Ya çok var ya hiç yok! Kontrolden çıkıyor, 3.6 milyar insan etkileniyor Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, suyun toplumları, ekonomileri ve ekosistemleri ayakta tutan temel unsur olduğunu vurgularken, “Su kaynakları üzerindeki baskı artarken, aşırı suyla bağlantılı tehlikeler yaşam ve geçim kaynakları üzerinde giderek daha fazla etkili oluyor” dedi.
ÜÇ YIL ÜST ÜSTE AZALDIRapordaki en çarpıcı bulgulardan biri, dünya genelindeki tüm buzul bölgelerinde üçüncü yıl üst üste yaşanan buz kaybı oldu. 2024 yılında küresel buzulların toplamda 450 gigaton buz kaybettiği belirtildi. Bu miktar, 180 milyon olimpik yüzme havuzunu doldurabilecek hacme denk geliyor. Bu erime, küresel deniz seviyesini yalnızca bir yılda 1,2 milimetre yükseltti ve kıyı bölgelerinde yaşayan milyonlarca insan için taşkın riskini artırdı.
Küçük buzul bölgeleri ise "zirve su" noktasına ulaşıyor. Bu, eriyen buzulların artık daha az su salmaya başlaması anlamına geliyor; çünkü buzulun kendisi ciddi şekilde küçülüyor.
SU DENGESİZLİĞİNDE ALTINCI YILDünya nehir havzalarının üçte ikisinde alışılmışın dışında koşullar yaşandı. Amazon ve Afrika’nın bazı bölgeleri kuraklıkla boğuşurken, Afrika’nın tropikal kuşağı, Asya ve Orta Avrupa’da normalin çok üzerinde yağış görüldü. Nehirlerin yüzde 60’ı ya fazla su taşıyor ya da kurumuş durumda. Bu da su dengesizliğinin altıncı yılına girildiğini gösteriyor.

Aşırı hava olaylarının faturası ağır oldu. Afrika’da aşırı yağışlar 2 bin 500 kişinin ölümüne ve 4 milyon kişinin yerinden olmasına neden oldu. Avrupa, 2013’ten bu yana en ciddi taşkınları yaşarken, nehir ağlarının üçte biri yüksek taşkın eşiğini aştı. Asya ve Pasifik’teki siklonlar ve rekor yağışlar ise binin üzerinde can aldı. Brezilya’da güneydeki seller 183 kişiyi öldürürken, Amazon’daki kuraklık ülkenin yüzde 59’unu etkiledi.
'YA ÇOK AZ, YA ÇOK FAZLA'WaterAid’ten Patience Mukuyu, bu bulguların yıllardır felaketlerin ön saflarında yer alan toplulukların zaten hissettiği gerçeği doğruladığını “Gezegenimizin en hayati sistemi olan su döngüsü kontrolden çıkıyor.” sözleriyle ifade ediyor. Ona göre iklim krizinin tek bir net sinyali var: “Ya çok az su var ya da çok fazla.”

Birleşmiş Milletler Su Örgütü’ne göre, dünyada yaklaşık 3,6 milyar insan her ay en az bir kez su kıtlığı yaşıyor. Bu sayının 2050’ye kadar 5 milyarı geçeceği tahmin ediliyor.
WMO, bu krizle başa çıkmak için su kaynaklarının izlenmesi, veri paylaşımı ve bilimsel analizlerin artırılması gerektiğini vurguluyor. Saulo, “Veri olmadan, adeta kör uçuş yapıyoruz” diyerek uyarıyor.


