YAVUZ DONAT Batman’da... ‘Üç bayram’

Siirt'in Batman ilçesi il oldu. Tarih 16 Mayıs 1990.
Terörsüz Türkiye... PKK... Kongre... Fesih... Silahlara veda... Kalıcı barış süreci... 12 Mayıs 2025.
Kurban Bayramı kapıda... 6 Haziran 2025.
Arif Güneş... Batmanlı gazeteci... "Sevinçten uçuyoruz" dedi:
- Üç bayram bir araya geldi... İl olmamızın bayramı... Özlemini çektiğimiz terörsüz Türkiye bayramı... Ve mübarek Kurban Bayramı... Üç bayramı birden kutluyoruz.

***

YEREL MEDYA
Manşetler... Köşe yazıları... Halay çeken kalabalık fotoğrafları... Hepsi de birer ayna.
Bölgenin aynası... Barışa susamış insanların iç dünyası... Duyguları.

Batman'ın 42 yıllık Çağdaş Gazetesi'nin manşeti... Türkçe ve Kürtçe: "Hayırlı olsun... Ser xêrê be."
İşte ayna... Kocaman... Ne derler? "Nal gibi."

***

SOKAĞIN SESİ
Batmanlılar... Son gelişmeleri değerlendiriyor... Çağdaş Gazetesi'nin birinci sayfasında:
40 yıllık süreçte büyük acılar yaşandı.
Annelerin gözyaşlarının artık akmayacak olması mutluluk verici.
Türk ve Kürtlerin birbirlerinden başka kardeşleri yok.
Artık insanlarımız ölmesin.
Sürece katkısı olanlara teşekkür ediyoruz.
Bölge insanlarının tamamı barıştan ve huzurdan yana.
Barış ve kardeşliğimiz daim olsun.

***

'ALLAH RAZI OLSUN'
Diyarbakır... 34 yıllık Söz Gazetesi... Manşet... Yine bölgenin aynası:
"47 yıllık şiddet sarmalı artık son buldu... Kardeşliğe yeni sayfa!"

Ömer Büyüktimur... Gazetenin yazarı... Yazısının başlığı:
"Siyasi zaferin barışa açtığı yelken."
Sayfa sekiz... Evlat nöbeti tutan annelerin fotoğrafları... Ve duyguları:
"PKK'nın silah bırakması bizim çocuklarımızın dönüşüdür... Terörsüz Türkiye annelerin zaferidir... Allah razı olsun Sayın Cumhurbaşkanımız... Ve Sayın Devlet Bahçeli."

***

'ŞİMDİ BARIŞ ZAMANI'
Gazete... Güneydoğu Ekspres... Evlatlarını bekleyen annelerin fotoğrafları... Ve manşet:
"Gözler yolda, kulaklar kapıda: Şimdi barış zamanı."

Mehmet Rumet Soylu... Gazetenin yazarlarından... Yazısının başlığı:
"Çekin ama'larınızı üzerimizden."
Soylu... Barışa "Evet" diyen... Sonra da "Ama" diye devam edenlerden "Kurnazlar" diye söz ediyor:
"Ama'ları ile ortamı gerenlere rağmen... Haydi halaya... Haydi barışa."

***

UMUT IŞIĞI
Diyarbakır... Özgür Haber Gazetesi... Manşet:
"Ülkemiz için hayırlı olsun."

Gazetede... Sokak röportajları var... İsim isim.
Mustafa Çakıltaş:
Üzerimizden koca bir yük kalktı.
Bu topraklarda yıllardır hep bir tedirginlik, hep bir korku vardı.
Şimdi yeni bir umut ışığı doğdu... Yeni bir başlangıç.
Çocukken... Oyun oynarken bile içimizde bir burukluk vardı.
Arkadaşlarımız ya askerdeydi ya da dağdaydı.
Şimdi öyle sevinçliyiz ki, anlatılamaz.

***

BARIŞ HALAYI
Sanırsınız ki her yerde düğün var... Mardin'de... Batman'da... Diyarbakır'da.
İlçelerde... Mahallelerde.
İnsanlar... Halay çekiyorlar... Barış halayı.
"Diyarbekir şen olur,
Etrafı beden olur,
Diyarbekir kızları,
Yüzünden belli olur."

Gazeteler... Tigris Haber... Öz Diyarbakır... Mücadele... Barış halayı haberleriyle, fotoğraflarıyla dolu.
Manşetlere gelince... Söylemeye gerek yok... "İnsanı mutluluktan uçuran manşetler."

***

BARIŞ VE KALKINMA
Diyarbakır... Olay Gazetesi... 25 yıllık yayın organı.
Manşet... Diğer gazetelerden farksız:
"Artık huzur istiyoruz."

Manşetin altındaki spot satırı:
"Silahlar sustu, şimdi barış ve kalkınma zamanı."
Esnaftan Şahin Elaltunkara duygularını anlatmış:
"Terörsüz Türkiye... Eğer bu karar 30 yıl önce alınsaydı bugün çok farklı bir Türkiye olurdu... Artık kimse ölmesin... Turist gelsin... Esnaf kazansın... Memleketimiz kalkınsın."

***

'DELİLO DELİLO HAYRANE'
Çarşıdaki, lokantadaki, kahvedeki insanlarla konuşuyorum... Sözleri manşetlerdeki gibi.
Sanırsınız ki... Sözleşmişler... Dudaklardan aynı cümleler dökülüyor:
Biri... "Barış... Kardeşlik... Bayram... Hayırlı olsun" diyor.
Diğeri... "Turizm patlayacak... Ekonomi patlayacak" diye konuşuyor.
Öteki... Annelerden söz ediyor... "Artık ağlamayacaklar... Gülecekler."
Derken... Gençler etrafımızı sarıyor:
"Abi... Halay çekiyoruz... Gel, aramıza katıl."
Kahkahayı basıyoruz... Ve halayı izliyoruz:
"Dama çıkmış bir güzel,
Delilo delilo hayrane,
Damın etrafın gezer,
Delilo delilo kurbane,
Ah le le le le le le le..."