Türkler işte bu yüzden teknolojik taharet kullanmıyormuş Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Japonya’da neredeyse her evde standart hale gelen, Avrupa’da lüksün sembolü olarak görülen akıllı klozet kapakları ve elektrikli bide sistemleri, Türkiye’de hala “garip icat” muamelesi görüyor. Fiyat, alışkanlık ve kültürel kodlar, bu teknolojinin Türk banyolarında yaygınlaşmasının önündeki en büyük engeller arasında.
KÜLTÜR DEĞİŞMİYORTürk kültüründe su ile temizlik tartışılmaz bir norm. Ancak bu temizlik pratiği, elle yönlendirilen taharet musluğu üzerinden şekillenmiş durumda. Elektronik bide sistemleri suyu otomatik püskürtse de, kontrolün tuşlara bırakılması birçok kullanıcıya göre yeterince güven vermiyor.
FİYATI YÜKSEK VE İHTİYACI DÜŞÜKAkıllı klozet kapaklarının fiyatları 3.000 TL’den başlayıp 10.000 TL’yi bulabiliyor. Bu da birçok kullanıcı için "gereksiz lüks" kategorisine giriyor. Özellikle ekonomik belirsizliklerin yaşandığı dönemlerde, banyo konforuna yapılan yatırım, ihtiyaç listesinin sonuna itiliyor.
Tuvalet gibi nemli bir alanda elektrikli bir cihaz kullanma fikri, birçok kullanıcıya hala endişe veriyor. “Ya bozulursa?”, “Elektrik kaçağı olur mu?” gibi sorular, bu cihazlara mesafeli durulmasının başlıca nedenleri.
Elektrikli bide sistemleri özel su bağlantıları, priz yerleşimi ve klozet yapısı gerektirdiğinden her eve uygun değil. Özellikle kiracıların ya da eski yapılarda yaşayanların bu sistemleri kurması ya mümkün olmuyor ya da maliyetli hale geliyor.
PEKİ, DEĞİŞİR Mİ?Uzmanlara göre teknolojik taharet sistemleri, zamanla genç kuşakların konfor arayışı ve hijyen hassasiyetiyle birlikte yaygınlaşabilir. Ancak bu geçişin kültürel bir dönüşüm gerektirdiği, dolayısıyla kısa vadede yaygınlık kazanmasının zor olduğu belirtiliyor.


