Türkü Akbayram: Bir avuç toprak yerine sana sarılsaydık keşke Magazin haberleri
Haberturk sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Türk müziğinin efsanevi isimlerinden Edip Akbayram, 75 yaşındayken 2 Mart'ta hayata veda etti. Çoklu organ yetmezliği sebebiyle aramızdan ayrılan sanatçı için Harbiye Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda veda töreni düzenlendi. Ardından Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Babasız geçirilen ikinci bayramın ardından, kızı Türkü Akbayram, sosyal medya hesabından babasıyla çekilmiş eski bir aile fotoğrafını paylaştı.

Bu duygusal paylaşımda, babasının yokluğunun derin izlerine değinen Türkü Akbayram, hislerini şu sözlerle dile getirdi: Bayramlar, büyüdükçe ve kendi ayaklarımın üzerinde durmaya başladıkça önce hep ailemi aradığım zamanlar oldu. Anneannemin aramızdan ayrılmasıyla birlikte bayram rutinlerimiz kökünden değişti. O evdeki toplanmalarımız, tüm aile bir araya gelip saatler süren yemeklerimiz ve kahkahalarımız, ilk kez onunla birlikte kaybolmuştu.
Türkü Akbayram, sözlerine şöyle devam etti; Annemle mesajlaştım, bayramını kutladım; "Ne kadar eksiğiz, değil mi?" diye sordum. Annem; "Çok. Önümde varsa bir on yıl daha, onsuz yaşamaktan çok korkuyorum." dedi. Ben de;"Güçlü olmayı senden öğrendim" dedim. Kalplerimizi gönderdik birbirimize ve bitti…
"İÇİMDEKİLERİ BELLİ ETMEMEYE ÇALIŞARAK KONUŞTUM"
Ağabeyimle mesajlaştık. Kızımı aradım, sesimizi duyduk. Neşeli olmaya çalıştım, güle oynaya konuştum, onun coşkusuna ayak uydurmaya gayret ettim. Büyümenin en sancılı yeri anne olmakmış. Tüm sevdiğim büyüklerimi aradım; kimisiyle gözyaşlarıyla, kimisiyle yine içimdekileri belli etmemeye çalışarak konuştum.

Şimdi dönüp baktığımda, en değerlimiz eksilince tıpkı yapraklar gibi her birimiz bir yana savrulmuşuz. Keşke şu resimdeki gibi yan yana olup, dünyanın tüm yüklerinden bihaber gülebilseydik.

"BİR AVUÇ TOPRAK YERİNE SANA SARILSAYDIK KEŞKE"
Keşke bu sabah şu an olduğum yerde değil de Moda'daki altıncı kattaki evimizin balkonunda oturup, "Ne iyi ettik Ayten burayı almakla, oh! Gel Türkü, biraz güneşlenelim. Laviş, gel kızım, bak ne çalıyorlar aşağıda. Ozi aradı mı?" diye konuşsaydık. "Eyüp'ler dolma yapmışlar, Ramazan'lar da geliyor mu?" deseydin de o güzel gülüşünle, o eşsiz kalbinle, tüm dünyaya yetecek sevginle sarıp sarmalasaydın bizi. Çiçeklerimizi ekip gözümüz gibi bakıp suladığımız bir avuç toprak yerine sana sarılsaydık keşke. "İyi bayramlar" diyeceğim, eksik olacak. Bu ve bundan sonrakilerinde hep olacağı gibi...


