Uluslarası gizli bir kod! Atlı heykeller sandığınızdan daha derin bir tarihi anlam barındırıyor olabilir!

Şehir meydanlarında yükselen atlı heykellerin yalnızca birer estetik yapı değil, aynı zamanda gizli mesajlar taşıdığı söyleniyor. Peki bu heykellerin dili gerçekten var mı? Atın kaç ayağının havada olduğuna bakarak bir komutanın nasıl öldüğünü anlayabilir miyiz?

"ULUSLARARASI KOD" NEDİR?

Dünyanın pek çok şehrinde karşımıza çıkan atlı heykellerin gizli bir mesaj verdiğine dair uzun yıllardır kulaktan kulağa dolaşan bir inanış var.

Bu efsaneye göre, heykeldeki atın kaç ayağının havada olduğuna bakarak, üzerindeki kişinin nasıl öldüğü anlaşılabiliyor. Bu görüşe “atlı heykel kodu” ya da halk arasında “uluslararası heykel dili” deniyor. Ancak bu kodun doğruluğu tartışmalı.

POPÜLER İNANIŞA GÖRE ŞİFRELER

Söz konusu sembolik sisteme göre; eğer atın iki ön ayağı havadaysa, heykelde tasvir edilen kişi savaşta ölmüştür. Eğer bir ön ayağı havadaysa, bu kişi savaşta yaralanmış ve sonrasında hayatını kaybetmiştir.

Atın tüm ayakları yere basıyorsa, bu kişinin doğal nedenlerle ya da savaş dışı koşullarda öldüğü düşünülür. Bu üçlü şema, zamanla popüler kültürde yer edinmiş ve birçok kişi tarafından “evrensel bir gerçek” gibi anlatılmıştır.

TARİHSEL VE SANATSAL GERÇEKLİK

Ne var ki, bu sembolik şifreleme sanat tarihi açısından evrensel bir kural değildir. Heykeltıraşlar, heykellerin kompozisyonunu oluştururken estetik unsurlar, dönemin sanatsal anlayışı ve mekansal gereklilikler gibi birçok farklı faktörü göz önünde bulundurur. Dolayısıyla bu “kod”, tüm atlı heykellere uygulanamaz. Özellikle Avrupa ve Amerika’daki pek çok heykel bu inanışla çelişen örnekler barındırır.

KODUN TUTMADIĞI ÜNLÜ ÖRNEKLER

Washington’daki Amerikan İç Savaşı generallerine ait bazı heykeller, bu kodun doğruluğunu sorgulatır. Örneğin General Andrew Jackson’un heykelinde atın iki ayağı havadadır, fakat Jackson savaşta değil, doğal nedenlerle ölmüştür.

Benzer şekilde, Avrupa’daki bazı tarihi figürlerin heykelleri de inançla örtüşmeyen pozlar sergiler. Bu durum, sembolik kodun her heykel için geçerli olmadığını açıkça gösteriyor.