SonTurkHaber.com
close
up
Ünlü oyuncu evlendikten sonra tüm hayatını değiştirdi! Çocuklarım köyde büyüsün istiyorum

Ünlü oyuncu evlendikten sonra tüm hayatını değiştirdi! Çocuklarım köyde büyüsün istiyorum

SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.

◊ “Al Beni Baba”nın senaristlerinden birisin. Nasıl oluştu senaryo yazma fikri?

- Ben zaten liseden beri senaryo yazıyordum. Kendi hikâyelerim vardı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yönetmenlik okudum. Hayalim o üreten tarafta olmaktı ama o dönem “Duvar” dizisine girdim. Sonrasında “Arka Sıradakiler” geldi, 196 bölüm sürdü. Üstüne “Huzur Sokağı” 60 küsur bölüm devam etti. Hep kamera önünde kalınca yazmaya fırsatım olmadı. Akabinde çocuklar dünyaya geldi, ben de bilinçli olarak o setlere gitmek istemedim. Çünkü onların hiçbir anını kaçırmak istemedim. Ama tabii çalışmaya da alıştık ya, şimdi tam zamanı dedim. Benim senaryosunu yazdığım 7 tane sinema projem var şu anda. Dijitale de dizi hazırladık.

◊ Liseden beri yazdıkların mı onlar?

- Ayşe İlker Turgut var, kalem ortağım. İki tanesini Ayşe’yle oluşturduk. Ayrıca Nihan Durukan’la da onun “Sadece Bir Gecelik” adlı romanını senaryolaştırdık. 

◊ “Al Beni Baba”nın senaryosu nasıl ortaya çıktı?

- Senaryo fikrini Mustafa yıllar önce bulmuştu. Kısmet bu zamanıymış. Kemalhan Balçık ile Mustafa bir araya geldi. Kemalhan da projeye inanınca, Mustafa senaryoyu yazacağını söyledi. “Ben yazacağım” dedim. İlk defa bir şeyi böyle istedim. Normalde hep teklif edilmesini beklerdim. Ben böyle deyince “O zaman beraber yazalım” dedi.

MUSTAFA’YLA SENARYOYU YAZARKEN HİÇ ÇATIŞMADIK

◊ İlk kez birlikte iş yaptınız. Nasıldı eşinle iş arkadaşı olmak?

- Çatışır mıyız dedik ama hiç olmadı. Beklentilerimiz birebir tuttu. Su gibi aktı. 1 ayda yazdık. İnanılmaz bir süreçti.

◊ Konudan bahsedelim mi biraz?

- “Al Beni Baba”da aşk uğruna yolunu kaybetmiş bir kız var. Ne kadar zor yola sapsa da, “Al beni baba” dediğinde canı pahasına onu alacak bir babanın sevgisine şahit olacağız. Kız-erkek fark etmez, bu hikâyeden sonra kim “Al beni baba” derse o bizim için en büyük kazanç.

PATIR PATIR DÖKÜLÜYOR İŞLER

◊ Filmde dijital dünyaya yönelik bir eleştiri de getiriyorsunuz aslında ve gençlerin karşı karşıya kalabileceği tehlikelere dikkat çekiyorsunuz, değil mi?

- Evet, bu noktada aile faktörü çok önemli. Bir de ben nazara inanıyorum. Binlerce insanın senin her anını görmesine gerek yok. Gözün değdiği an nazardır. Maalesef bizim sektörde oyuncu seçerken bile artık takipçi sayılarına bakıyorlar. Bu bana çok saçma geliyor. Eskiden hikâyeler başrolü çıkarırdı. Hikâyeler yaratırdı starı. Şimdi stara göre hikâye yazıyorlar. Öyle şey mi olur, kimse izlemiyor işte! Patır patır dökülüyor işler.

◊ Bu gibi durumlar seni oyunculuğa küstürmüş olabilir mi?

