Üst sınırdan kanunsuzluk, alt sınırdan ceza
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Dörtyol Emniyet Müdürlüğü’nde 24 polisin yan yana dizilmiş halde sıra numarası yazılı kağıtları tutarken çekilen görüntüleri, üzerinden 13 yıl geçtiği halde hafızalardan silinmiyor.
Tarih, 27 Temmuz 2012.
Emniyet kantinini işleten AK Parti Dörtyol Gençlik Kolu Başkanı Ömer Uzun, polis Alper Atilla ile tartışıyor. Atilla’yı “Seni sürdürürüm” diye tehdit eden Uzun, yakın arkadaşı olan, AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu’nun oğlu İstemi Kağan Türkoğlu ve danışmanını alıp Emniyet’i basıyor.
Türkoğlu, emniyet bahçesinde polisleri tehdit ediyor.
Komiser Yardımcısı Murat Emel, “Memurlarımla bu şekilde konuşamazsın” deyince gerilim artıyor.
Dörtyol Emniyet Müdürü Mustafa Marangoz, Çevik Kuvvet’te görevli 24 polisi bir odada yan yana dizip ellerine numara yazılı kağıtlar tutuşturarak, Uzun ve Türkoğlu’ndan kendileriyle tartışanları teşhis etmelerini istiyor.
Kameraya kaydedilen bu teşhiste Emel’in apoletleri sökülüyor. Bu ceza yetmiyor; Emel, ertesi gün sürülüyor.
Hacı Bayram Türkoğlu’na gelince…
2011’de TBMM’ye giren Türkoğlu, Hatay’ı 12 yıl daha temsil etti.
Bir gün olsun istifa etmeyi aklından geçirmedi.
Ne karakol rezaletinden sonra…
Ne de 2017’de trafikte motosikletine arkadan çarptığı Suriyeli işçinin ölümüne neden olunca!
Hız sınırını aştı, arkadan çarptı
Tarih, 12 Mart 2017.
Türkoğlu, Dörtyol’da saat 21 sularında aracıyla deniz yolundan şehir istikametine doğru ilerledi.
Hız sınırı 50 kilometre olan yolda 70 kilometre süratle seyretti. Aynı şeritte önünde motosikletle hareket halinde olan 42 yaşındaki Suriyeli Cihad Kadro’ya arkadan çarptı. Dört çocuk babası Kadro, kaldırıldığı hastanede can verdi.
Bu kaza sır gibi saklandı.
Hiç haber olmadı.
Dokunulmazlığı olduğu için Türkoğlu’ya dava açılmadı. 2023 yılında milletvekilliği son bulunca fezlekesi savcılığa gönderildi. Geçen yıl Dörtyol 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan iddianame düzenlendi.
Kaza tutanağında Türkoğlu’nun Kadro’ya arkasından çarptığı, önde giden aracı güvenli ve yeterli mesafeden izlemediği, yakın takip kuralını ihlal ettiği ifade ediliyor. Kadro’nun hiçbir kusurunun olmadığı tespit ediliyor.
Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nin raporunda da tek kusurlunun Türkoğlu olduğu vurgulanarak, şöyle deniliyor:
“Türkoğlu, yola gereken dikkati vererek, önünde seyir halinde olan motosikleti dikkate alması gerekirken, bu hususa riayet etmemiş, güvenli takip mesafesini korumaması sebebiyle motosikletin arka kısımlarına çarpması sonucu meydana gelen kazada dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranmakla asli kusurludur. Kadro’nun atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.”
‘O bana çarptı’ dedi
Türkoğlu, 11 gün sonra savcılığa sunduğu beyanda, Kadro’yu suçladı. Türkoğlu, ışığı ve farı yanmayan bir motosikletin karşıdan gelerek, kendisine çarptığını iddia etti.
Türkoğlu, şöyle dedi:
“Arkadan çarpsam 120 kilogram ağırlığındaki bir vatandaş ön cama yüzükoyun çarpmazdı. Yüzde 90 ilk çarpmada bankete düşerdi. Motosiklet, aracıma bu kadar zarar veremezdi. Cenaze yıkama anında görüldüğü gibi ağırlıklı yaralanma hep sağ taraftaydı. Merhumda kask yoktu. Mobiletin lambaları yanmıyordu.”
En alt sınırdan ceza, o da ertelendi
Dava 26 Eylül’de karara bağlandı.
Türkoğlu’na taksirle ölüme sebebiyet vermekten ‘suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, tanığın kastına dayanan kusurun ağırlığı ile suç sebep ve saikleri’ dikkate alınarak, takdiren en alt sınır üstünden 2 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Türkoğlu’nun ‘yargılama sürecindeki olumlu davranışları’ göz önünde bulundurularak, ceza 1 yıl 10 ay 15 güne indirildi.
Hükmün açıklanması geri bırakıldı. Beş yıl denetimli serbestlik süresi kararlaştırıldı. Denetim tedbiri uygulanmasına yer olmadığına, denetim süresi bitiminde davanın düşürülmesine karar verildi.
Türkoğlu, kaza sonrası gözaltına alınmadığı gibi, bu kararla bir saniye bile tutuklu kalmayacak. Ne yurt dışına çıkış, ne ev hapsi ne de imza tedbiri uygulanacak.
Türkoğlu ve ailesi devletin ve kanunların üzerindeymiş meğer!
Oğlu, karakolda polisleri yan yana dizerek, teşhis yapabiliyor.
Kendisi trafikte hız sınırını aşarak, ölüme yol açabiliyor. Bütün raporlarda tek ve asli kusurlu gösterildiği halde alt sınırdan, yatarı olmayan, gülünç bir ceza veriliyor.
Gaziantep’e göçtüler
Kadro Ailesi, Türkoğlu Ailesi’nin adeta suç işleme hürriyetinin olduğu Hatay’dan ayrılıp Gaziantep’e yerleşti.
Ailenin dramını Avukat Ahmet Hartavi şu sözlerle anlatıyor:
“Dört çocuk yetim kaldı. Hiç okula gitmediler. Çocuk işçi olarak çalışıyorlar. Karar ailede derin bir acı yarattı.”


