Uluslararası Af Örgütü: İsrail’in, Güney Lübnan’daki tahribatı savaş suçu niteliğinde
T24 sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Uluslararası Af Örgütü, İsrail Ordusu’nun 1 Ekim 2024 – 26 Ocak 2025 tarihleri arasında Güney Lübnan’da 10 binden fazla sivil yapıyı ve tarım arazisini kasıtlı olarak tahrip ettiğini belgeledi. Ateşkes sonrası da süren yıkımların; camiler, futbol sahaları ve parklar dahil olmak üzere sivil altyapıya yönelik gerçekleştirildiğini belirten Uluslararası Af Örgütü, ''Bu eylemlerin uluslararası insancıl hukuka aykırı olduğunu ve savaş suçu olarak soruşturulması gerektiğini'' vurguladı.
Uluslararası Af Örgütü, bugün yayımladığı ''Dönecek Yer Yok: İsrail’in Güney Lübnan’daki Kapsamlı Tahribatı'' başlıklı yeni brifingde, İsrail ordusunun güney Lübnan genelinde sivil mülklere ve tarım arazilerine yönelik kapsamlı ve kasıtlı tahribatının, savaş suçları olarak soruşturulması gerektiğini belirtti.
İsrail güçlerinin, Lübnan’ın 24 belediyesinde evler, camiler, mezarlıklar, yollar, parklar ve futbol sahaları da dahil sivil altyapıyı tahrip etmek için elle yerleştirilen patlayıcıları ve buldozerleri nasıl kullandığı belgelendi.
''Ateşkes ilanından sonra dahi 10 binden fazla yapı ağır hasar gördü veya yıkıldı''Belgelerde, “İsrail, Lübnan’da evleri, parklardan dini yapılara birçok sivil yapıyı ve tarım arazilerini, patlayıcılarla ve buldozerlerle yıktı. Ateşkes ilanından sonra dahi 10 binden fazla yapı ağır hasar gördü veya yıkıldı” denildi.
İsrail’in Lübnan’da kara işgalini başlattığı 1 Ekim 2024’ten 26 Ocak 2025’e kadarki süreyi inceleyen Uluslararası Af Örgütü, 10 binden fazla yapının ağır hasar gördüğünü veya yıkıldığını ortaya koyuyor. Tahribatın çoğu, İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkesin yürürlüğe girdiği 27 Kasım 2024’ten sonra meydana geldi.
Tahribat, İsrail ordusunun bölgelerin kontrolünü sağlamasının ardından, yani savaş dışı bir eylem olarak gerçekleştirildi. Uluslararası Af Örgütü’nün araştırması, birçok vakada sivil yapılara yönelik kapsamlı tahribatın İsrail ordusu tarafından zorunlu bir askeri ihtiyaç olmadığı halde ve uluslararası insancıl hukuka aykırı olarak gerçekleştirildiğini tespit etti.
''Kanıtlar kasıtlı yıkım yaptıklarını gösteriyor'"Uluslararası Af Örgütü Araştırma, Savunuculuk, Politika ve Kampanyalar Kıdemli Direktörü Erika Guevara Rosas, ''Kanıtlar, İsrail birliklerinin bölgede ilerlerken kasıtlı olarak yıkım izi bıraktığını açıkça gösteriyor. Bu birliklerin yıkıma uğrattıkları topluluklara yönelik umursamazlıkları tüyler ürpertici. Bu yıkım eylemleri kasten veya sorumsuzca gerçekleştirildikleri durumlarda savaş suçları olarak soruşturulmalı'' dedi.
Açıklamada, Lübnan hükümetine, ''Yerel bir tazminat mekanizması kurmak ve çatışmanın taraflarından tazminat talep etmek de dahil, olası tüm yasal yolları acilen ortaya koymalı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne, Roma Statüsü uyarınca Lübnan topraklarında işlenen suçları soruşturma ve yargılama yetkisi vermeyi yeniden değerlendirmeli'' tavsiyesinde bulunuldu.
Ayrıca, tüm devletler de bir kez daha, transfer ettikleri silahların uluslararası hukuka yönelik ciddi ihlallerin işlenmesi veya kolaylaştırılmasında kullanılabileceği yönündeki büyük risk nedeniyle İsrail’e tüm silah transferlerini ve diğer türde askeri yardımları derhal durdurmaya çağrıldı.
11 tanık dinlendi, İsrail ve Hizbullah’ın resmi açıklamaları incelendiEdinilen bilgilere göre, Uluslararası Af Örgütü’nün Kanıt İnceleme Laboratuvarı, verilen hasarı araştırmak ve ağır hasarlı veya yıkılmış bina sayısını tespit etmek için 77 video ve fotoğraf ile uydu görüntüleri de dahil çok sayıda görsel kanıt kullandı. Kanıtlar arasında İsrail askerlerinin evlere patlayıcı yerleştirdiğini, yolları ve futbol sahalarını yerle bir ettiğini, parkları ve dini mekanları buldozerlerle yıktığını gösteren videolar da yer aldı.
Askerlerin çektikleri bazı görüntülerde yıkımı, şarkı söyleyerek ve tezahürat yaparak kutladıklarının görüldüğü belirtilirken; ayrıca, güney Lübnan’ın sınır köylerinde yaşayan 11 kişiyle görüşüldüğü kaydedildi.
Uluslararası Af Örgütü’nün aktardığına göre, 27 Haziran 2025’te İsrail yetkililerine tahribatla ilgili sorular iletildi ancak açıklamanın yayımlandığı tarihe kadar bir yanıt alınmadı.
İsrail Ordusu ,1 Ekim 2024’te Lübnan’da kara işgalini başlattığında, Ordu’nun ''Hizbullah terör hedeflerine ve altyapısına yönelik kesin istihbarata dayalı yerel, sınırlı, hedef odaklı baskınlar düzenlediğini'' açıkladı. Ancak Uluslararası Af Örgütü’nün analizi, İsrail ile 120 kilometre uzunluğundaki güney sınırının neredeyse tamamındaki geniş çaplı tahribatı ortaya koydu.
Uluslararası Af Örgütü’nün elde ettiği uydu görüntülerinde, Sur bölgesindeki Yarin, Dhayra ve Boustane belediyelerinin en ağır etkilendiğini, incelenen zaman aralığında bu belediyelerdeki binaların yüzde 70’inden fazlasının yıkıldığının görüldüğü ifade edildi. Buna göre, diğer yedi belediyede, yapıların yarısından fazlası yıkıldı. (ANKA)


