Ümit Özdağ dan Halk TV ye verilen cezaya tepki!
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
RTÜK Halk TV yayınlarındaki konukların ifadeleri sebebiyle Halk TV'ye 10 gün karartma ve yüzde 3 para cezası verdi.
Karara Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tepki gösterdi. RTÜK'ün Anayasal bir kurum olduğunu fakat işlev açısından ve uygulamalar açısından bakıldığında Anayasa suçu işleyen bir kurum olduğunu belirterek, Türkiye'de muhalefete ayrı iktidara ayrı hukuk işlediğini vurguladı.
"ANAYASA'NIN 10. MADDESİ'NİN ASKIYA ALINDIĞI BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"Süreci kendisin de deneyimleyerek yaşadığını belirten Özdağ, Ece Üner'in sunduğu Halk Ana Haber'de Halk TV'ye uygulanan sansüre şu ifadelerle tepki gösterdi:
"Yaşanan süreci bir de deneyimleyerek yaşanlardan birisiyim ben de ve Anayasa'nın 10. Maddesi'nin askıya alındığı bir dönemden geçiyoruz. Yani "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir." ama gerçek öyle mi? Hayır öyle değil. Aynı eylemler için eğer iktidar yanlısıylasınız, iktidarı destekliyorsanız yasalar size uygulanmıyor. Ama muhaletteyseniz yasalar size karşı en ağır şekilde uygulanıyor. Ve bugün Fatih Altaylı'nın başına gelen de Halk TV'nin başına gelen de Sözcü TV'nin başına gelen de belediyelerden dlayı tutuklu olanların başına gelen de Ekrem Bey başta olmak üzere, hep aynı şey, Anayasa'nın 10'uncu maddesinin askıya alınmış olması."
"İKİ FARKLI HUKUK UYGULAMASINI RTÜK DE YAPIYOR""RTÜK hiç şüphesiz Anayasal bir kurum fakat, işlevi açısından ve uygulamalar açısından bakıldığında Anayasa suçu da işleyen bir kurum. Çünkü ifade özgürlüğü ve yayın özgürlüğü Anayasa'nın güvence altına aldığı özgürlükler ve RTÜK kendisi Anayasal bir kurum olarak Anayasa'nın güvence altına almış olduğu özgürlükleri kısıtlayamaz. Fakat bugün yapmış olduğu şey açık bir şekilde özgürlüklerin kısıtlanması anlamına geliyor. İki farklı hukuk uygulamasını RTÜK de yapıyor." diyen Özdağ, şöyle devam etti:
"Eğer iktidar yanlısı yayın yapıyorsanız, her türlü karalamayı yapabiliyorsunuz, iftirayı atabiliyorsunuz bundan dolayı herhangi bir uyarıyıyla karşı karşıya kalmıyorsunuz. Ama eğer iktidarı eleştiriyorsanız, size her türlü baskı yönteminin yolunun kullanıldığını ve netice itibariyle yayın hayatından tasfiye edilmek üzere bir çizgi üzerinde görüyorsunuz. Şimdi bunu Halk TV yaşıyor, bunun için de her fırsatı kullanıyorlar, gerekçe olmayacak şeyleri kullanıyorlar. En son Halk TV'nin bu ceza alması ve 10 gün kapatılması ile ilgili gerekçeyi izledim. Akıl sınırlarını zorlayan bir yaklaşım ama 'Bir defa ben seni yemeye karar verdim, onun için suyu bulandırdın mı bulandırmadın mı çok önemli değil. Ben senin suyu bulandırdığını düşünüyorum.' diyor."
Yurttaşların doğru haber almaza kaderini tehditler altında alabileceği kararlar alacağından bahseden Özdağ, baskıların bir işe yaramadığını da vurgulayarak şunları söyledi:
"Fatih Altaylı'yı tutukladılar ama Fatih Altaylı'nın programı yine izlenmeye devam ediyor. Yani kimse Halk TV'yi seyreden, Sözcü TV'yi seyreden TELE1'i seyreden kimse veya MK'yı seyreden kimse, bu televizyonların başına bir şey gelirse A Haber'i seyretmez. Bu kadar açık. Sosyal medya öyle bir etkinlik kazandı ki, özellikle otoriter ülkelerde kitleler ambargolara karşı yeni yaratıcı yollar bularak kendi doğru kabul ettikleri veya doğruyu yansıttığını düşündükleri yorumlara ve haberlere ulaşıyorlar. Bir toplum doğru bildirilmezse yanlış kararlar alır, kendi kaderini ağır tehditler altında bırakılabilecek kararlar alır."
"YÜKSEK TANSİYON POLİTİKASI MUHALEFETTEN ÇOK İKTİDARA ZARAR VERİYOR"Öte yandan bu uygulamaların iktidara da zarar verdiğini ifade eden Özdağ, şöyle konuştu:
"Ancak eskiden olduğu gibi sadece televizyonun olduğu, radyonun olduğu dönemde yaşamıyoruz. Alternatif çok fazla, ne kadar karartma yapılırsa yapılsın bir şekilde toplumun büyük bir kesimi, iktidarın temsil etmediği onaylamadığı bilgiye ve yoruma ulaşuyor. Onun için bu çabalar, iktidarın işine yaramıyor, aksine yüksek tansiyon politikası muhalefetten çok iktidara zarar veriyor.Nasıl? Bu tür baskılar Türkiye ile ilgili, Türkiye'ye kredi verecek finans çevrelerini çekimser davranışa itiyor. Faiz oranlarını yükseltiyor. Bunun hesabını muhalefet vermek durumunda değil, bunun hesabını iktidar vermek durumunda. Bugün Türkiye'yi yüksek tansiyon politikasından çıkarması gereken muhalefet değil, iktidar. Muhalefet bununla eziliyor mu? Evet yüzde 40 muhalefet zarar görüyorsa yüzde 60 iktidarın kendisi zarar görüyor. İktidar bu baskıları arttırarak sürdürebilir yanlış olur, iktidar açısından yanlış olur. Netice de sandığa gidilecek, istedikleri kadar kanalları kapatsınlar alternatif haberleşme yollarına her zaman ulaşılıyor. "Halkın baskı dönemlerinde bir şekilde doğruya ulaştığından bahseden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ Şah dönemi İran'ından bahsederek tepkisini şöyle sonlandırdı:
"İran'da Şah bütün medyayı kontrol ediyordu fakat ona rağmen o zaman kasetler üzerinden Humeyni İran halkına ulaşmayı başarmıştı. Alternatif haber kanalları o kadar çeşitlendi ki televizyonlara baskı sadece mağduriyetin ürettiği siyasal gücü de muhalefetin arkasına koyar."


