“Vahşi projelere kurban ediliyor” dedi, Artvin’de yaratılan tahribatı gözler önüne serdi!
Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Yusuf Kurt, Karadeniz bölgesindeki ziyaretleri çerçevesinde Artvin’e giderek çeşitli kurum ve kuruluşları ziyaret etti. Daha sonra basın mensuplarıyla bir araya gelen Kurt, Artvin’in karşı karşıya kaldığı tahribata dikkat çekti.
Sözlerine, “Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki çalışanları temsil eden, Türkiye’nin üçüncü büyük konfederasyonu olan Birleşik Kamu-İş çatısı altında örgütlü mücadelemizi sürdürüyoruz" ifadeleriyle başlayan Kurt, "Artvinliyim ve uzun yıllar Artvin’de yaşadım. Karadeniz hattında Samsun’dan Kars’a kadar sendika üyeleriyle buluştuk. Bu ziyaretlerin amacı yalnızca çalışma hayatına dair konuları ele almak değil, aynı zamanda yerelin sosyal ve çevresel sorunlarını da gündeme taşımaktır. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz Artvin ziyaretinde, bölgenin karşı karşıya kaldığı doğa tahribatına dikkat çekmek istedik.” sözlerini sarf etti.
Kurt, Artvin’in özellikle maden faaliyetleri nedeniyle ciddi biçimde zarar gördüğünü belirterek “Artvin, madenle örselenmiş, işsizlikle boğuşan, doğa katliamlarının yoğun olarak yaşandığı bir bölge. Artvinlinin yaşam koşulları giderek zorlaşıyor. Doğal kaynaklar, vahşi projelere kurban ediliyor. Bu anlamda sendikamız duyarlıdır” ifadelerini kullandı.

Çanakkale’deki maden karşıtı eylemlere destek verdiklerini vurgulayan Kurt, bu duruşun sadece çevreci bir tepki olmadığını, aynı zamanda sosyal adalet ve kuşaklar arası sorumluluğun bir gereği olduğunu ifade etti. TBMM’deki, zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasına imkan tanıyan yasa teklifine ilişkin de konuşan Kurt, “Zeytin ağacı ortalama 500 yıl yaşıyor ve bir ağaç, beş nesli geçindirme gücüne sahip. Buna rağmen zeytinlik alanlar madenciliğe açılmak isteniyor. Bu madene teslim olmak, beş nesli işsiz bırakmak demektir. Bu anlamda sendikamız sadece çalışanların hak ve özgürlüklerini, kazanımlarını savunmuyor, aynı zamanda alan politikalarıyla ilgili düşüncelerini de açıkça ifade ediyor. Biz doğanın, havanın, suyun ve tarım alanlarının geleceğe aktarılmasının güvence altına alınmasını istiyoruz.” söyleminde bulundu.

Kurt, açıklamasının devamında orman ve tarım alanlarının bugünkü politikalarla yok edildiğini belirterek “Bu yaklaşım bugünü kurtarabilir ancak gelecekteki kuşaklar için büyük bir yıkım anlamına gelir” sözlerini sarf etti. Cerattepe ve Şavşat bölgelerinde, sadece maden faaliyetlerinin değil HES projelerinin de ciddi ekolojik tahribata neden olduğunu ifade eden Kurt, “Mesele sadece madenden ibaret değil. HES projeleriyle tüm dereler katlediliyor, sular başka alanlara yönlendiriliyor ve bu da ekosistemi kökten yok ediyor. Bir deredeki suyu başka bir yere aktardığınızda, o derede yaşayan canlıları ve bitkileri öldürürsünüz. Ekosistemi yok edersiniz. Bu konuda biz düşüncelerimizi açıkça ortaya koyuyor, yapılan doğa talanlarını eleştiriyoruz. Ve Artvin’de doğa tahribatının son yıllarda giderek daha da arttığını gözlemliyoruz.” sözlerini sarf etti.
48 köy zeytinlikleriyle birlikte tarih olacak! Torba yasa tehlikesi
Zeytinliklere maden tehdidi! Milletvekillerine seslendi, “Cehenneme giden son viraj” diyerek uyardı!


