Uzman klinik psikolog açıkladı: Bu belirtiler gizli yalnızlık belirtisi Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Dr. Smith’e göre, saatler süren sosyal medya kullanımı da yalnızlığın önemli bir işareti. “Sosyal medya, bağ kurma aracı gibi görünse de, yalnız hisseden kişiler bu platformlarda kendilerini geçici olarak bağlı hissedebilir. Ancak bu, gerçekte kurulmamış bir bağın yanılsamasıdır,” ifadelerini kullandı.
YÜZEYSEL SOHBETLER, DERİN BOŞLUKLARİş yerindeki kısa selamlaşmalar, komşularla yapılan ayaküstü konuşmalar artık kişiye anlamlı gelmiyorsa, bu da dikkat edilmesi gereken bir durum olabilir. Dr. Smith, bu tür yüzeysel etkileşimlerin yalnız bireylerde duygusal tatmin yaratmadığını ve zamanla daha derin bir boşluk hissine yol açabileceğini belirtti.
SÜREKLİ DÜŞÜNME VE KAYGI HALİGeçmişteki bir konuşmayı tekrar tekrar düşünmek, birinin sizi gerçekten sevip sevmediğini sık sık sorgulamak da yalnızlıkla ilişkilendiriliyor. Smith, bu tür aşırı zihinsel meşguliyetlerin, bireyin dış onaya duyduğu ihtiyacın ve anlam arayışının artmasıyla bağlantılı olduğunu vurguladı.

“Bir yere ait hissediyor musunuz?” sorusu karşısında cevap bulamamak da yalnızlığın önemli belirtilerinden biri olarak görülüyor. Dr. Smith, aidiyet hissini kaybeden bireylerde zamanla duygusal yıpranma ve ruhsal çöküntü gelişebileceğine dikkat çekti. “Eğer bu soru sizi tedirgin ediyorsa, bu aslında bağ kurma ihtiyacının sessiz bir çağrısıdır,” dedi.
YALNIZLIKLA BAŞA ÇIKMANIN YOLLARIUzmanlara göre yalnızlık sadece geçici bir ruh hali değil, aynı zamanda psikolojik sağlığı tehdit eden önemli bir durum. Dr. Smith, bu belirtilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, “Yalnızlık zorlayıcı olabilir ama aynı zamanda bize neye ihtiyaç duyduğumuzu da gösterir,” değerlendirmesinde bulundu.
Smith, bu durumla başa çıkmak isteyen bireylerin gerçek sosyal bağlar kurmaya yönelmesinin ve sosyal becerilerini geliştirmesinin önemli bir adım olabileceğini söyledi. Bu süreçte duygularla yüzleşmek ve yalnızlığı bastırmak yerine anlamaya çalışmak, iyileşmenin ilk adımı olarak görülüyor.


