, çok teşekkür ederim hepsine. Ben de dört şarkı seslendireceğim. Babama yakışan bir konser olacak. Hatta 'E bebeğim' şarkısında babamla düet yapacağız. 10 yıl 100 yıl gibi geçti. Çok zorlandım. Babamın gidişi sonrası insanların değişimi beni çok üzdü ve kırdı. Şarkılarıyla yaşıyor hâlâ. Nesillere taşınıyor olması çok güzel.

BABAM FAZLA KORUMACIYDI
Babam olduğunu saklardım, bilinsin istemezdim. Konservatuvar Bale bölümü mezunuyum, önemli bir rolüm vardı. AKM'deki sahne sonrası bana çiçek verdi. Kimse inanamadı. Fazla korumacıydı. 'Seni nasıl koruyacağım!' diye düşünürdü. Saat 8'den sonra dışarı çıkamazdım.
Neşe Erberk defilelerine çıktım, babam istemedi devam etmemi. Oyunculuğu çok seviyordum. "Tiyatro bölümüne devam edeyim" dedim, "Yapamazsın" dedi, "Keman çalayım" dedim, "Olmaz" dedi. Bu yaşta keman dersleri almaya başladım.
Şimdi babamın filmini yapacağız. Kimsenin bilmediği tarafını yansıtacağız. Taner Ölmez'e çok benzetiyorum, şarkı da söyleyebiliyor, çok yetenekli. İnşallah olursa, onun oynamasını çok isterim. Gençliğimi de Eda Ece oynasın isterim. Onu çok seviyorum. Odalarda Işıksızım diye bir müzikal projemiz de var.
27 yaşında ve 13 yaşında iki oğlum var. Büyük oğlumla beraber bir yere gidince sevgilim sanıyorlar. Çok bozuluyor. Erken yaşta anne olmak iyi değil, olgun yaşta anne olmak isterdim.
TARIK ÜNDÜZ
DÜNYADA DEDESİNİ OYNAYAN BAŞKA TORUN YOK
Adile filminin çekimleri bitti. Dedem Gazanfer Özcan'ı oynadım. Dünyada dedesini oynayan kaç tane oyuncu hatta torun var. 19 yaşında konservatuvara girdim. 20 yaşındayken dedem vefat etti. Hiç oyunculuk konuşamadık. Tiyatro yaptıkça ne kadar zor olduğunu gördüm. Entelektüel miras çok büyük sorumluluk. Aileden biri gibi davranıyor herkes bana.
Dedem özel hayatında çok daha ağır başlı ve ciddi. Adile hanımı annemden çok duydum. Tiyatroda çok çalışmışlar. Karakter konusunda annemden çok yardım aldım. Filmi çeken Çağan Irmak beni güzel yönlendirdi. Annem için de çok özel bir film.
2007'de yine Çağan Irmak filmi Issız Adam'da rol aldım. Üniversite 1'deydim. Dedemde hayattaydı. Ben onun zayıf karnıyım. Anneme ve babama karşı daha sert ve disiplinliydi ama bana kıyamıyordu sanırım. Okuldayken oyunumu izlemişti hüngür hüngür ağlamıştı. Atv'de yayınlanan Kara Yılan dizisinde de ufak bir rolüm vardı. Orada da bayılıyordu. Tarık başka diyordu.
Dedemin saatiyle dolaşıyorum. Çok güzel bir alan tanıdı bana. Müthiş anılar bıraktı. Doğuştan şanslı olduğumuzu düşünüyorum.
Yıllar önce Hülya Avşar'ın klibinde oynadı. Şevval Sam'ın klibinde de eşimle oynadık. Çok güzel anı oldu bizim için. Oğlum olacak 1 ay sonra. Hazırlıklar başladı. Çok heyecanlıyım.
17 yıl beraberiz eşimle. Eşimin stilist olması bazen avantaj bazen dezavantaj. Mesela ben daha klasik seviyorum o yeni trendleri istiyor. Ama sonunda onun dediği oluyor.
Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Tiyatrosu ekolünü devam ettirmek istiyorum. İsimlerini kimliklerini yaşatmak, en büyük hayalim bu. Komedi tiyatrosu azaldı. Bir Süheyl Behzat abi var. Çok az kişi var.


