YAVUZ DONAT Milletin evinde anket

Anadolu Medya Ödülleri töreni için... Salı günü, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne... Milletin evine gidince... Ve yurdun değişik köşelerinden gelen medya mensuplarını görünce...
Bulunmaz fırsat.
Anket yapmanın, nabız tutmanın tam zamanı. Yerel medyadan arkadaşlara gündemi sorduk.
Sokakta konuşulanları... Eleştirileri... Beklentileri... Siyaseti... Erken seçimi...
Sanki sözleşmiş gibi... Çoğu... Halkın gündeminin, hayat pahalılığı olduğunu söyledi.

***

Önce huzur

Esen Aliş... 101 yaşındaki Bartın Gazetesi'nin sahibi. Bölgesinden söz etti... Zonguldak... Ereğli... Bartın... Karabük. "İnsanlar, huzursuzluk istemiyorlar" dedi:
Babam ilçe başkanlığı yapmıştı... CHP'de.
Farklı partili insanlar kavga etmezlerdi... Aynı kahvede sohbet ederlerdi.
Bugün de hava aynı... Kavga eden yok... Önemli olan huzur.
Zamanı gelince seçim yapılır... Sandık ortaya konulur... Milletin kararına da herkes saygı gösterir.

***

Bayram beklentisi

Gelecek ay bayram var... Kurban Bayramı.
2024'te... Bayramda... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel bayramlaşmışlardı.
2025... Ramazan Bayramı... Bayramlaşma olmadı.
Yazılı basında, televizyonda, radyolarda çalışan arkadaşların beklentisi:
"İnşallah... Kurban'da bayramlaşırlar."
Siyasette yumuşama... Normalleşme... Herkesin hoşuna gitmiş.
Özgür Özel'in, Cumhurbaşkanı'nı ziyareti... Erdoğan'ın CHP Genel Merkezi'ne gidişi... İnsanları sevindirmiş.
Külliye'deki törene eşi ve çocukları ile birlikte gelen bir arkadaş dedi ki: "Özgür Özel'e saldırı olunca, Cumhurbaşkanı Erdoğan, hemen onu aradı... Konuştular... Belki bu telefon konuşması gergin ortamı yumuşatır... Kurban'da bayramlaşırlar."

***

Terörsüz Türkiye
Sırrı Süreyya Önder'in ölümü ile... Terörsüz Türkiye için yapılan altyapı çalışmaları aksar mı?
Herkes... Merak ediyor.
Yine herkes... Sürecin devam etmesini istiyor.
Değişik siyasi görüşlerdeki gazeteciler, bir konuda buluşuyorlar:
"Terörsüz Türkiye."
Doğu Anadolu'dan... Güneydoğu'dan gelen gazeteciler... Gördük ki... MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin sağlığı ile yakından ilgililer... Dua ediyorlar.

***

Özal... Rahmet istedi

Turgut Özal'ın bir sözü vardı... Kitabın ortasından:
"İnsanlar kavga edenleri seyretmeyi severler... Ama... Kavga edenleri sevmezler."
Özal'ın bu sözlerini Külliye'de gazeteci arkadaşlara söyledim.
Ve sordum:
- Bu konuda Anadolu insanı ne diyor?
Aldığım yanıt... İstisnasız herkesin söylediği şu:
"Allah rahmet eylesin, Turgut Özal gibi düşünüyoruz."

***

Balıkesir

Semra Akyürek... Balıkesir... Merhaba Gazetesi.
"Siyaset de seçim de ikinci planda" diyerek söze başladı:
- Gündemin ana maddesi ekonomi... Emekli şehriyiz... Emekliler çok dertliler... Pahalılık, halkın belini büküyor.
Semra... Aracılardan yakındı... Üreticiden aldıkları ürünleri pahalı satanlardan.
Konu geldi, son günlerde en çok ne konuşulduğuna.
Kentsel dönüşüm... Depreme hazırlık... Gecikmeden.

***

Sitem

İlginç... Biz, "Gündem" deyince...
"Fenerbahçe" diyenler de oldu.
Bir başka gözlem... Yine ilginç...
Anadolu'dan gelenler... Televizyon dizilerinin çoğunun İstanbul'da çekildiğini söylediler... Sitem ettiler.
Haksız değiller.
Anadolu bir hazine... Ama... Dizi yapımcılarının yeterince ilgi göstermedikleri hazine.

***

Siyasette üslup

Televizyonları izlemeyen yok... Ama... Siyasetçilerin sert sözlerini ekranda izledikçe... Rahatsız oluyorlar.
Siyaset üslubu... Siyasetçilere oy veren seçmeni rahatsız ediyor.
Özlenen... İstenen... Beklenen... "Daha dikkatli... Ölçülü... Saygılı bir üslup."

***

Ombudsman... Dedi ki

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden çıktıktan sonra... Cemil Çiçek ile konuştuk.
Siyasette bir ömür... Turgut Özal ile de birlikte çalıştı, Recep Tayyip Erdoğan ile de.
Belediye başkanlığı... Milletvekilliği... Bakanlık... Başbakan yardımcılığı... Türkiye Büyük Millet Meclis Başkanlığı.
Şimdi... Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi.
Sordu:
"Ödül töreni nasıl geçti?"
İzlenimlerimizi anlattık... Yaptığımız anketi... Anadolu'dan gelen gazetecilerden dinlediklerimizi... Siyasi gerilimin milleti rahatsız ettiğini.
Tecrübe küpü Cemil Çiçek dedi ki:
Yozgat'ta yaygın bir deyim vardır... Doğru lafa hacı emmin ne desin? Gerilimden şikâyetçi olanlar haklı.
Gerginlik, milletin huzurunu bozuyor.
Türkiye'nin imajını da olumsuz etkiliyor.
Herkes yakın siyasi tarihe bir baksın... Yaşanan bütün acılar, siyasi gerilimlerin sonucu.
Siyasetin yol haritasını tecrübe belirler... Yüksek gerilimin nelere sebep olduğu, geçmişte yaşanan tecrübelerle sabit.

***

'Son pişmanlık fayda etmiyor'

Cemil Çiçek... Dünden bugüne bir ufuk turu yaptı... 1908'den başladı... Partiler arası gerginlikleri... Ve ülkeye verdiği zararları anlattı.
Sonra da ekledi:
Siyasetçiler de... Siyasete ilgi duyanlar da... Yarınlarımız olan gençler de... Yakın tarihte neler olup bittiğine baksınlar.
Gerginliğin arka planını incelediklerinde... Bu durumun ülke için nelere mal olduğunu açıkça görecekler.
Siyasetçiler... Siyasete veda ettikten sonra... Hepsi olmasa bile, bazıları anılarını yazıyorlar.
Anılarda... Özeleştiri de var... "Keşke... Öyle yapmasaydım" diyen de.
Bunları konuşurken Cemil Çiçek, öyle bir şey söyledi ki... Paylaşmamız şart:
- Doğru... Pişmanlıklarını söylüyorlar... Ama son pişmanlık fayda etmez ki... Ülke acı çektikten sonra senin pişmanlığın neye yarar ki?