- Kesinlikle küstürdü. Oyuncuyu çok takipçili diye kadroya alıyorlar. “Yanını iyi oyuncularla doldururuz” diyorlar. O iyilere, başrolün onda bir fiyatını ödüyorlar. Başroldeki kişi milyonlar alıyor. Sonra onun egosuyla dönüyor sistem. Böyle bir döngüde ne üretebiliriz ki? Zaten o takipçi sayıları bence yalan. O zaman filmlerin 15 milyonluk gişe yapması lazım. Nerede 15 milyon? Allah’tan “Al Beni Baba”da o konuda içim çok rahat.

◊ Oyuncu kadrosunu siz mi oluşturdunuz?

- Evet, Mustafa ve Kemalhan Bey’le beraber kurduk. Erkan Petekkaya’nın oyunculuğu o kadar dev ki. O karakteri Erkan’a emanet etmek bir kere senarist için büyük rahatlık. Çünkü biliyorsun ki sen bir şeyi yüzde 80 yazmışsın, o yüzde 100’e çıkaracak. Oynarken ruhunu ortaya koyuyor. Ayça Bingöl de keza öyle.

◊ Sen de oynamak istemez miydin?

- Tamamen senaryoya odaklanmak istedim. Belki ileride başka filmlerde küçük küçük rol alırım, anı olsun diye.

◊ Oyunculuk artık senin için hobi olarak mı devam edecek?

- Hayır, oyunculuk yapacağım. En son “Annem Ankara”daydım. Heyecanlandıran rol olunca mutlaka kamera önüne geçerim. Ama sırf yüzüm gözüksün diye bir işi kabul etmem.

ÇOCUKLARIM KÖYDE BÜYÜSÜN İSTİYORDUM

◊ Almanya’da kendinize bir hayat kurdunuz. Orada yaşam nasıl gidiyor?

- Mustafa evlenmeden önce orada bir at çiftliği kurmuştu. Çocuklar dünyaya gelmeden önce Almanya’da bir yer bulup “Çocuklarımızı burada büyütelim” dedik. Ben çocuklarım köyde büyüsün istiyordum. Babasının ne kadar parası olduğunu bilmesin. Çok küçükken onlara bunu yüklemeye gerek yok. Okuldan gelip toprakla, çiçekle, kuşla, böcekle haşır neşir olan mutlu bir çocuğu hayat boyu hiçbir şey ezemez. O yüzden Almanya’da bu hayalimizi gerçekleştirdik. Tabii ki zor. Şu açıdan zor; farklı bir milletteyiz sonuçta. Bambaşka bir insan tipi. Ben lisede de Almanca okumuştum. Yani benim hayatıma hep bu Almanya çıkıyor. Muhtemelen karmamla alakalı. Şimdi çocukları orada okula gönderiyoruz.

◊ Türkiye’de de eviniz var, değil mi?

- Evet, zaten 2.5 saatlik mesafe. Şu anda orada hayat çok güzel ama yarın öbür gün belki tamamen sıkılıp yine geliriz.

BİZİ ERİLLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR

◊ Annelik seni ne yönde değiştirdi?

- Gücümü keşfetmemi sağladı. Bir de zor bir doğum olmuştu. 10 gün yoğun bakımda kaldılar. Çok panik bir insandım. Daha da güçlendirdi beni o süreç. “Kendimi arka plana atmamalıyım, güçlü olmalıyım” diye şartlandım. Çocuk sorumluluğu başkaymış. Değişik bir güç hissediyorsun. Yaratıcılığım gelişti. Daha güçlü olmalıyım ve onlara güzel bir gelecek sunmalıyım diye daha çok çalışma isteği doğdu.

◊ Eşinle ilişkiniz nasıl etkilendi?

- Çok değişmedi. Ben dengeyi kurmaya çalıştım. Bazen bir tarafa daha çok kaptırıyoruz kendimizi. Kendimden vazgeçmemeye çalıştım. Sonuçta çocuğun mutlu bir anne-babaya ihtiyacı var. Erkeği de ihmal etmemek lazım. Sonuçta atlar da doğuruyor, yani doğamızda var annelik. Her şeyi çok abartıyoruz, kutsallaştırıyoruz. Bizim görevimiz çocuklarımıza rehberlik yapmak, hayatı öğretmek. Bu esnada hayatımızı feda etmemiz gerekmiyor. 

