Uyuşturucu baronu Ürfi Çetinkaya’nın en yakın adamı eski bir asker çıktı!
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Dinçer GÖKÇE
1970’li yıllarda sigara, 1980’li yıllarda silah, mermi ve gümrük kaçakçılığı yapan Ürfi Çetinkaya, 1990’lı yıllarda ise uyuşturucu kaçakçılığı ile nam saldı. Kısa süre içinde, uyuşturucu sevkiyatları konusunda uluslararası bir ‘şöhrete’ kavuşan Ürfi Çetinkaya, geçen yıl 24 Eylül günü 66 yaşında cezaevinde yaşamını yitirdi.

Ürfi Çetinkaya’nın ölümünden 7 ay kadar önce ise, bugüne değin, uyuşturucudan elde edilen mal varlıklarının neredeyse tamamını kapsayan bir el koyma işlemi ile sonlanan büyük bir operasyon yapıldı. ‘Kafes-44’ adı verilen operasyonda, Ürfi Çetinkaya ile birlikte kıtalararası uyuşturucu sevkiyatlarını organize eden en yakınındaki adamlarının yanı sıra İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanlığı görevini de yürüten oğlu Rüstem Çetinkaya, bir diğer oğlu Hakan Çetinkaya ve eşi Hediye Sekman’ın da aralarında olduğu 147 kişi soruşturma kapsamına alındı.

Şubat 2024’ten bu yana yürütülen soruşturma ise tamamlandı. İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, hazırlanan 352 sayfalık iddianameyi kabul etti. Hazırlanan iddianame ise, Ürfi Çetinkaya’nın cezaevine girmeden önce sevk ve idaresini yaptığı bir dizi uluslararası ölçekteki uyuşturucu sevkiyatı ile, elde edilen uyuşturucu paralarının nasıl aklandığını ortaya koymayı amaçlıyor.
İRAN’DAN ALIP HOLLANDA’YA GÖNDERECEKLERDİİddianamede, Ürfi Çetinkaya ve adamlarının sevkiyatını yaptıkları bir dizi uyuşturucuya ilişkin bilgiye de yer verildi. Buna göre Çetinkaya, adamları Nazım Üsküplü ve Bahadır Öztürk’e, İran’dan eroin temin edilerek Hollanda’ya sevk edilmesi talimatı verdi. Üsküplü ve Öztürk, Sadun Aslan ile temasa geçti. Temin edilen 100 kiloluk eroin İran’dan getirildi. Sarp Sınır Kapısı üzerinden yurtdışına çıkarılmaya çalışılan eroin 5 Mayıs 2013 günü Artvin Hopa’da yakalandı.
O YAZIŞMALAR TÜRKİYE İLE PAYLAŞILDIUluslararası suç örgütlerinin kullandığı ve kriptolu haberleşme uygulaması olan Anom’dan elde edilen yazışmalar da Ürfi Çetinkaya ve adamlarının da anılan uygulamayı kullandıklarını ortaya koydu. Ürfi Çetinkaya, Anom uygulamasında ‘Japon’ kod ismini kullandı. Arka planda FBI’ın, yazılımını teşvik ettiği Anom’u kullanan Çetinkaya ve adamlarının organize ettiği bir dizi uyuşturucu sevkiyatına ilişkin bilgi de, bu yazışmaların Türkiye ile de paylaşılması ile gün yüzüne çıktı.
GEMİ İLE GETİRİP LÜKS YATA AKTARDILARBatı Afrika ülkesi Gine’den yola çıkan uyuşturucu yüklü geminin Bodrum’a geleceği bilgisi Muğla Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile paylaşıldı. Ocean Blue isimli gemi ile getirilen uyuşturucunun Belgor isimli lüks motor yata yükleneceği bilgisi üzerine ekipler hem havada hem karada tedbir aldı. Yapılan operasyon sonrası gemide bulunan 14 kişi ile Belgor isimli yatta bulunan Ali Korman Erbacıoğlu, İbrahim Çelik, Atilla Oflu ve Metin Şirin yakalandı. Yakalanan isimlerden armatör Erbacıoğlu, Ürfi Çetinkaya’ya en yakın adamlarından biri olduğu anlaşıldı.
TEKNENİN SAHİBİ RİZELİ BALIKÇI ÇIKTIYakalaması yapılan bir diğer büyük uyuşturucu yakalamasının adresi ise Atlas Okyanusu yakınlarındaki Kanarya Adaları oldu. 17 Nisan 2022 günü, ‘AKT 1’ isimli bir balıkçı teknesinde 2.9 ton kokain ele geçirildi. İspanyol polisinin yakaladığı 5 mürettebattan 4’ü Türkiye biri ise Gürcistan vatandaşıydı. Teknenin, Rize merkezli Aktaşlar Balıkçılık firmasına ait olduğu belirlendi. Selçuk Aktaş’a ait tekneye yüklenen 2.9 ton kokainin rotasını belirleyen ismin ise, Ürfi Çetinkaya’nın adamlarından olan, Deniz Kuvvetleri’nden subay olarak emekli olan Sinan Köroğlu olduğu belirlendi.
EROİNİ MERMER BLOKLARINA GİZLEDİLERAnom gibi kriptolu haberleşme imkânı sağlayan bir diğer uygulama olan Sky-Ecc de yine uyuşturucu ticareti yapan isimlerin sık kullandığı bir uygulama oldu. İngiltere ve Fransa’nın ortak yürüttüğü çalışma sonrası ele geçirilen yazışmalarda Türkiye’den bir dizi kişinin de anılan uygulamayı kullandığı anlaşıldı. Bu sayede, bir dizi uyuşturucu sevkiyatına ilişkin planlama da anbean yazışmalara yansıdı. Bulgaristan polisi, İran’dan gelen mermer levhalarının içine gizlenmiş 400 kilo eroin ele geçirdi. Elde edilen yazışmalar sonrası yapılan değerlendirmede, anılan uyuşturucu Ürfi Çetinkaya ve adamları tarafından sevk edildi. Anılan uyuşturucuyu, mermer kalıplarının içine yerleştiren ise Azeri asıllı Elnur Amirov isimli bir kişi oldu.
Ürfi Çetinkaya liderliğindeki şebekenin sevkiyatını yaptığı bir diğer uyuşturucu miktarı ise 3 ton 485 kilo oldu. Anılan uyuşturucunun sahipleri ise yabancı bir dizi isimdi. Güney Amerika’dan getirilip İspanya’nın Galiçya açıklarında teslimatı yapılacak uyuşturucunun organizasyonunu Çetinkaya ve adamları üstlendi. Şebekenin üst düzey isimleri Ali Korman Erbacıoğlu, Sinan Köroğlu ile Yaman Namlı etkin bir rol oynadı. Ancak, alıcıların sık sık fikir değiştirmesi üzerine teslimatta gecikme yaşandı ve 3.5 ton uyuşturucu yüklü Nehir isimli gemiye İspanyol güvenlik güçleri baskın yaptı.
23 YAŞINDAYKEN 69 GAYRİMENKULÜ VARDI!Haklarında dava açılan isimlere ait bir dizi şirkete ve yüz milyonlarca liralık gayrimenkul ve araca da el konuldu. Rüstem Çetinkaya’ya ait Tem-Mer Mermer Madencilik ve Tem Döviz Hizmetleri’nin de aralarında olduğu 9 şirkete el konuldu. İddianamede, 24 Temmuz 2000 yılında, henüz 23 yaşındayken ifadesi alınan Rüstem Çetinkaya’nın o dönem üzerine kayıtlı şirket ve gayrimenkullere ilişkin bilgi yer aldı. Buna göre, Çetinkaya 2000 yılında Tem Döviz, Temmer Mermer, Tem Mar Denizcilik ve Tem Sigorta’nın sahibiydi. Arnavutköy Durusu’da bulunan bir çiftlik evi ve arazisi, Bakırköy’de bir daire Beykoz Acarkent’te bir villa, İstanbul Otogarı’nda 2 dükkân, İzmir Çiğli’de 32 dükkân, İzmir Şemikler’de 17 dükkân ve 15 dairenin sahibiydi.

