“Uzak Şehir”le hayatıma kadın seyirci girdi

◊ “Uzak Şehir” ile nasıl bir sezon geçirdiniz?

- Güzel bir sezon oldu. İşin bu kadar sükse yapacağını beklemiyorduk. Elbette standardın üzerinde bir iş yapacağımızı hissediyorduk. Ama bir tabir vardır ya “kapı baca yıkmak” diye, öyle olacağını tahmin edemedik. Çünkü malum sektör zor, dizilerin ayakta kalması, tutulması kolay olmuyor. Bizim işimiz sevildi. Ekip de şahane, çok güzel insanlarla çalışıyorum. Hepsi çok profesyonel, çok saygıdeğer, yetenekli aktör ve aktrislerden oluşuyor.

◊ Karakterinizin Bu kadar sevilmesini bekliyor muydunuz?

- Yaptığım işte tanınmak ve çok sevilmekle ilgili “Sıfır Bir” dizisinden, yani ilk işimden bir tecrübem var. Ama ulusalda bir iş yapmak, total dediğimiz izleyici kesimine hitap etmeye çalışmak, onların beğenisini kazanmak ilk defa yaşadığım bir şey.

◊ Aslında dijitalde de ulusalda da ilk projelerinizde tutan işlerde yer aldınız.

- Evet, dijitalde de çok sevilen, fenomen diyeceğimiz bir işte yer aldım. Çok şükür ve ulusalda da bu başıma geldi. O ikisi arasında çok büyük farklar oluyor. “Sıfır Bir”de ağırlıklı olarak erkek seyirci vardı. “Uzak Şehir”le birlikte kadın seyirciler hayatıma girmeye başladı. Ev hanımları, daha böyle 45+ dediğimiz seyirci grupları hayatıma girmeye başladı. Yaş skalası yükseldikçe ve kadınlar arttıkça şefkatin arttığını hissettim.

◊ Bir röportajınızda canlandırdığınız Kadir karakteri için “Sadık, hırslı, güçlü, yer yer muzip, eğlenceli bir karakter”. Sizde bunların hangileri var?

- Çok sadığım. Hırs yer yer var. Ben kıskançlıkla hasetliği çok ayıran bir insanım. Kişinin hırslarla dolu olmasını severim. Ama onun ince bir çizgisi var. Dozu arttığında iş hasetliğe dönüyor. Benim mesleki hırsım çok fazla. Beni diri tutuyor, kamçılıyor. Güçlü olma konusuna gelirsek; hem psikolojik hem de fiziksel olarak güçlüyüm! Zaten güreşle uğraşmıştım lise dönemlerinde. Sakatlıktan sonra bıraktım. Psikolojik olarak da ahkam kesmek istemiyorum ama soğukkanlı bir insanım. Yani bir kriz durumunda hemen paniklemem. Muziplik konusunda; ben eğlenmeyi seviyorum. Hayata bakma yönünü mizahi anlamda aldığın zaman daha çekilebilir kılıyor.

OZAN AKBABA SAYESİNDE ATICILIKLA TANIŞTIM

◊ İş dışında bilmediğimiz hobiniz var mı?

- Perküsyon çalıyorum. Bu sezon “Uzak Şehir” ve Ozan Akbaba’yla birlikte hayatıma giren silah ve atıcılık alanımda da böyle profesyonel hobi edinmeye başladım. O sağ olsun bizi yönlendirdi.

◊ Peki en büyük takıntınız nedir hayatta?

- En büyük takıntım, obsesyondan daha baş edilebilir hale döndürdüğüm kompulsif bozukluğum var. Nesnelerin yerleriyle ilgili. Düzen takıntım var. Çevremi rahatsız ediyordu. Şimdi onu yendim. Artık sadece kendimde devreye giriyor.

ÇOK SICAK BİR İLİŞKİYE BAŞLADIM

◊ Aşkta nasıl bir Burak var?

- Buna çok sıcak, samimi çok güzel cevaplar vereceğim. Şimdi hazır olun. Çünkü çok sıcak bir ilişkiye başladım. Hayatımda biri var. Mardin sürecinde hayatıma dahil oldu. Sosyal medya üzerinden tanıştık. Sektörden değil.

◊ Romantik misinizdir?

- Tabii. Yani bir erkeğin yapması gereken bütün özellikler var. Hatta diğer erkek arkadaşlarım bana “standardı yükseltiyorsun, git buradan” diyorlar. Yani sevdiğimi severim, sıkı severim.