Sektör şu an kadına “Kariyerin için evini boş ver, sen çok güçlüsün”ü empoze ediyor. Hayır, kadın ne kadar başarılı olursa olsun, sevilmek de o kadar önemli. İstediğin kariyeri yap, bir süre sonra o eril enerji olmayınca kadın mutlu olmuyor. Çok erilleştirmeye çalışıyorlar bizi. Ben eril olmak istemiyorum. Dişiliğimizi de koruyup dengeyi bulmamız lazım.

Göz açıp kapayıncaya kadar hayat geçiyor. Annemi kaybettikten sonra daha da iyi anladım. Şimdi ben onun üzüntüsünü yaşamışken müdahale edebileceğim bir şeye neden bu kadar canımı sıkayım? Param mı yok? Giderim köyüme, dört duvar arasında yine yaşarım, yine gülerim. Materyalist değilim. Huzura önem veriyorum. Reklamlar, starlık, deli gibi para kazanmak; öyle bir hayatı ben yapamam.

◊ O yüzden senaryo yazmayı seviyorsun belki de. Kamera önünün tadını almış birisi bırakmak istemez aslında kolay kolay...

- Hırs çok yorucu ya. Azimliyim, çalışkanım ama hırslarım hiç olmadı. Niye ekranda değilim diye kendimi kasmadım.

MUSTAFA ÇOK GÜVENDİ KALBİNDEN BIÇAKLANDI

◊ Mustafa Bey, filmler sebebiyle açılan davalarla gündeme geldi bir dönem. O süreçten nasıl etkilendiniz?

- Büyük başarılar büyük sınavlar getiriyor. “Ayla”dan sonra bizim de sınavımız başladı... Etrafına menfaatçi insanlar doluyor. Hızlı karar alman gerekiyor. Mustafa her zaman sinemadan kazandığını sinemaya yatırdı. Bu adam pandemi yaşadı. Sinemadan kazandığımız için çok zor günler yaşadık. O dönem birbirimize kenetlenmeyi öğrendik. Zirvede de beraber olabiliriz, en dipte de.

Ben ona hep şunu söyledim; evimizi küçültebiliriz, hayatımızı küçültebiliriz, yeter ki sağlığımız yerinde olsun. Çünkü biz aklımızla ve duygularımızla para kazanıyoruz. Senin aklına ihtiyacın var. Senin hayatta kalmaya ihtiyacın var. Sağlıklı olmana ihtiyacın var. Haksızlıklara da uğradık. Hukuki süreçler devam ediyor. Başımıza üst üste kötü olaylar geldi. Nerede hata yapıyoruz? Bence o çok güvendiği için kalbinden bıçaklanıyor. Mustafa çok duygusaldır. Oradan çok yaralanıyor. Sevmek istiyor, sonra haksızlığa uğruyor.

◊ Gerekli prosedürlere uymadığı iddiası gibi suçlamalarla karşılaşmıştı...

- Savcılığa kendimiz gittik, bize iftira atıldığı için. Derler ya durumun kötüyse sakın söyleme diye. Çünkü etrafında seni hemen aşağı çekmek, manipüle etmek isteyen insanlar oluyor. O dönem aksilikler üst üste geldi. Ama ben hep “Film yapacağız, geçecek” dedim. Mustafa’da politika yok. Mustafa’yı seven çok sever, sevmeyen hiç sevmez.

Hayatımızın anahtarı kendi elimizde 

◊ İş dışında neler yapıyorsun?

- Radianced regresyon eğitimi aldım. Önce kendim gittim seansa, migrenim tamamen geçti. 9 yaşından beri migren atakları çekiyordum. Özellikle tıpta çözümü olmayan birçok hastalığımızın aslında ruhumuzda olduğunu gördüm.