Kardeşi Hakan Çetinkaya (46) ise anılan dönemde Fatih Laleli’nde bulunan 7 katlı Atilla Center adındaki iş merkezinin sahibi 3 şirkette ise hisse sahibiydi. Rüstem Çetinkaya, 2000 yılında verdiği ifadede, babaları Ürfi Çetinkaya’nın kendilerine 1993-1994’te yüklü miktarda para vererek iş kurmalarını sağladığını belirtti. Savcılık iddianamesinde ise, Rüstem Çetinkaya’nın adına görünen veya adamları üzerine kurduğu şirketlerin, gerçekte baba Ürfi Çetinkaya’nın uyuşturucudan elde ettiği parayı aklamaya dayalı bir sistem kurduğu öne sürüldü.

Dava açılan isimler arasında dikkat çeken kişiler de yer aldı. Eski asker Sinan Köroğlu, Bahçelievler eski emniyet müdürü Hacı Mehmet Aslancan, avukatlar Erdem Anuk ile Osman Mercan, Kamil Kunduracı ile çocukları Ahmet Serdar Kunduracı ve Ömer Kunduracı, Yusuf Kunduracı, ‘Eroin doktoru’ olarak anılan Rıfat Baskın ile çocukları Fatih ve Cafer Baskın, Necip Baskın, Devrim Dereli, gemi kaptanı Ali Metin Celayer, Alişir Orhan, Arman Özbilir, İsmet Toğrul ile çocukları Erkan ve Esma Toğrul, Stone Mermer’in sahibi Faruk Mürtezaoğlu, Haşim Haşimioğlu, Kasım Erşahin, Murat Hakan Doğan ile oğlu Yağız Can Doğan, Aypek Döviz’in sahibi Yusuf Dinç, Rüstem Çetinkaya’nın eşi Olçum Çetinkaya, Rojdi Tekin, Saygun Bayatlıoğlu, Ürfi Çetinkaya’nın kayınbiraderi Şahin Sekman, İlknur Güler Sekman, Yaman Namlı, Ürfi Çetinkaya’nın fizyoterapisti Dr. Abdulkadir Öztürk, Çetinkaya'nın villasına diş kliniği kuran doktoru Esat Cemalettin Cezlan ile Çetinkaya’nın kan ve idrar örneklerini yorumlayan doktor İhsan Güner, hakkında dava açılan isimler arasında yer aldı.



