Yaşam savuncularından İstanbul Valiliği önünde eylem Agos
SonTurkHaber.com, Agos kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Yaşam hakkı savunucuları, İstanbul Valiliği’nin sokak hayvanlarına yönelik toplama talimatına karşı valilik önünde buluşarak basın açıklaması yayınladı. Açıklamada iktidarın hayvan haklarını yok sayan politikaları eleştirilerek “Sokaktaki hayvanlardan vazgeçmiyoruz” denildi.
İstanbul Valiliği, okulların açılmasına kısa bir süre kala sahipsiz hayvanlarla ilgili bir açıklama yayımlamış, “Başta okul çevreleri olmak üzere vatandaşların yoğun bulunduğu tüm alanlarda çevre sağlığı, kamu düzeni ve halk güvenliği açısından sahipsiz hayvanlara yönelik toplama faaliyetlerinin mevzuat hükümleri çerçevesinde ivedilikle yapılması” talimatı verilmişti.
İstanbul Valiliği’nin sokak hayvanlarına yönelik toplama talimatına karşı yaşam savunucuları İstanbul Valiliği önünde eylem yaptı. Yapılan basın açıklamasında iktidarın hayvan haklarını yok sayan politikaları eleştirilerek “Sokaktaki hayvanlardan vazgeçmiyoruz” denildi.
Valilik tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve 39 ilçe kaymakamlığına gönderilen yazıya karşılık, yaşam savunucuları, hayvanların yaşam hakkını hedef alan uygulamaları kabul etmediklerini ifade etti. Açıklamada, iktidarın çocuk haklarını gerekçe göstererek sokak hayvanlarına yönelik toplama ve öldürme politikalarına kılıf uydurduğu söylendi:
"Sokakların güvensiz olmasının nedeni köpekler değil, iktidarın uygulamaları"“Çocuk haklarını araçsallaştırarak katliama kılıf uydurmayı kendine adeta kalkan edinen iktidarın derdi çocukların hakları ya da güvenlik değil. Sokakların da güvensiz olmasının nedeni köpekler değil; iktidarın şiddeti sıradanlaştıran, meşrulaştıran, cezasızlıkla ödüllendiren, resmen destekleyen politikaları ve uygulamaları. Okula aç giden çocukları görmezden gelen, mesleki eğitim adı altında MESEM ile çocukların sermayeye her koşulda çalıştırılacak ucuz iş gücü olmasını sağlayan, çocukların okulu bırakmak zorunda bırakılarak işçi olmasını ve iş cinayetlerinde ölmelerini umursamayan, çocukların istismara maruz kalmasına ilişkin yapısal hiçbir adım atmayan; çocuklara geleceksizlik, yoksulluk, yoksunluk ve seçeneksizlik dışında hiçbir yol bırakmayan iktidar; çocukların güvenliği için tüm köpekleri öldürmeyi kendisine görev olarak tanımlıyor. Biz bu ikiyüzlülüğü de, bir avuç insanın çıkarı için katliamlara kılıf uydurulmasını da çok iyi tanıyoruz.”
Yaşam savunucuları, sokakların köpekler yüzünden değil, şiddeti sıradanlaştıran ve cezasızlığı teşvik eden politikalar nedeniyle güvensiz olduğunu vurguladı:
“Katliam yasasından beri barınaklarda sayısız katliama şahit olduk, yasımız da öfkemiz de çok yeni; her gün yenisi ekleniyor. Bu yasadan daha da cesaret alan katillerin, tecavüzcülerin hayvanlara şiddet uygulamasını, işkence etmesini, öldürmesini ve bunlardan ceza almadan sokaklarda dolaşmasını görüyoruz. Sokaklar bu katiller, tecavüzcüler özgürce dolaştığı için güvensiz; köpekler özgür bir şekilde yüzyıllardır olduğu gibi bizimle yaşadığı için değil. Her gün kadınlar erkekler tarafından öldürüldüğü, şiddete, tacize, tecavüze maruz kaldığı için güvensiz. Çocuklara yönelik istismarın üstü örtüldüğü, buna ilişkin bütünlüklü politika oluşturulmadığı için güvensiz. Sermayenin ucuz işgücü olarak çocukların işçi olması, iş cinayetlerinde ölmeleri can güvenliğine tehdit oluşturur; köpekler değil. Her gün daha da yoksullaşırken ekonomik krizin yükü omuzlarımıza daha da yüklendiği için nefes alacak alan bulamıyoruz; köpekler ile birlikte yaşadığımız için değil. Yaşadığımız kentlerde, depremde çökecek evlerde yaşamak zorunda bırakılırken rant için bir ağaç bile bırakmamaya yemin etmiş, deprem toplanma alanlarını bile betona heba etmiş sermaye ve iktidardır çevre sağlığına tehdit.”
"Onurlu bir duruşla yaşam hakkını savunun"Hayvan hakları savunucuları, belediyelere de çağrıda bulunarak, iktidarın politikalarının uygulayıcısı olmamaları gerektiğini söyledi: “Bu politikalarınızı görüyoruz; can güvenliğini, halk sağlığını, kamu düzenini tehdit eden, mağduriyetleri artıran kimdir biz görüyoruz. Sokakta yaşayan hayvanları katletmek için öne sürdüğünüz bu asılsız gerekçelerin gerçek sorumlulularını da görüyoruz.
Biz bir arada yaşamak isteyen milyonlar olarak sokaktaki hayvanlardan vazgeçmiyoruz. Bu şiddet ve katliam içeren politikaların parçası olmayacağız. Tüm belediyelere sesleniyoruz: Toplumu kutuplaştıran, nefreti ve katliamı meşrulaştıran politikaların uygulayıcısı olmayın; tür ve ırk ayırmaksızın tüm vatandaşların, hayvanların, çocukların, yaşamın yanında olun. Onurlu bir duruşla yaşam hakkını savunun.”