◊ Böyle bir eğitimi nasıl keşfettin?

- Zaten uzun yıllardır enerjiye, ruha özen göstermek istiyordum. Türlü türlü eğitimlere girdim ama hiçbiri aklıma yatmadı. Nihan Durukan sayesinde bu eğitimle tanıştım. Annemi kaybettikten sonra her şeyin üstüme geldiği bir dönemde beni Diba Ayten Yılmaz’la tanıştırdı. Gerçekten bu tedavinin faydasını gördüm, bunun uzmanlık eğitimini de almalıyım dedim. Eğitim 10 ay sürdü. Temel eğitim bitti, ileri eğitime devam edeceğim. İnsanları da şifalandırmak istiyorum. Panik atağım vardı, o da geçti. Bir dinginlik geldi. Hayatımızın anahtarı kendi elimizde. Sonsuz ruhlar olduğumuzu hissetmek bana güç verdi. Bunu eğitmenliğe kadar devam ettirmek istiyorum. Mesleğe çevireceğim. Çok fazla paralara dökmeden, alma-verme dengesi içinde yapacağım.

Daha fazla bilgi ve son haberler için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:89
embedKaynak:https://hurriyet.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 03 Ağustos 2025 08:37 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Belediye aracıyla alkollü kaza

02 Ağustos 2025 07:06see184

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç müjdeyi verdi! Bankalar Birliği’nden çıkmamıza ramak kaldı!

01 Ağustos 2025 16:10see166

Putin in gizli haritası ortaya çıktı! Her zaman Rus topraklarının bir parçası diyerek o bölgeleri işaret etti

01 Ağustos 2025 17:27see165

Son dakika: Tarihe çimento bulaştı mı? Çimento yapıda değil analizde çıktı Son dakika haberleri

01 Ağustos 2025 13:50see163

Filistin Ulusal Konseyi: Gazze Şeridi nin uluslararası afet bölgesi ilan edilmesinin zamanı geldi

01 Ağustos 2025 16:36see155

Endonezya da yanardağ patlaması: 10 kilometre kül püskürttü Sözcü Gazetesi

01 Ağustos 2025 21:16see113

Bir vatandaş yaya geçidine park edilen otomobile gereken tepkiyi verdi

01 Ağustos 2025 16:55see112

Rusya dan dikkat çeken ABD açıklaması

01 Ağustos 2025 21:06see112

SON DAKİKA Tunç Soyer in iddianamesi kabul edildi

01 Ağustos 2025 18:54see111

Cumhurbaşkanı Erdoğan a özel koreografi: Bir yanda Ayasofya, diğer yanda Kubbetü s Sahra

01 Ağustos 2025 20:42see111

İmamoğlu ndan iktidara: Telaşın boşuna değil, çünkü gitme vaktin geldi!

02 Ağustos 2025 20:43see111

Genç kızdan babasına kalplere dokunan hafızlık müjdesi herkesi duygulandırdı

02 Ağustos 2025 18:08see111

2 Ağustos hava durumu! Meteoroloji den sağanak uyarısı

02 Ağustos 2025 06:07see110

Üniversite tercih işlemleri ekranı açıldı

01 Ağustos 2025 21:08see110

İstanbul da 16 zincirleme araç kazaya karıştı

02 Ağustos 2025 01:59see109

Borsa İstanbul dan pozitif kapanış

01 Ağustos 2025 19:09see109

TEM Otoyolu nda 16 araçlık zincirleme kaza: 6 yaralı Son dakika haberleri

02 Ağustos 2025 02:13see109

Yine o teşhir görüntüsü Sözcü Gazetesi

02 Ağustos 2025 05:40see109

Artık uçaklarda sıvı taşınabilecek!

02 Ağustos 2025 17:56see108

İzmir de su alarmı! Kısmi kesintiler uygulanacak Son dakika haberleri

01 Ağustos 2025 23:26see108
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları